Kitap Osmanlı'nın en güçlü olduğu 16 yy döneminin İstanbul'unu anlatıyor. Kitabın temel kaynakları o dönemde İstanbul'da görev alan yabancı elçilerin kendi yazdıkları notlardan alınmış. Yani 1. el kaynaktan, hiçbir şekilde 2. el kaynak yok ve 16. yüzyılın dışına çıkmıyor. Kitabın hiçbir yerinde yazarın bir yorumu yok. O zamana tanıklık etmiş kişilerin izlenimlerine yer verilmiş. Her konuda elçilerin görüşleri alt alta yazılmış olduğu için kafanız karışmasın. Kitap üç ana bölümden oluşuyor. Birinci bölüm kent panaromasıyla, anıtlarıyla, surlarıyla, ulaşımıyla, evleriyle, insanların ve binaların sayımıyla, camiileri, su kanalları, hamamları, evleri ve bahçeleriyle o dönemin İstanbul'unu konu edinmekte. İkinci bölüm: Saraya ayrılmıştır. Topkapı sarayı, diğer saraylar ve sultanın sarayının betimlemeleri ve saray yaşamı yer almaktadır. Halkı anlatan üçüncü bölüm ise, geniş yer tutmaktadır. Farklı dil, din, ırk ve âdetlere sahip halkın günlük yaşamları anlatılıyor. Kitabı okuduktan sonra edindiğim izlenim şu oldu: Dönem insanın yaşam koşulları aslında çok zormuş, özellikle kadınlar ve köleler için. Toplumdaki yozlaşma o dönemde de varmış. Erkeklerdeki aşırı içki ve uyuşturucuya olan düşkünlük, bakamayacak durumda olmasına rağmen çok sayıda kadın ve cariyeye sahip olmaları ( borçlanıyorlar), kölelere yapılan kötü muameleler, sert cezalandırma yöntemleri, fuhuş, cinsel sapkınlıklar, yeniçerilerin zorbalıkları gibi konular ezberlerinizi bozabilir. Hayvanlara çok değer veriliyor, sokaklarda hayvanlar için et satan satıcılar bile varmış. Çünkü hayvanlara yardım yapılmasını büyük sevap olarak görüyorlar. Kitapta çok fazla konu olduğu için hepsini tek tek yazmıyorum. Fakat o dönem ile ilgili birincil kaynaktan vermesi açısından okunması gerektiğini düşünüyorum.

16. Yüzyılda İstanbulMetin And · Yapı Kredi Yayınları · 201252 okunma

·

30 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

TUNCAY ELYAY