Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

544 syf.
10/10 puan verdi
Kaşmir Kaşmirlilerindir
Soytarı Şalimar Salman Rushide’nin 2005 yılında İngilizce yayınladığı, Türkçeye 2007 yılında Begüm Kovulmaz çevirisi ile Can Yayınları tarafından yayınlanır. Roman iki yüzden oluşur. Birinci yüz bir aşk, nefret ve intikam üçgeninde döner. Romanın ilk girişinde Soytarı Şalimar olarak bilinen suikastçi, ABD Hindistan Büyükelçisi Maximilian Ophulus evinin önünde öldürür. Kızı Hindistan babasının kanlar içindeki cesedini görür. Peki kimdir bunlar? Asıl adı Numan Şir Numan olan Soytarı Şalimar neden böyle bir cinayeti işlemiştir? Romanın diğer bölümüne geçtiğimizde kendimizi Kaşmir’in Paçigam köyünde buluruz. Bu köyde Müslümanlar ve Hindular birlik ve beraberlik içinde, mutlu yaşamlarını sürdürürler. Bu da aslında romanın ikinci yüzünü oluşturur. Romanın ilk yüzü her ne kadar acıklı görünse de asıl trajedi romanın ikinci yüzünde, yıllardır kanayan bir yara olan Kaşmir’dedir. Paçigam köyünde yaşayanlar, yemek ve tiyatro festivalleriyle hayatlarını renklendirirler. Mutlular, en iyi aşçılar, en iyi dansçılar, ip cambazları, en iyi hikaye anlatıcılarıyla hayatlarına devam ederler. Numan Şir Numan ip cambazı, Müslüman bir ailedendir. Dansçı Bunyi ise Hindu’dur. Bunyi ve Numan’ın aşkı ile romanımız genişlemeye başlar. Tam da bu noktada yazar şunu o kadar iyi bizlere gösteriyor ki; Kaşmirde yaşayan insanlar mutlular, din, dil, ırk ayrımı gözetmeden yaşamlarını sürdürüyorlar. Eğer bu topraklarda yaşayanlar mutlu ise buna saygı göstermesi gereken devletler saygı göstermeyip hırslarına yenilip, din, dil, etnik kültür gibi nedenleri öne sürerek Kaşmir’i sahiplenmek isterlerse orada savaş ve kaos doğar. Nitekim öyle de olur. Bu kaos doğmadan önce Bunyi ve Soytarı Şalimar evlenmeye karar verirler. Fakat bir Hindu ve Müslüman’ın daha önce evlenmediği bu köyde başta ufak tepkiler olsa da köyün ileri gelenlerinden olanlar bir toplantı yaparlar ve bu evliliği onaylarlar. Paçigam mutludur, “Kaşmir Kaşmirlilerindir,”sloganı daha doğmamıştır henüz. Ama eli kulağındadır. Nitekim Hindistan ve Pakistan hükümetleri arasında bir türlü bölüştürülüp sahiplenilmeyen ya da kendi haline bırakılmadığından Kaşmir sorunu patlak verir. Bir hikaye tamamen değiştirilebilir mi? Evet değiştiriliyormuş. Güzel olan günler ertesi gün kabusla başlanılabiliyormuş. Şu o kadar açık ki; siyasetçiler, iş adamları, silah satıcıları, hükümetler kendi egolarını tatmin etmek, ceplerini biraz daha doldurmak, prestijlerini yükseltmek amacıyla insanların en değerli duygularını kullanırlar. Bunların en önemlisi de dindir. Hindu ve Müslümanlar arasınada böylece nifak sokulur. Hatta kitabın bir yerinde Paçigam köyüne bir molla gelir ve köye cami yapar. Zamanla bu molla Hindular ve Müslümanların arasını bozar ve birlik olan köy bozulmaya başlar. Ama köylüler bunu fark edip mollayı köyden kovarlar. Daha sonra köye bir siyasetçi gelir. Bu ABD Büyükelçisi Macimilian Ophulus’tur. Bu ise köye apayrı bir değişim getirir. Bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Roman genişlemeye devam ederek biz okurları Macimilian Ophulus’un köklerine, ailesine ve yaşadıklarına götürür. Kendisi Fransa’da yaşayan bir Yahudi’dir. Salman Rushide Ophlus’un hikayesi üzerinden biz okurlara ikinci dünya savaşını yansıtır. Nazilerden kaçan Yahudiler, Paris’in düşüşü, çalkalanan Avrupa ve dünya. İnsandan insana rahat yok bu yeryüzünde, anlıyoruz. Kabulleniyoruz. İnsandan dolayı acı çeken insanın hikayesini okudukça ırkından nefret etmeye başlıyor insan. Macimilian Ophulus’un hikayesini okur ve onun nasıl Büyükelçi olduğunu, Kaşmir’e nasıl ve neden geldiğini anlarız. Paçigam köyü iki kez ayrıma düşer, ilki din adamı gelir, ikincisinde siyaset adamı. Evet bu iki gurupta insanı insandan ayırır. Böler, parçalar ve kendisi doğrultusunda yönetir. Dinde teslimiyet vardır. Siyasette mahcubiyet. Bu iki kavramda insanın en derin duygularını -kendisinin üstü olarak gördüğü kişiye- açar ve ele geçirilmeye hazır bir şekilde kalkanlarını indirerek teslimiyet belirtir. Fakat Macimilian Ophulus’un güzeller güzeli Bunyi’yi görüşü onların hayatlarını ve kaderlerini de değiştirir. Ah Bunyi yazarın satırlarından güzelliğini görüp sana sevdalanmamak mümkün mü? Ama nedir sende ki bu hırs, bu aç gözlülük?! “Yapma Bunyi,” dedim okurken kaç kere, “yapma Bunyi! Elindekinin değerini bil, mutlu olayım derken mutsuz olursun,” dedim kaç kere ama sesimi sana yetiştiremedim. Oysa sen yıllar sonra tüm hatalarını anladığında şöyle bir serzenişte bulunacaktı yazarın senin duygularını dışa vurarak: "...budalalar. Hiçbiri onu kendinden kurtarmaya çalışmamıştı, bu yüzden onları nasıl af edecekti ki? Ne ahmak şeylerdi hepsi!" Kaşmir artık bir cehennemdir. Siyasi oluşumlar beraberinde ölüm getirir. Soytarı Şalimar bundan kalan ömründe hiçbir zaman soytarı olmayacaksa da adında soytarılık ebediyen kalır. Kaşmir bir soykırıma dönüşür. Bölge de Pandit Soykırımı binlerce can alır. Bir kere daha insanın insana yaptıkları karşısında kanı donar okurun. Tabii Salman Rushide büyük romancılığını, dehasını her satırda hissettirir savaşları, yıkımları ve insan duygularını anlatılırken. Söylenecek yazılacak çok şey var bu roman için. Bu kadar derin olayları, okurunu hiç sıkmadan, ona bilgi verirken hikayelerden mahrum bırakmadan, doğunun masal geleneğini batının anlatım teknikleriyle bize sunan büyük yazarın önünde eğilmemek elde değil. Belki de binlerce sayfaya ulaşabilecek olan kitabı 540 sayfa ile sınırlandırıp, gereksiz dedirtecek tek satırın olmayışı saygı duyulası. Bir tek romanın ismini beğenmedim diyebilirim. Hala da soruyorum neden Soytarı Şalimar? Kaşmir olsaydı ya da başka bir isim belki daha güzel olurdu, bilemiyorum. İsmi ile ilgili biraz araştırma yaptım ama pek bir şey bulamadım. Yeterince politik olan romanı daha da politikleştirmemesi içindir belki de. Çünkü Şaytan Ayetleri kitabında anlatılan Garanik olayı Müslümanlarca fazlaca tepki görmüştür. Ama tepki alan asıl şey anlatılış Garanik olayından ziyade kitabın ismi olan Şeytan Ayetleri’dir. Kitabı okumadan ön yargılara boğulan Müslümanlar direk Kuran da ki tüm ayetlere deniliyor sanmış. Hatta bu yüzden kitap hala İslam ülkelerinde yasaklıdır. Demem o ki belki de kitabın adını Garanik koysaydı bu kadar tepki almazdı Salman Rushide. Soytarı Şalimar’da bunu düşünmüş olabilir, bu şahsi fikrim. Kitabı düşünmeden okuyun, sıkılmayın, zamanla her şey aydınlanıyor çünkü.
Soytarı Şalimar
Soytarı ŞalimarSalman Rushdie · Can Yayınları · 202156 okunma
··
864 görüntüleme
Yusuf Kaymaz okurunun profil resmi
Tebrikler abicim, kitabı bende okumuştum biliyorsun. Ama senin incelemeni okuduktan sonra kitapla alakalı bütün taşlar yerine tam oturdu bende. Incelemelerin devamını da bekleriz. Ve Salman Rushdie ye devam 👏✊️
GökHan okurunun profil resmi
Eyvallah gardaşım sen hepsini okudun tabii, peşinden geliyorum 😉😘
Yusuf Kaymaz okurunun profil resmi
Bu hızlı beni geçersin sen 😘
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.