"Geçmişle Dans", Harlan Coben'den okuduğum ikinci kitap oldu. Tabii Netflix'te dizileri görüp bitirince, hemen romanlarına sarılmak bende bir adet haline geldi. Eğer Harlan Coben okumaya "Şantaj" veya türevi dozunda yüksek gerilimli bir romanıyla başlamışsanız, romanın başlarında "Geçmişle Dans" sizi bir tık sıkabilir. Ama şans verin, sabırla ilerleyin, sayfaları çevirdikçe Coben tarzını yakalayacak ve olaylaroın içine çekileceksiniz. Coben'ın bu romanında da geçmiş, karanlık sırlar, tesadüf karşılaşmalar, gerilim ve aksiyon gibi öğeler eksik olmuyor. Bu romanda yazarın ensevdiğim yönü, Coben'ın katili son sayfalara kadar ustalıkla saklayabilmesi ve erken tahminleri dumura uğratması oldu. Yalın ve günlük konuşma dilinde başarılı bir üslup vardı. Sadece biraz o baş ve ortalardaki durağan modla bir ne yapacağımı bilememezlik vardı. Karanlık bir geçmişi olan, bu geçmişin kapılarını sonuna kadar kapatan, çok sevdiği kocası ve iki çocuğuyla huzurlu bir hayatı olan Megan... Fotoğrafçılık konusunda çok zeki, belgesel fotoğrafçılığında adından söz ettirmiş, orta yaşlarında paparazzi fotoğrafçılığı yapan, halen geçmişte aradığı noktalara hastalıklı bir tutkuyla bağlı Ray... İletişim konusunda sıkıntıları olan, aşk konusunda şansı pek yaver gitmeyen, bazen zehir gibi aklı olan, yıllarca üzerinde çalıştığı dosyada bir sonuca varamayan dedektifimiz Broome! Geçmişin karanlık taraflarında birbirinin hayatından geçmiş bu üç ana kahramanımızı, seri cinayetler işleyen bir katil bir araya getirir. Katil, yalnızca hak ettiğine inandığı insanları öldürmektedir. Katili bulma yolunda, kahramanlarımızın on yedi sene önceki sırları da açığa çıkmaya başlar. Peki kahramanlarımız katili bulup toplayabildikleri kadar eski yaşantısına dönebilecek midir? Yoksa bu kanlı serüven, onların kapısını da mı çalar? Netflix'te aynı adlı Britanya yapımı mini bir dizisinin olduğunu da hatırlatayım.

Geçmişle DansHarlan Coben · Martı Yayınları · 2020439 okunma

·

184 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.