Gönderi

472 syf.
·
Puan vermedi
Uzun zamandır bu kadar vurulduğum bir kitap okumamıştım. İtiraf edeyim başlarda Martin’in Ruth’a olan aşkını uzun uzun anlattığı romantik satırlar içimi baydı. Öyle ya aşk artık ucuz romanların, dizilerin ve filmlerin konusu. Günümüzde bir aşk hikayesi ya da romanı yazmaya kalkışsanız herkes “klişe” diye burun kıvırıyor. Diğer yandan bünyemiz moderne, postmoderne öylesine alışmış ve şartlanmış ki Jack London’ın uzun tasvirleri, detaylı anlatımları insanı bunaltıyor. Bilinç akışı yok, anlatıcı hep aynı, fantastik unsur, büyülü gerçekçilik filan da ara ki bulasın. Dümdüz bir kitap bu Martin Eden... Dedim ya itiraf ediyorum başlangıçta böyle burun kıvırarak okudum kitabı.  Martin Eden’la ilgili birbirinden farklı o kadar çok tespit yapabiliriz ki... Çünkü Martin Eden sahici bir karakter, Jack London ona bir ruh vermiş, onu kanıyla canıyla aramızda yaşatıyor. London bizi Martin’in her anına ortak ediyor, son kertede başarılı roman budur. Edebiyat bizi kendimize getirmek için varsa eğer, Martin Eden bunu fazlasıyla başarıyor. Martin Eden, Jack London'ın otobiyografisi diye nitelendirilebilecek bir roman.  Kitabını bütünün ele alındığında bireyciliğe karşı açılmış bir savaş gibidir.ancak savaşın galibi asla belli değildir. Jack London'ın bu kitabını bitirdiğiniz zaman neyi düşüneceğinize karar veremezsiniz. Çünkü Martin Eden bireyciliği de öylesine sağlam bir şekilde temellendirir ki okuyucu Jack London'ı mı yoksa Martin Eden'ı mı seçeceğine karar veremez. Bütün bunların yanında bu savaşın gölgesinde kalmış ve beni çok ama çok etkileyen bir de aşk vardır bu kitapta. Martin Eden'ın sevdiği kadını elde edişi(ya da edemeyişi) üstüne ki anlatım tarzı olarak beni en muhteşem aşk romanlarından dahi daha çok etkilemiştir.
Martin Eden
Martin EdenJack London · İthaki Yayınları · 201792,1bin okunma
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.