Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
3/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
ithakinin çıkardığı ilk x serisine ait bir kitap ve serinin konusu tamamen vampirler üzerinden gidiyor. seri 10 kitaptan oluşuyor. ben 3 numaralı kitaptan başladım. bu seçimim tamamen rastgele bir şekilde oldu. kitap 3 hikayeden oluşuyor. ilk hikaye Demokan Atasoy’a ait ve eksikleri olsa da çok beğendiğim bir hikaye oldu. öncelikle adından bahsedeyim; “gök girsin kızıl çıksın” bir yemin. askerler ve komutanlar eskiden savaşa giderlerken ya da görev alırlarken kılıçlarını kaldırarak bu yemini ediyorlarmış. Yemindeki “gök” kelimesi çeliğin eridikten sonra su verilmesi üzerine mavi rengi almasından esinlenilmiş, “kızıl” kelimesi ise kanı temsil ediyormuş. yani bu yemin, “eğer ki sözümden dönersem bu kılıç bedenime gök gibi girsin kızıl çıksın (kanımı akıtsın)” anlamına geliyormuş. şimdi hikayenin bir vampir avcısını konu aldığını anlamışsınızdır. fakat türk milliyetçisi mi bilemem zira vampir avlarken kullandığı tek silah japon bıçakları. ehehe… neyse, hikayenin eksiklerine dönelim; çok kısa bir hikaye. künye, içindekiler vs. çıkarınca 30 sayfa bile değil. bu kısalıkla kadıköy’ün anlatımına ve malum bıçakların bilgilerine fazla yer verilmiş ama bu kısımlar hoşuma giden kısımlardı. hoşuma gitmeyen kısımlar ise vampir avcısından çok bileme ustası keskin’e yer verilmesi fakat onun hikayesinin de tam olarak anlatılamaması. yani amcasıyla birlikte vampir saldırısına uğramış, kendisi ölümden dönmüş, travma ile belden aşağısı hasarlı olarak odasında, tekerlekli sandalyesi ile işini yapıyor, aynı vampirler keskin’in işini bitirmek için geri dönüyorlar, ona “çakma van helsing” diyerek hırpalıyorlar. ben burada keskin’den de ister istemez bir şeyler bekledim fakat keskin adlı karakterin senaryodaki görevi bu kadarla kalıyor. tam burada günlük hayatta cıvık görünen ama aslında gayet havalı olan vampir avcısı karakterimiz gelip vampirleri bir çırpıda hallettikten sonra nedense istanbul’u terk ediyor. e başta kadıköy’ün vampirlerin adeta sığınma alanı olduğunu çok güzel bir şekilde anlatmıştın?? ani bir karar ile nereye gidiyorsun? son deyiş kısmını hiç anlayamadım zaten. ama bunlara rağmen çok keyif aldığım bir hikaye oldu. asıl sorunu kısa olması diyebilirim. bu bir seri olsaydı ya da devamı olsaydı kesinlikle okurdum. ışın beril tetik “kara kara kapkara” adlı kitabında nasıl kötü bir “yazar” olduğunu belli etmişti zaten. berbat, itici, mantıksız, saçma sapan bir yazım dili var. bu hikayesini de mahallede dedikodu yapan teyzeler gibi anlatmış. ışın beril tetik lütfen yazarlığı bırak. wattpad’den çıkıp gelmiş insanlar dahi senden daha iyi yazıyorlar, ciddi söylüyorum. galip dursun’un hikayesi ise ortalama bir seviyede sayılır ama ben bu hikayeyi de beğenmedim. bir hayat kadınına giden iki erkeğin, kadının aşığı olan bir çocuk vampirin kurbanı olması… karakterlerin düşünceleriyle ve güneş hakkında verilen bilgilerle beraber, hastalıklı bulduğum bir yazım dili oldu bu da. üstelik sonu hikayenin geri kalanına uymuyor. keşke sadece Demokan Atasoy’un hikayesini okusaydık bu kitapta.
Gerisi Hikâye’den Vampir Öyküleri
Gerisi Hikâye’den Vampir ÖyküleriGalip Dursun · İthaki Yayınları · 202238 okunma
149 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.