Banko ve Kahvaltı
Gecenin bir vakti canım 
Cemal Süreya ’nın iki şiiri hakkında konuşmak istediği için bu yazıyı yazıyorum. İlk şiirimizle başlayalım. Kahvaltı’da şöyle diyor şairimiz;
“Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem
Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı”
Aklıma anında 
Oscar Wilde geliyor, o da “Yalnız sıkıcı insanlar kahvaltıda parıldar.” demişti. Bana göre kahvaltı ise, aslında insanın gününe verdiği önemi yansıtıyor. Şöyle, yalnızca işi gücü olan insan sabah uyanır ve kahvaltı yapar. Üstelik iyi bir kahvaltı yapması gerekir. Ama işi gücü olmayan insanı sabahın köründe uyandıracak geçerli bir neden yoktur. Bu nedenle kahvaltı onun için pekala çokta önemli bir öğün değildir, kahve ve sigara ile çok güzel geçiştirilebilir. Bence tam burada kahvaltı insanları ikiye ayırıyor; dünyevi işlere kendini kaptırıp iş, hayat koşuşturmacası içinde olanlar ve sabahları geç uyanıp kahvaltıyı geçiştiren hayatı daha sakin ve oluruna bırakmış yaşayanlar. Fakat hangisinin mutluluğu bulduğuna dair kesin bir düşüncem yok. Wilde’ın da dediğine pek katılmıyorum, çünkü ben kahvaltıları çok severim. :)
İkinci ve son şiirimiz olan Banko’da da şöyle diyor.
“Evet, gün geliyor bıkıyorum senden
Ama İstanbul’dan bıkmak gibi bir şey bu”
Sanırım kendini bu kadar iyi açıklayan başka iki cümle okumamıştım. İstanbul’dan içinde yaşayan herkes bıkar. Hatta nefret eder, çoğu zaman küfreder. Kalabalığından, çarpık çarpık binalarından, trafiğinden, korna sesinden, gürültüsünden, sürekli telaşlı insanlarından, hatta bazen martılarından… Ama aynı zamanda ev demektir. Ne kadar bıkarsan bık gün sonunda yine ona döndüğün, kopamadığın memleketindir. Yapma dediğin halde yine aynı hataları yapıp özür dilediğinde kıyamadığınız çocuğunuza benzer. Bıkkınlığın faydası bu yüzden yoktur, çünkü kopamazsın. Bütün bu kötü özelliklerine rağmen İstanbul’da insanları kendisine çeken bir büyü vardır belki de. Şairimizin de demek istediği gibi, bıksan da gidemiyorsun. Gitsen de alışamıyorsun.
·
575 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.