Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

304 syf.
7/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Onu asla iyileştiremem, çünkü hastalığı benim...
Romanı anlatmaya nerden başlasam bilmiyorum. Neredeyse ilk 200 sayfası romanın baş karakteri olan halası ve tekerlekli sandalyeye mahkum kız kuzeni ile yaşayan silik kişiliğe sahip kelebek koleksiyoncusu Frederick Clegg adında bir memurun gözünden okuyoruz. Clegg , resim öğrencisi olan hayat dolu Mirandaya uzaktan uzağa tutkundur, ancak ona açılamayacak kadar da antisosyal bir kişiliğe sahiptir. Haliyle Miranda'nın Clegg'in varlığından haberi bile olmaz. Sonra her şey değişir. Bir gün piyangodan yüklüce bir miktar para kazanan Clegg içten içe bastırdığı arzularını gerçeğe kavuşturmak için elinde olan o gücün farkına varır ve planlar yapama başlar. Ücra bir arazida ev satın alır bu evin bir mahzeni vardır orayı düzenler temizler bir sürü yeni eşyalarla dizayn eder sonra kendine bir otobüs alır ve bir gece Miranda eve dönerken planını gerçekleştirip hayatının baharında 20 yaşında ki bu kızı kelebekleri gibi hapsedip kendine muhtaç bırakır. İşte hikayenin ikinci kısmı da Clegg'i anlattığı neredeyse her günü Mirandanın kendi gözünden kendi içsel dünyasıda yazdığı günlüğü oluşturuyor. Bu kitap bence ağır bir psikolojik roman suçlu kişinin gözünden okuduğumda bazen Mirandaya olan sevgisi için yaptığını aslında iyi biri bile olabildiğini Mirandanın her istediğini yaptığı için Mirandanın da nankörlük etmeyip onu sevmeye çalışması gibi saçma bir düşünceye bile kapıldım. Sonra Mirandanın günlüğünde yazdığı kısımları okudum ve onunla empati yapınca içinde olduğu durumun ne kadar korkunç ne kadar katlanılamaz olduğunu bir anda hayatının sadece psikolojisi bozuk bir insan istiyor diye tepetaklak olduğunu hiçbir suçu olmadan hiçbir sebebi olmadan bir kızın hayatını elinden alıp onu gün ışığına bile muhtaç bırakıp onu önlenebilecek çoğu şeyi bilerek izin verip kızın kaderini tamamen değiştirdiğini görmek beni bir psikopatın kendi gözünde nasıl da suçsuz olup insanlara da kendini anlattığında hikâyeyi bir yüzü ile görünce buna inandırıcığını gösterdi. Bence güzel bir romandı çok akıcı ilerledi her sahne sanki gözümde canlandı. Umarım bu hikâye hiçbir insanın kendi hikâyesi olmak zorunda kalmaz ve dünya da bu tür insanlar tedavi edilip topluma kazandırılır iyi okumlar :)
Koleksiyoncu
KoleksiyoncuJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20208,3bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
4.767 görüntüleme
DreamWorld okurunun profil resmi
Çok etkilenmiştim okurken 🥹 kitabın sonuna kadar Miranda'nın kurtulmasını umut ettim. Ne yazık ki hayal kırıklığına uğradım 🥲. Fred 'in hiç bir şey olmamış gibi başka bir kıza kafayı takmasına cidden şok olmuştum. Bence Fred Miranda 'yı asla sevmedi.....
Okuyan us okurunun profil resmi
Merak edip okumayı düşündüğüm kitabın incelemelerini okumayı severim. Yazdıklarınızı okuyunca roman kahramanı kişi gibi ülkemizde çok psikopat antisosyal kişiliği olan ve bu sebeple beğendiği kişilerin kendisini sevmek evlenmek zorunda olduğunu düşünen kabul görmediği takdirde de onları canice öldüren insanların ne kadar çok olduğunu düşündüm. Yani aslında kitapta anlatılan mazlum karakterin binlercesi ülkemizde var bence. Hele eğitimi olmadığı için ya da bir mesleği olmadığı için geliri olmayan ve bu sebeple babasına eşine abisine ya da herhangi bir erkeğe katlanmak zorunda olan yurdumun güzel insanların düşününce romandaki psikopatın bizimkilerin yanında devede kulak kalacağına inanıyorum. Cezaevleri bunlar gibi canilerle dolu. Yan baktın diye birini öldüren, uyuşturucu parası vermediği için annesini öldüren, kız kardeşine aklımıza bile getiremeyeceğimiz kötülükleri yapan ve sayamayacağım derecede kötü bir sürü insan var memlekette maalesef. Kitapla kalın iyi okumalar
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.