Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

368 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Köylü milletin efendisidir. Mustafa Kemal Atatürk ( Biraz Spoiler İçerir)
KAPLUMBAĞALAR -Kitap Yorumum " Köylü milletin efendisidir" Mustafa Kemal Atatürk Bu yıl okuduğum kitaplar arasında en ama en çok sevdiğim kitap "Kaplumbağalar" oldu . Nasıl öyle olmasındı ? Kendi güzel , anlatımı güzel , dolu dolu içten bir eser ortaya çıkarmış Fakir Baykurt. Kuş uçmaz kervan geçmez bir köy var dağların , tepelerin ardında , ne hükümet bilir oraları , ne köylüler bilir köylerinden , kasabalarından başka bir yeri . Söz gelimi Allah bile unutmuştur. Ya da daha az hatırlıyordur Tozak'lıları. Kaç haneli köyün bitmeyen su çilesi vardır , bir su kuyusundan tüm köylü hem içmesini, hem yuyup yaykamasını, hem de kendilerinin temizlenmesini yaparlar . Nasıl bir ciledir bu . Sıcak kavurur , yakar Tozak'lıları "Kölge yok mu kölge " derler Ama ne kölge vardır ne de döküp döküp onları ferahlatacak "SU"... Yokluk almış başını gitmiştir bu köyde. Herkes mecazen değil gerçekten Kendi yağınca kavrulur. Köylerinde bi Ekin dikilir . Onlar da bazen kısacık olur , bazen de biraz da olsa güldürür yüzlerini. Şükür der köylü , ne desin başka ne yapsın ne gelir ki elden ... Biraz da hayvancılık. Yine karınlarını doyurası kadar az ya da çok . Bulgur aşını yaparlar , ayranı katık ederler , yufkayı da durerler oturur yerler sofralarında hemen her akşam budur yemekleri ama şikayetci değillerdir . ( Olsalar ne değişecek ) Karnımız doyuyor ya "Muhannete muhtaç degiliz ya " Paylaşımcıdır Tozaklılar ; bir lokma ekmeğini paylaşır , dışardan biri mi geldi köycek varını yoğunu ortaya döker. Tanrı misafiri rahat etsin der. Onlar ne mücadeleci , ne ekmeğini taştan çıkaran insanlardır. Fitnelik fesatlık , cin fikirlik , kötü dusunce yoktur onlarda geçimine bakarlar yaz kış demeden yaşlısi genci kadını çocuğu hep bir elden çalışır çabalar didinirler. Haklarında ne yazsak , ne söylesek yeterli değildir ki ... Eğitmeni vardır Uzun Rıza ( Hem çocukları okutur , hem köyün ne derdi varsa çözüm bulmaya çalışır ) , Hem akıllı hem deli , bir garip adam , köyün en yaşlısı , içinden umudunu alınacağına , hayali yok olacağına ölsem daha iyi diyen Kır Abbas vardır , Köyü, köylüsü için elinden geleni yapan , yapıcı , dürüst , ahlaklı Muhtarı vardır Battal , Aykırı Kel Bektaş , Pat Ali , Hürü Ebe , Hasan, Hüseyin, Yusuf , Arada memur Hamdi bey gelir o da bir devlet memumurudur . Ama onların gözünde büyük ve yeri ayrı biridir . Yardımı dokunur köylüye , fikirleri ile , gelmesi iki kelam etmesi yeter onlara . Daha kimler kimler ... Bir gün Eğitmen Rıza bir fikir sunar , Kır Abbas ve Muhtar Battal destekler. Derler ki : köylü kardeslerimiz , bacılarımız Pulluk diye bı yerimiz var hepiniz bilirsiniz kocaman yer hepimize yeter , taştır , kuraktir , zor bir topraktır bunu da biliriz elbet. Ama dememiz o ki Rıza der ki bu topraklardan , bu kurak yerden daha fena yerlerde Asma yetişmiştir. Biz neden yapmayalım , köylüce el ele verelim, cabalayalim kendi Şarabımiz olsun kendi üzümümuz olsun. Bir olursak her şey olur dediler. Ve köylü de pek sevindi bu işe . Öyle de yaptılar "Bismişah , Bismillah , Allah Allah" diye başladılar tüm köylü Pulluk topraklarını kazmaya . O nasıl bir mücadele idi öyle . Kocaman Pulluğu kazdılar , fidanları buldular , diktiler . Kır Abbas gönüllü bekçi oldu . Binbir Emek verdiler ve artık onlarinda bağları vardı . Sofralarına bir de sarma eklenmisti . Ah nasıl da umutlanmislardi , nasıl da mutluydular . Çocuk gibi şendiler . Bir de kaplumbağalar vardı onları unutmamak lazimdi. Nasıl da sevmislerdi Pulluğu . Orayı yuva bellemislerdi .Orada yaşıyor , çoğalıyor ,hayatlarına bakıyorlardı. Azimli, emekçi , umutlu köylü emeğinin karşılığını da almaya başlamıştı. Gülüyor , şenlikler yapıyor , üzümlerini yiyor bununla kalmıyor paylaşıyorlar di da herkesle. Görmeye değerdi bu neşe , bu umut , bu mutluluk , bu başarma hissi . Ben görmüş gibi oldum . Tozaklı da onlarlaydım sanki , Kır Abbas emmi ile sakalasiyordum onunla cocuklasiyordum. Buraya kadar her şey güzeldi . Gülümseyerek anlattım , keyifle okudum . Derken mutluluğun uzun sürdüğü nerde görülmüştü. Hani ne demiştik başta kimsenin gelip geçmediği bir garip köy demiştik. Hükümet bile bı haber demistik. Ne hikmetse hükümet çıktı bağlardan sonra piyasaya , geldi memurlar ölçtü , biçti demedi mi " Bu Pulluk dediğiniz yer hökümetindir , hazinendir " Yakmadı mı köylülerin yüreğini , ben böyle bir yürek yangını görmedim . Sıcak bile böyle kavurmadı içlerini. Göz yaşı sel oldu , Kuru topraklara aktı ... Cahiliz dediler , bilmeyiz dediler ne doğru ne yanlış , biz yoktan var ettik buraları , ellerimiz kanaya , toza toprağa bulanarak bağ ettik dediler .yine de yollar aradılar ama yine ne hikmetse bütün yollar , çareler kapandı Tozaklılara. Peki sonra ne mi oldu onu da okursanız görürsünüz . İnşallah haksız haklı cikmaz , Niye vermeyi bilmeyen hükümet almaya gelince çıkar ortaya Adını sanini bilmediği bir kendi halinde köyün Emeğinden , umudundan ne ister . Bu kadar mı açtır gözü , bu kadar mı doymaz ... Bu devran bu çark niye böyle işler durur?.. Ne yapacak şimdi bu köylü Peki ya Kaplumbağalar ? Beni öyle etkiledi ki daha ne yazsam eksik kalacak . Yasattığın tüm duygular için Teşekkür ederim Fakir Baykurt Allah rahmet eylesin Eğitmen Rıza çocukları köyde dolastiriyordu bı bölümde marş söyleterek , ben de gittim kendi köyüm Karakaya köyüne , başımızda öğretmenimiz , elimizde bayraklar , Atatürk ün portresi... "Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa Adın yazılacak mücevher taşa" Sevil T.
Kaplumbağalar
KaplumbağalarFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20063,444 okunma
··
1.635 görüntüleme
Gizemli okur okurunun profil resmi
Ben de bu kitabı okumayı düşünüyordum, siz önden davranmışsınız, kaleminize sağlık :)) ✍️🤗⭐
Sevil Tan Turgut okurunun profil resmi
Teşekkür ederim , çok çok güzel bir kitap şimdiden keyifli okumalar dilerim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.