Thomas Pynchon uzun zamandır merak ettiğim bir yazardı. Kitaplarının epey zor olduğunu henüz Türkçeye kazandırılmayan “Gravity’s Rainbow ve Mason & Dixon romanlarının yurtdışında epey konuşulduğunu biliyordum. Hatta bir yerde 20. Yüzyılın ilk yarısı James Joyce’un Ulysses ise 20. Yüzyılın ikinci yarısı da Thomas Pynchon ve Gravity’s Rainbow gibi bir cümle okudum. Tüm bunlar bir yana 49 Numaralı Parçanın Nidası kitabını okurken ilk 70 sayfada hiç de karışık bir kitap değil dedim fakat daha sonra konularda açılan gediklerden (dallanan budaklanan ara ve güçlü olaylar) dolayı her şey sarpa sardı. Ana kahramanız Oedipa eşiyle yaşamını devam ettirirken bir mektup alır. Eski erkek arkadaşı ölmüştür ve kendisi de vasisi olduğunu öğrenir. Oedipa hem bu mektubun izini sürerken (sanki çok da merak etmiyordur) kullandığı bir deney ilacının da yansımalarına maruz kalır. Bir sahnede televizyonda Çanakkale Savaşı’nın konu olduğu bir film gösterilir daha sonra garip bir geçişle sanki o filmin içine girilir. Bir tiyatro oyunu ve kahramanları karmaşık bir cümbüş oluştururken akışın yükünü diri tutar. Kitap hem isimlerin çokluğundan hem de göndermelerden dolayı anlaması zor bir yapıttı. Olayların birbiriyle bağlantıları da alışılageldik bir biçimde anlatılmamış. Ben kitabın başındaki bir banyo sahnesini olay örgüsüne benzettim. (Tabii bu benim uydurduğum bir benzerlikte olabilir) Oedipa banyoda sprey kutusunu yere düşürür ve kutunun bir tarafı delinip sağa sola savrulmaya başlar. Bir nevi kontrolden çıkar ama tabii yine de her şeye rağmen banyo içerisinde o spreyin yapabilecekleri kısıtlıdır. Tahmin edilir ki bir süre sonra sönecek ve duraklayacaktır. 49 Numaralı Parçanın Nidası yazarın en kısa romandır. 1966 yayımlanan bu roman en iyi İngilizce romanlar arasında gösterilmiş. Öte yandan Thomas Pynchon medyadan uzak gizemli bir yazardır. Yazarın dilimize en son çevrilen 512 sayfalık Vineland romanı da en kısa romanı gibiyse işim biraz zor demektir.

49 Numaralı Parçanın NidasıThomas Pynchon · İthaki Yayınları · 2018230 okunma

·

425 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Uğur Karabürk