Gazap Üzümleri 1930’larda ABD’de yaşanan Büyük Göç’ün Joad ailesi üzerinden anlatılışının destanı niteliğinde. Oklahoma’da daha fazla tutunamayarak bin bir umutla, güzel iş bulma düşüncesiyle, Kaliforniya’ya göç etme fikriyle ve evin büyük oğlu Tom Joad’ın hapisten çıkmasıyla başlıyor yolculuk. Çoğunlukla Tom’un bir nefes ötesinde hissettiren ama ailenin diğer üyelerinin duygu yoğunluklarını da teker teker hissedebileceğiniz bir roman. Steinbeck duygu ve durumları olduğu gibi vermeyi ve olayları gözümüzde canlandırtmayı çok iyi başarıyor. Makineleşmeyle birlikte insan gücüne duyulan ihtiyacın azalması, kapitalizmin insanların topraklarını ele geçirmesiyle toprak sahiplerinin boşluğa düşüp değersizleştirilmesi gözler önüne seriliyor. O topraklarda doğup büyüyen ve yine o topraklarda ölmek isteyen büyükanne ve büyükbabanın topraklarından ayrılınca buna dayanamayıp ölmeleri içler acısı. Hamile bir kadının ailesiyle göçe mecbur kalması, hamileliğinde çektikleri ve çocuğunu doğurduğunda sağlıklı besleyememesi içler acısı. Oyun oynama çağındaki ailenin küçük fertlerinin hayat telaşına düşüp ailesiyle birlikte şeftali toplamaya gitmesi, aç kalması içler acısı. Baba’nın artık karar verme yetkisinin kalmaması, eve ekmek getirememesi, hayat kuracak mücadeleyi bulamaması içler acısı. Anne’nin tüm sorumluluğu üzerine almak zorunda kalması, vazgeçenleri yüreklendirmeye çalışması, güçsüz görünmemek için çabalaması, sağlıklı karalar almaya çalışması, taşı sıkıp su çıkarmaya ailesinin önüne koyacak yemek bulmaya didinmesi, üç kuruşu hesabını yapması, ailesini bir arada tutmaya çalışırken yorulması içler acısı. Çevre koşullarını, yaşam şartlarını, göç edenlerin duygu ve düşüncelerini, otoritenin bakış açısını düşündüğünüzde çokça üzülüp bolca çaresiz hissedeceğiniz bir roman.

Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,5bin okunma

·

8 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Büşra Özbek