Selam, Tess Gerritsen’in özellikle ‘Rizzoli & Isles’ serisi en sevdiğim polisiye serilerden biridir. Karışık bir sıralamada okusam da neredeyse her kitabı severim. Uzun zamandır seriye yeni bir kitap gelmesini bekliyordum ve serinin 13. kitabını da kısa sürede alıp okudum. Biraz konusuna bakalım: Dedektif Jane Rizzoli’nin annesi Angela, mahallesindeki karşı eve taşınan iki kişilik aileyle ilgili şüphe duymaya başlar. Dışarıdan kimseyle görüşmeyen, evi hapishane gibi parmaklıkla kaplayan bu çift neyin nesidir? Angela bunu ve diğer komşularının sorunlarını çözmeye çalışırken, Jane ve adli tabip Maura Isles, evinde ölü bulunan Sofia adlı hemşirenin cinayetini çözmeye çalışır. Sofia’nın ölmeden önce yaptığı bazı araştırmalar Rizzoli ve ortağı Frost’u, birkaç ay önce kaza geçirmiş Amy adlı genç kıza yöneltir. Genç kızın peşindeki kimdir? Sofia neden öldürülmüştür? Hepsinin cevabı kitapta! Öncelikle Jane ve Maura’yı okumayı çok özlediğimi belirtmeliyim. İkilinin arasındaki sıra dışı dostluk en az kitaplardaki polisiye macera kadar ilgimi çekmiştir. Maura’nın yasak ilişkisi Daniel’la neler yaptığı, Jane ve eşi Gabriel’i de okumayı severim. Lakin, bu kitapta anne Angela Rizzoli öyle çok yer almıştı ki ne Jane’le Maura ilişkisini ne de diğerlerini çok okuyabildim Her ne kadar Angela’nın bölümleri de ilginç olsa da, iki farklı bölümden ilerlemeye çalışınca bence diğer soruşturma bir tık hafif kalmıştı. Her ne kadar ters köşe sonucuyla yine de keyif verse de, daha önce okuduğum ‘Rizzoli & Isles’ serisi kitapları kadar zevk alamadım maalesef. Yazarın Türk karakterlere yer vermesi ise çok hoşuma gitti Her şeye rağmen okuduğuma pişman değilim çünkü bu seriyi çok seviyorum, polisiye ve Tess severler de benim gibi düşünecektir eminim

Dinle BeniTess Gerritsen · Doğan Kitap · 2022710 okunma

·

153 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

kitapevreni