İlksöz: Yer adlarına gerek yok, kaderler sınır tanımıyor. Adını bilmediğimiz, Latin Amerika'nın siyasi tarihini birazcık da olsa biliyorsak, bilmemizin de gerekmediği bir yerdeyiz. Yıllar süren bir iç savaş, polisin, askerin, komünist gerillaların, kırsaldaki halkın, şehirdeki halkın, cangıldaki halkın sürekli birbiri ile çatıştığı bir zaman dilimi. Belki kazançtan kayıpların arttığını görünce, belki bir taraf diğerlerine biraz daha üstünlük kurunca biten ve durulan ortam. Sakinleşen ortam da yaşama dönüş mücadelesi, ve insanların artık yanlarında olmayan yakınlarını arama isteği. Kimi yerinden yurdundan çıkmış geri dönmemiş, kimi savaşan bir gruba katılmış sonrası bilinmemiş, kimisi kendilerini otorite görenlerce hapse atılmış ama savaş bitince hapisten çıkamamış. Bu insanlar nerede... Savaş biteli yıllar olmuş ama yüreklerdeki acı ve umudun savaşı hâlâ sürmekte. Norma,, belki de bu bilinmezlik sebebiyle yıllardır bu kez yüreklerde savaşı süren insanlara bir barış getirme umudu ile yola çıkmış. Bir radyo programı sunuyor yıllardır, programın adı Kayıp Kentin Radyosu. İnsanlar ona hafta içinde bir şekilde ulaşıp, yüreklerinde savaşın sürdüğü kayıplarının isimlerini iletiyor ona. O da bu isimleri programda okuyor. Bu ismi bilenler, tanıyanlar programı arıyor telefonla. Gelen bilgiler, yüreklerdeki savaşın son bulmasını sağlıyor, bazen umut kazanıyor savaşı çokça da acı. Kendi eşi de kayıplar arasında olan Norma'nın radyodaki odasına cangıldan bir küçük çocuk geliyor elinde yeni bir liste ile. Hikaye de böyle başlıyor, Norma kayıplarına yeni kayıplar ekleyerek acı ile mi biterecek yüreğindeki savaşı yoksa umut galip mi gelecek. Kitapta hiçbir şehir ismi geçmiyor, kırsaldaki yerleşim yerleri sayılarla belirtiliyor. Yazar böylece, sadece bir Latin Amerika ülkesine ait olmayan tarihi bir bakıma kıta genelinde kıtasallaştırma hedefi güdüyor ve bunu da başarıyor bence. Herhangi bir ülke adı koysanız yadırgamadan okursunuz yazılanları. Bolca geri dönüşlerle hikâye büyüyüp gelişiyor. Ama sanki, benim hep o bahsettiğim eşiği bir türlü geçemiyor. Zaten başarsa kanımca Latin Amerika Edebiyatı'nın sayılı eserlerinden biri olur çıkardı. Ama tüm bunlara rağmen merakla sonuna kadar okunmayı hak ediyor kitap. #korsaniledünyaturu Şubat ayı Peru kitabıydı. Latin Amerika Edebiyatı severlere tavsiyemdir. Kitapla. Sağlıcakla. . Sonsöz: Kendini birisine aitmiş gibi düşünen insanlar var. Herhangi bir nedenden ötürü gitmiş birisi. Ve bunlar yıllarca beklerler, onlar kayıplarını aramaz, kayıp kendileridir. .

Kayıp Kentin RadyosuDaniel Alarcon · Ayrıntı Yayınları · 201392 okunma

·

102 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.