T. Kuyoğlu
Birkaç saniye sessiz kalındıktan sonra, “Uyduruk masal anlatma sırası sende abla,” dedi Sada ve Tiraje’yi tekrar daldığı düşüncelerinden çekip çıkardı. Yıldızları parlayan koyu lacivert gökyüzü, çatı katından oldukça etkileyici görünüyordu. Uyku bu gece geç gelecek gibiydi zaten ve Yafes’e, Faris’e, Sada’ya ve hiç istemese de Terken’e uyduruk hikâye anlatmaya başladı. Hemen her gece yaptıkları bu rutinde kendilerine bir isim bile takmışlardı: “Öykü Anlatıcıları.”
YORUMUM;
Evet uzun zamandır okumayı istediğim bana kapağının oldukça cezbedici geldiği bir kitabın yorumunu yapıyorum. Oldukça heyecanlı ve bir o kadar gerginim. Fantastik kitapları her zaman ayrı bir kulvarda okurum ayrı bir incelik ve oldukça özen ve dikkat gerektirdiğine inanıyorum.
Küçük bir detayı gözden kaçırınca konuya vakıf olamıyorum. Ama Tiraje öyle değil…. Kitabın ilk sayfalarında yer alan karakter tahlilleri sizin gözünüzü korkutmasın oldukça fazla karakter olduğunu düşünmeyin çünkü kitabı okurken sadece belli başlı karakterlere odaklanacak ve onlarla beraber kitaba dahil olacaksınız.
Her fantastik kitapta olduğu gibi normal bir hayat süren tirajenin hayatının değişmesi ile başlıyor her şey. Ama önceliği masallara vermeliyiz. Develeri pireler ile oynattıktan sonra fillere tepişmeleri için alan tanıyıp, haritalardan gizemli mektuplardan değerli bilgilerden ve yol gösterici rüyalara götürüyor bizi Tiraje Nihil.
Seri halinde yazılan kitap kesinlikle en can alıcı yerinde bitti…. İkinci kitabı okumam için bana büyük bir merak bıraktı ve bu bana yetti.
Tirajenin çocukluktan belli bir olgunluğa erişmesine şahitlik ederken evladını okula gönderen anne gibi hissettim kendimi. Evet kızım savaşa hazırsın ikinci kitabı okumak için sabırsızlanıyorum.
