Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

224 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Tesadüfler, tesadüf müdür?
Yazar, belli ki "Tesadüf" dediğimiz olaylara, rastlantılara dikkat çekerek "tesadüflerin" olayların akışına nasıl şekil verdiğini göstermek istediği bir roman yazmaya karar vermiş. Hepimiz, her ne kadar birbirimizi "farklı dünyaların" insanı olarak görsek de aslında aynı sistemin çarkına hizmet ettiğimizi hatırlatıyor yazar. Bambaşka insanlar, bambaşka hayatlar, farklı sınıflar ama nihayetinde hepimizin ortak bir noktası vardı işte. Çoğunlukla farkında bile olmadan yaşadığımız bir paydada bir aradayız. Öyle olmasa insan, insanı görmezden gelebilir miydi? Biri sıcak yuvasında kahvesini, çayını yudumlarken bir diğeri ıssız sokaklarda, ayaz gecelerde bir lokma ekmeği kovalar mıydı ? Aynı evin insanlarıyız hepimiz, çatımız bir. Dünya denilen kürenin homosapiensleriyiz. Her oluş bir başka oluşumu oluşturuyor. Aynı evin içindeki insanların yaşantısı birbirinden ne kadar bağımsız değilse aynı dünyada yaşayan insanların da aldığı kararlar, yaptığı eylemler geniş ölçekte bilmesek de görmesek de bir şekilde az ya da çok bir başkasına da tesir ediyor. İşte bunu unutuyoruz ya da kimisi hâlâ bunun şuuruna varamadı bile. Her birimiz farklı kaderleri yaşarken aynı zamanda birbirimizin kaderlerini de etkiliyorduk. Kimi zaman teğet geçerek, kimi zaman değerek, bazen birer parçası olarak ya da tamamen uzağında kalarak... Bunu kavradığımızda "kader" denilen ve her yaşanılanın bir parçasını oluşturduğu bu yapboz daha somut bir hâl alacak belki de. Kendi hayatlarımıza yön vermek isterken başka hayatlara da nasıl şekil verebileceğimizi çoğunlukla görmüyoruz. Bu yüzden kendimizi, sadece kendimizden sorumlu sanıyoruz. Oysa ki her bir eylemimiz bir başkasının da sebepleri ve sonuçları olabiliyor. Kitapta da geçtiği gibi "Sebepleri görmediğimizde adına tesadüf diyorduk." Akıl tutulması dediğimiz şey asıl bunları görebildiğimiz noktada başlıyor bence. Kitap genel olarak sürükleyici ve akıcıydı. Polisiye sevmeyene bile, merakı tetikleyici olduğu için kendisini okutan türden bir kitap. Özellikle komiser ve profesörün bilime dair diyalogları bir şölen tadında ve oldukça keyifliydi. Roman, aynı zamanda bilimi konu alıyor. Bilimden uzak olduğumuz her nokta karanlıkta kalıyor. Bilime dair her yeni bilgi ilk başta göz kamaştıran bir ışık olsa da yerini güzel bir aydınlığa bırakıyor zamanla. Son olarak kitabın bölüm başlarında geçen çeşitli yazar ve düşünürlerin sözlerine yer vermeden geçersem eksik kalacak. Her biri ayrı ayrı çarpıcı nitelikte: "Tesadüf, Tanrı'nın gizli kalma şeklidir." (
Albert Einstein
Albert Einstein
) "Yalnızca bir aptal suyun derinliğini iki ayağıyla birlikte ölçer. " ( Afrika atasözü ) "İnsanlar bize zarar verdikleri için değil; yaptıkları haksızlıklarla ruhumuzun ışığını söndürüp içimizdeki kötülüğün başkaldırmasına sebep oldukları için korkunçlar. " (
Baruch Spinoza
Baruch Spinoza
) "İçimizde şeytan yok... Içimizde acizlik var, tembellik var. İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey; hakikatleri görmekten kaçma eğilimi var." (
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
) "Yaşamlarımızın sonuna geldiğimizde, çok azımız daha fazla para kazanamadığımız için pişmanlık duyar. Gerçek anlamda pişmanlığımız; ziyaret etmediğimiz yerler, beslemediğimiz ilişkiler, almadığımız riskler içindir. " (
Robin Sharma
Robin Sharma
)
Akıl Tutulması
Akıl TutulmasıTuğba Sarıünal · Olimpos Yayınları · 2017445 okunma
·
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.