Agatha Christie'nin bir eserini ne zaman elime alıp okumaya başlasam, heyecan ve gerilimi hep zirvede hissediyorum. Ancak bu kitap için baktığımda, okunma sayısının pek de fazla olmadığını görüyorum. Bu durum biraz şaşırtıcı ama dürüst olmak gerekirse böyle hayranlıkla okuduğum eserin bu kadar az okunmuş olması da beni içten içe bir miktar sevindiriyor. Tıpkı popüler olmamış, kenarda köşede kalmış ama bi' o kadar da kaliteli olan şarkılar gibi.. Kitaba geri dönecek olursak, dili gayet yalın ve akıcı. Kendinizi tamamen kaptırıp dünyadan kopabilir, zamanın nasıl geçtiğini anlamayabilirsiniz, işte o kadar sürükleyici. Başta her şey belirsizken, sürekli sorularınıza cevap ararken, en sonunda tüm gerçekler ayağınıza seriliyor. Okurken oluşan kafa karışıklığı ve çıkan sonuçta hissedilen şaşkınlıktan müthiş derecede zevk alıyorum. Son ana kadar heyecan asla yakanızı bırakmıyor ve bu hissi seviyorum. Kitapta anahtar kelime elmaslar. Bütün olaylar elmaslarla birlikte gün yüzüne çıkmaya başlamaktadır. Tema olarak cinayet ve dedektifliğin yanı sıra aşk da işlenmektedir. Hepsi birbiriyle öyle bütünleşerek harmanlanmış ki, resmen kitaba yapışıyorsunuz. Tavsiye etmek veya etmemek gibi lüksümüzün olmadığı muazzam bir kitap diyebilirim. !!! Son paragrafımda minicik bi' spoiler olabilir. Kitabı okumayı düşünen okuyucular, bu noktada incelemeyi okumayı bırakabilir!!! İncelememi kitaptan bir alıntı ile bitirmek istiyorum: "Siz amatörler daima profesyonellere yenilirsiniz." Bu söz, kitaptaki suçlu büyük patrona ait. Ancak kocaman bir yanılgıdan başka bir şey değil. Sonunda görüyoruz ki büyük laflar, ezberlenilmiş algılar, doğru olduğuna inandığımız şeyler bizi haklı çıkarmayabilir. İnandığımız doğrular bazen bizi kocaman bir yanılgıya sürükleyebilir. Tıpkı bu sözü söyleyen bir profesyonelin, bir amatöre yenilmiş olması gibi..

Kahverengi Elbiseli AdamAgatha Christie · Altın Kitaplar · 2009827 okunma

·

94 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Çiğdemm