Khaled Hosseini' nın okuduğum diğer iki muhteşem kitabına nazaran pek güzel olduğu söylenemez yazarın her kitabında genel hatlarıyla kâbil'i ele alması ve karakterlerini bu şehir ile bütünleştirmesi genel anlamda güzeldi.
Kitapta genel olarak bir bütünlük yoktu. Başlangıç olan bir masalın yer alması ve kitabın buna benzer bir olay ile şekilleneceginin göstergesi olması farkli ve çok etkileyiciydi. Kitabın ana teması kardeşlik duygusunu ele alıp bu duygu üzerinden Abdullah ve Peri'nin ayrılıklarının ve sevgi bağlarının anlatılacağını umuyordum. Kitabın ilk bölümünde bu olay ele alınırken 2 bölümünde nebi'nin aşk hayatı ele alınmıştı evet bu olay her ne kadar peri ve abdullah'ın hayatları ile bağlantılı olsa da kopukluğa sebep olmuştur. Daha sonra her bir bölümünde farklı kişilerin ele alınması ve olayların çok genişlemesi şahıs kadrosunun gittikçe artması kitaba olan ilgi ve sürükleyiciliği azalttığını düşünüyorum çünkü bazi karakterlerinin daha sonra ne olduğuna değinilmemiş. Bazı olaylar açık uçlu şekilde bırakılmıştır kitabın yazarı Khaled Hosseini' nın diğer kitapları olan Bin muhteşem Güneş ve uçurtma avcısı gibi başka mükemmel bir kitap yazdığını düşünüyordum ve büyük bir istekle okumaya başladım.
Kitapta beni en çok duygulandıran olay ise nillanın yani perinin evlat edinildiği kadının eşini felçli bir şekilde bırakıp gitmesi bu adama nebinin bakması, daha sonra Abdullah'ın yıllarca kız kardeşi Peri'yi beklemesi, kız kardeşinin adını kızına vermesi ve uzun yıllar boyunca onun döneceği umuduyla beklemesiydi. Geri dönmüştü fakat artık abisi Abdullah hiçbir şey hatırlamıyorum ve hiçbir zaman kardeşinin geldiğini idrak edemeyecek kadar yaşlanmış ve hastalanmıştı.
Khaled Hosseini'yi okumak isteyen sevgili okurlar bu kitap ile başlamamalarını öneririm. Diğer iki kitap çok daha güzel ve mükemmel diyebileceğiniz eserlerdir herkese iyi okumalar dilerim.