Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

79 syf.
·
Puan vermedi
Bazı kitapların büyülü bir şekilde beni bulduğuna inanırım. Yaşamın basit tesadüflerini kendimce romantize ediyor da olabilirim, yine de böyle düşünmek hoşuma gidiyor. Geçen hafta Beckett sevdiğimden Yankının Kemikleri'ni aldım elime. Çevirisini Suat Kemal Angı yapmış, pek de hoş bir önsöz yazmış. Suat Kemal Angı'yı Walter Benjamin'le Yaşamak kitabından tanıyorum, o da "büyülü bir şekilde beni bulan" çok sevdiğim kitaplardan. Yankının Kemikleri'nin önsözünde Port Sudan'dan söz edip ufak bir alıntı yapmış Angı. Okuduğundan beri çantasından çıkarmadığını söylemiş. Vardır O'nun bir bildiği diyerek kitabı aldım hemen, iyi ki demişim, varmış sahiden. Anlatıcı, epeydir görüşmediği bir dostunun ölüm haberini alır ve hikâyenin peşine düşer. Gençliklerinde dünya daha iyi bir yer olsun diye uğraşmış, sonunda yenilgi ile köşelerine çekilmiş iki insan anlatıcı ve A. Biri ülkesini terk edip önce denizci, sonra Sudan'da liman şefi olmuş, diğeri yazarlığa yönelmiş. "Dünyanın ağırlığından kurtulmayı olmasa bile, en azından onu azaltmayı, hattâ anlamayı; yükünü hafifleten masum ve sevecen bir birliktelik sayesinde ona daha bilgece katlanmayı hayal eden A.", sevdiği kadın tarafından terk edilince bir yıkıma sürüklenmiştir. Yazar olan A.'yı sözcükler de terk eder sonunda, hikâyeyi yazmak da liman şefine düşer. Anlatıcı, dostunun hatırasına 'sözcüklerden bir mezar sunmak istediği için' yazmıştır her şeyi. Öyle bir yazmak ki, bir noktada kim kimdir, kadın hangi kadın, mekân neresi, yaşantı kime ait, ölüm kimin ölümü, bilemezsiniz. Öyle ya, insanlık var olduğundan beri, hep aynı şeyleri yaşayan farklı insanlarız belki de. Sonsuz döngü... "insan aynı zamanda öteki de olduğu için birisidir" diyor yazar. Anlatılan mı? İnsan... İnsanın meşum yalnızlığı, yaşamı giderek daha çok kuşatan sahtelikler ve yozlaşma karşısındaki derin keder,  insanı insan yapan zayıflıklar, ölüm : şu "ihtiyar kaptan" ve yok olup giden tüm umutlara rağmen yaşamanın, hiçliğe teslim olmadan önce sonsuzlukta bir iz bırakmanın belki tek yolu olan sevgi, tutku ve dostluk... Sanırım epey bir zaman benim de çantamda gezecek kitap. Muhteşem bir dil, sonuna kadar hakkını veren bir çeviri. Ve kesinlikle okuduğum en zarif, en naif anlatılardan biri. Kelimelerin hayat karşısındaki kifayetsizliğini aşarak derdini ''hissettirebilen''lerden.
Port Sudan
Port SudanOlivier Rolin · Dost Kitabevi Yayınları · 200115 okunma
··
447 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Eylül Türk okurunun profil resmi
Bir nokta var, oraya varıldığında insan konuşmanın, anlatmanın gürül gürül akan ırmağının durulduğunu hissediyor... Söz, o anı ölümsüzleştirme isteğiyse, sadece izlemenin ya da dinlemenin sadeliği yetiyor bize... "O'nun bir bildiği vardır." dediğiniz insanlarla birlikteliğiniz dâim olsun... Yine keyifle okudum. Gönlünüze sağlık.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.