Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

188 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Zamanı iyi değerlendirmek lazım. İnsanın kederli zamanının mahiyetiyle neşeli zamanının mahiyeti bile aynı değil. Her medeniyetin bir zaman tasavvuru var, biz o zamanın aslında terbiye ettiği çocuklarız. Zaman bizim içimizde, zamanı biz yapıyoruz. Her birimiz, bir sosyal zaman içine doğan sosyal varlıklarız. Zamanı hissedebilmek, kendimize mahsus zamanları idrak edebilmek fevkalade önemli. Kendi zaman telakkimizi, hatıraların o kutsi saatini kalbimize göre ayarlamamız gerekiyor. Benim rahmetli babaannem, anneannem, fecirde dimdik ayakta olur, fecri selamlardı. Biz de, "Dem bu dem, saat bu saat," derken, ânın hakkını verebilmeyi, ibnü'l vakt olabilmeyi vurgulamış oluyoruz." Kederli zamanlarda okuduğum bir kitap oldu. Tüm ülkenin kederli zamanlarında.. Vaktin bizim için ne zaman olacağını bolca sorguladigimiz zamanlarda.. "Dikkatle dinleyen kişinin ödülü, kendisini daha iyi anlayarak oradan ayrılmasıdır. Hem sözü anlaşılır hem de dinleyen insan kendini daha iyi anlar." Bu acı ve zor günlerde ne çok hikayeler dinledik. Yuregimiz yandı, yandı, sönemedi.Kendimizi dinledik sonra. Kendimizi.. Sonra anladık ki bizim TEKBIR Olan'i dinlememiz gerektiğini. Niyet ettik dinleyip,iman edip,amele dokecegimize. Benim bu sorgulamalarima vesile olan Sadettin Ökten oldu bu süreçte. Kendisinin içinde büyüdüğü aile yaşamı .. Bakınız kendisi nasil anlatıyor yetiştiği aile yapısını: Peder otoriter bir adamdı; ama otoritesi kendinden kaynaklanmıyordu. Kendisi de istikametini Resulullah'a göre ayarlıyor. Valide de peder de yaptığı her harekette, "İnşallah Resulullah'ı gücendirmemişizdir," diye düşünürdü. Siyer-i Nebi'den kıssalar anlatılırdı. Böyle bir ortamda yetişen çocuk, hayata yüklü bir şekilde atılıyor. Bendeniz orta mektepteyken sol kolum çok kuvvetliydi, her şeyi onunla yapardım hatta paltomu bile sol elimle giyerdim. Valide bir gün, "Öyle yapma," dedi. "Neden?" diye sorunca, “Baban anlatsın," dedi beni pedere yolladı. Peder de, ayakkabıyı, paltoyu sağdan giymenin, yemeği sağ elle yemenin sünnet-i seniyye olduğunu söyledi. Ben o an sol elle bir şeyler yapmayı bıraktım. Peki bir çocuk Hazreti Peygamberi, onun kim olduğunu nereden bilecek ki hemen o hareketinden vazgeçsin. Peder öyle bir Hazreti Peygamber imajı çizmişti ki zihnimde, onun söylediği söz benim davranışıma son noktayı koydu. Çünkü bize Hazreti Peygamber anlatılıyordu, sevdiriliyordu, hayatımızın içinde yer alıyordu. Bugün hâlâ zaman zaman sosyetik ortamlarda çatalı sol ele, bıçağı sağ ele alıyor; sonra içimden "estağfurullah" deyip çatalı sağ elime geçiriyorum. Çünkü geçmişin etkisi kalmış üzerimde. Eğer ki peder, Hazreti Peygamber sevgisi aşılamasaydı, bildiklerim kitabî kalırdı, böyle hassasiyetlere sahip olmazdım." Işte bu süreçte bana huzur veren, teslimiyetimi kuvvetlendiren güzel insanlarin, güzel sohbeti oldu. Sizin de yüreğinizin bu türden bir şifaya ihtiyacı varsa dönüp dönüp okumak isteceginiz,hiç bitmesin diye sayfalarında kaybolacaginiz kitabı tavsiye etmek istiyorum. Ruhunuza Şifa, Ömrunuze Şifa, Ahiretinize Şifa olması duası ile..
Dem Bu Demdir Saat Bu Saat
Dem Bu Demdir Saat Bu SaatKemal Sayar · Turkuvaz Kitap · 0344 okunma
·
128 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.