İyi akşamlar, iyi iftarlar olsun hepimize. Aydınız ama kendimiz kadar, farkındayız ama kendimize kadar. Dikkat ettiğimizde bu durumun çok sık yaşandığını görürüz. İki tür kıyaslama vardır kısaca. Birisi kendinden daha iyilerini düşünerek insanın yine kendini yıpratması ve kendince düşünmesi. Diğeri de başarı örneklerini -yine kendinden iyileri- göz önüne alarak mesajları algılamaktır. Yazar burada kendine aydın olanları, ışığı başkasını aydınlatmayanları değil; ışığını başkalarından saklayanları eleştiriyor bölümlerde. Harika bir kitap düzeni olduğu için okumanın keyif verdiğini de söyleyeyim. Bir aydın nasıl olmalı, neler yapmalı ve insanlarımız kime aydın demeli. Kısaca örnekleyelim. Bu tarz yazarlarımızın kafasındaki aydın modeli insanlar için bir şeyler yapan, mücadele eden, insanlık için savaşan kişilerdir. Günümüzde aydın tanımı değişmese de aydın gözüyle bakılan insanlar aynı zamanda ünlü olduğunu zanneden ve birkaç bin beğeni alan kişiler olarak öne çıkartılıyor. Yanlış olanın yanlış olduğu anlatımı da bizlere verilen en önemli mesajdır. İnsanlar gittikçe sıklaşan şekilde köy kahvaltısı güzellemesi yapıyor, sobalı evler derken fakir yaşamını övecek yazılar yazıyor. Yazar aslında bu modelleri kınıyor. Köy kahvaltısında 8 çeşit peynir olmaz değil mi? Mesela aslında bu kadar. Eğer köyden şehre geldinizse çarık giyemezsiniz, ne kadar rahat olursa olsun şalvar giyemezsiniz, bunları yapmayıp bunların güzellemesi yapmak ağzında sigara elinde içkiyle Yeşilay’da konferans vermekten farksızdır. İnsanlık için mücadele eden o kurum ve insanlara da buradan selam olsun. Yazarın eleştirileri oldukça haklı ve kaliteli. Bahsedilen 7 konuda oldukça kıymetli içerikler barındıran konular bana göre. Beni çok etkileyen bir eserdi, dokunduğu konuların çok önemli olduğunu üstünü altını sağını solunu çizerek gene belirtir, hepimize iyi okumalar dilerim..

Aydınlar SavaşıAttila İlhan · İş Bankası Kültür Yayınları · 200466 okunma

·

81 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak