Hugh'un aptal çayır yer adları üzerine söylediklerine ben de güldüm ama hiçbir şey beni Malcolm Lowry'nin başyapıtı Yanardağın Altında'nın geçtiği Meksika şehri Quauhnahuac'ın güzelliğine ve dehşetine hazırlayamazdı. Elbette bu romanı daha önce de duymuştum ama bir arkadaşım bana 20. yüzyılın en iyi kitaplarından biri olarak tavsiye edene kadar hiç okumamıştım. Ben de aynı fikirdeyim: Bu kitap uzun süre aklımdan çıkmayacak, şiirsel dili, trajik karakterleri ve kehanet gibi vizyonuyla aklımdan çıkmayacak bir kitap. Volkanın Altında, kendisini hâlâ seven güzel ve sadık bir kadın olan Yvonne'dan boşandıktan sonra umutsuz bir alkolik haline gelen eski bir İngiliz konsolosu olan Geoffrey Firmin'in hikâyesini anlatıyor. Roman, Yvonne'un Geoffrey'i kendinden kurtarmak için umutsuz bir girişimle Quauhnahuac'a döndüğü 1939'daki Ölüler Günü'nde geçiyor. Ancak çabaları Geoffrey'nin kendine zarar veren dürtüleri, paranoyası ve ölüm saplantısı yüzünden başarısızlığa uğrar. Geoffrey'nin üvey kardeşi ve Yvonne'un sevgisi için rakibi olan Hugh ile birlikte şehir ve çevresinde bir yolculuğa çıkarlar ve çeşitli çürüme, yozlaşma ve şiddet sembolleriyle karşılaşırlar. Roman, Geoffrey'nin öldüğü ve Yvonne ile Hugh'un yetkililerden kaçtığı şok edici bir doruk noktasıyla sonuçlanır. Roman kolay bir okuma değildir: klasik mitolojiden Shakespeare'e ve modern edebiyata kadar çeşitli kaynaklardan imalar, göndermeler ve alıntılarla doludur. Ayrıca farklı bakış açıları, zaman kipleri ve gerçeklik düzeyleri arasında sürekli geçişler yaparak karmaşık ve bazen kafa karıştırıcı bir anlatı yapısı oluşturuyor. Ancak bu zorluklar da romanın parlaklığının bir parçası: Lowry, çoklu yorumlara davetiye çıkaran ve dikkatli bir dikkati ödüllendiren zengin ve katmanlı bir metin yaratıyor. Ayrıca dili çarpıcı bir şekilde kullanarak canlı imgeler, çarpıcı metaforlar ve dünyasının hem güzelliğini hem de dehşetini aktaran müzikal ritimler yaratıyor. Yanardağın Altında'nın en etkileyici yönlerinden biri de tarihsel ve politik geçerliliğidir. Lowry romanı 1940'larda, Meksika'da yaşarken ve kendi alkolizmiyle ve evlilik sorunlarıyla mücadele ederken yazdı. Aynı zamanda yaklaşan İkinci Dünya Savaşı tehdidinin ve Avrupa'da faşizmin yükselişinin de farkındaydı. Bu unsurları romanına dahil ederek modern çağda uygarlığın ve insanlığın durumuna dair bir yorum haline getirdi. Ayrıca Soğuk Savaş, nükleer silahlanma yarışı ve çevre krizi gibi 20. yüzyılın ikinci yarısını şekillendirecek bazı olayları da önceden görmüştür. Yanardağın Altında sadece kişisel bir trajedi değil, aynı zamanda evrensel bir trajedi. Yanardağın Altında'yı edebiyatı seven ve zorlu ama ödüllendirici bir okuma ile kendini zorlamaktan korkmayan herkese şiddetle tavsiye ederim. Bu kitap yaşam, ölüm ve bunların arasındaki her şey hakkında düşünmenizi, hissetmenizi ve merak etmenizi sağlayacak. Aynı zamanda Lowry'nin kendi ruhunun ve insanlık tarihinin en karanlık köşelerini keşfetmeye cesaret eden bir yazar olarak dehasını ve cesaretini takdir etmenizi sağlayacak bir kitap. Yanardağın Altında sadece bir roman değil: bir deneyim.

Yanardağın AltındaMalcolm Lowry · Can Yayınları · 201793 okunma

·

735 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.