Item: Kelebek ile Keman
Author: Melek Ulu

Melek Ulu

@MELEKuluu·

01 Mart 2023 11:36

456 syf.

· Kitabı okudu

Puan vermedi

#OkudumBitti #KitapYorumum #KristyCambron #KelebekİleKeman / 447 sy #ArkadyaYayınları Yüreğinin en ıssız köşesinde bile bir kelebeğin umuda kanat çırptığını duyabilirsin.. "Dans et benimle" "Ama burada müzik yok ki." Vladimir anlamlı bir ifadeyle gülümsedi. "Sen ve ben? Bizim hep kendi müziğimiz olmadı mı Kelebek?" -------------------------------------------------- ➜ Sizlere yine kalemi ile ilk kez tanıştığım Kristy Cambron'un “KELEBEK İLE KEMAN” kitabının tanıtımı ile geldim.. ------------------------------------------------------------- Yine ırkçılık yine vahşet yine lanetler ettiren savaşın o soğuk & acımasız yüzü İnsanı ,insan yapan gücü, parası , makamı vs...değildir Hele ki dili, dini ,rengi ,inanışı, kültürü hiç değildir Hangi şartlar ve koşullara sahip olursa olsun hiç kimse birbirinden üstün değildir İnsanı, insan yapan sevgisi, merhameti, vicdanı ve ahlakıdır ------------------------------------------------------------- Kadın/erkek, yaşlı/genç, çocuk / bebek demeden toplama kampında yaşanan insanlık dışı acı gerçekler. Diri diri yakılan, gaz odalarına gönderilen insanların bilmeden adım atışlarını ,çaresizce izlemekten ve müzik çalmaktan başka yapabilececeği bir şey olmayan Adele ve onun gibi niceleri.. İnsanın yüreğine inceden dokunan , acıların, ızdırabların , işkencelerin, korkularının, tükenmişliklerin sonunda hiç beklenmedik bir anda karşımıza çıkan ikinci şanslara inanmamızı sağlayan umut dolu bir hikayeydi okuduğum... Öyle ki; ➜ Acımasız bir anne ve babanın evladını yok sayması.. ➜ Yitip giden hayaller & hayatlar ... ➜ İnsanlık dışı işkencelere maruz kalınmalar.. ➜ Yakılan onca masum insan ve küllerinin her yere savruluşları.. ➜ Yine onca masum insanı , toplama kampının duvar diblerine sıralayıp merhametsiz ve acımasızca gözlerini kırpmadan kuşuna dizmeleri... ➜ Yitip giden hayatlar ,canlar içinde asla geçmeyecek olan derin ve kanayan izler.. ➜ Asla ve asla unutulmayan , benliklerde yer eden hiç bir şekilde silinemeyen anlar, anılar, yaşanmışlıklar... ➜ Buna karşın sadece bazı mahkumların bildiği bir odanın içinde gizliden gizliye yapılan resimler, duvarlara yazılan şiirler & sözler ve sanata olan aşkları.. ➜ Hayatta kalmak için müziğin o ilahi gücüne sıkı sıkıya sarılmaları.. ➜ Mucizeler ile dolu ikinci şanslar.. ➜ Kapıları çalan mutlu sonlar.... ---------------------------------------------------- ❥ Sera ve William'ın şimdiki zamanda geçen hikâyesine, 1942’lerde genç bir adam olan Vladimir ve sevdiği kız Adale’in hikayesi eşlik ediyor.. ❥ Bizler de her iki tarafın farklı koşullar altında yaşanan zorluklarına, inançlarına, arayışlarına, umutlarına, sadakatlerine, yıkımlarına, başarılarına, neleri göze aldıklarına ve çok daha fazlasına tanıklık ederken.. Bu iki zaman diliminde geçen ,her iki kahramanımızın olay döngüleri sonlara doğru öylesine ustaca ve güzel bir sürprizle iç içe geçip harmanlandı ki ,bir an son zannedip yeni başlangıçlara yelken açtırdı ki bu noktada devam kitabı olduğunu öğrendim ( Gelincik ile Serçe) Üzüldüm , hüzünlendim, boğazım düğümlendi, zaman zaman kızdım ama finalde yüzümde tebessüm ile kapattım kapağı... ------------------------------------- KİTABIMIZIN KONUSUNA şöyle bir baktığımızda; Geçmişte; Ünlü keman virtüözü Adele Von Bron'un ve Vladimir'in hikâyesi anlatılıyor. Adele, yüksek rütbeli bir Nazi subayının kızıdır. Vladimir ise orta halli bir tüccarın oğludur.. Adele ve Vladimir, 2. Dünya Savaşı'nda yahudi bir ailenin kaçmasına yardım ederlerken naziler tarafından yakalanıp Auschwitz toplama kampına götürülürler. Adale'in anne ve babası kızlarını kendi elleriyle cehennemin tam içine atılmasına izin verip onu yok sayarak hemde.. Orada yaşananlara tüm gerçekliğiyle şahit olurlar. Ölümler, acılar, korkular, çaresizlikler, işkenceler, çalınan hayatlar, kırılan grurlar ve tabi gaz odaları.. En kötüsü de yaşanan tüm katliamların ardından ünlü keman virtüözü olan Adele ve orkestra arkadaşlarının çaresizce nazilere her gün gösteri yapmak zorunda olmaları.. Günümüz kısmında ise; Yetmiş küsur yıl sonra Manhattan’da bir sanat galerisi sahibi olan Sera James, 8 yaşındayken babası ile gittikleri bir galeride gördüğü bir tablonun peşindedir .. Sera ,tabloyu bulmayı herşeyden çok istemektedir ve bu tablodaki kişi esir kampındaki Adele’den başkası değildir ve tablo toplama kampında yapılmıştır. !!! Tabloyu ararken Sera’nın karşısına elinde tablonun çok iyi bir replikası bulunan ve gerçek tabloyu arayan William’ı çıkar ve William’ın tabloyu aramasının çok farklı bir nedeni vardır. Geçmişteki bir tablo sayesinde Adele'in yaşadıklarını gün yüzüne çıkarmak isteyen Sera ve aynı tabloyu arayan William arasında ise giderek duygusal bir yakınlık oluşur.. Peki bu tablonun hikayesi ve sırrı nedir Tablonun replikası kimin tarafından yapıldı Peki Adela ve Vladimir bir daha birbirlerini görme şansları olabilecek mi Yoksa milyonlarca insan gibi o kamp onların da mezarı mı olacak Tüm bu soruların cevabı ve çok daha fazlası kitabımızın sayfaları arasında sizleri bekliyor olacak.. Dünya tarihinin gerçeklerini ,dönemin karakterleri ile harmanlanıp kaleme alınan eserleri okumak istiyorsanız kesinlikle kaçırmayın derim.. ------------------------------------------------------- KİTAP ALINTILARI "Sırf geçmişte yaşamak uğruna bugünkü hayatından vazgeçemezsin. Yepyeni bir gelecek yaratmak senin elinde..." "Hikâyeler ardımızda bıraktığımız mirasımızdır. Kalbimizde taşıdığımız sevgi sayesinde günahkâr bir dünyada çiçekler açmaya devam etmektedir." "Zaman bir kalbi iyileştirebilecek kadar mucizevi bir şifadır..." " Seni buraya getirdim çünkü sana umudun hep var olduğunu anlatmam gerekiyordu. Yarına dair umut hep var, Tanrı'ya inandığın sürece umut hep var."" Sanatçılar öldürülemez Adele, onlar ölümsüzdür. Burada bir sürü kadın ve erkeğin ruhu var . Buraya duygular, düşünceler, hayaller, umutlar ve kanlı gözyaşları akıtıldı. Sanatçılar her an burun buruna oldukları ölüm riskine rağmen buraya gelip bunları yaptı."

Kelebek ile KemanKristy Cambron · Arkadya Yayınları · 2017574 okunma

352 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Melek Ulu