Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

ERTUĞRUL GEMİSİ İLE PROPAGANDA Anlatacağımız olay Abdülhamid Han'ın stratejik dehasını gösteren en büyük olaydır: Ertuğrul Fırkateyni'nin yolculuğu. II. Abdülhamid zamanında Japonya'ya gönderilen Ertuğrul Gemisi stratejik bir hamledir. Abdülhamid bu gemiyi bir propaganda ve algı aracı olarak kullanmıştır. Geminin uğradığı liman ve şehirlerdeki tesirinin daha fazla olması için, geminin zabit ve mühendislerine çeşitli rütbe ve nişanlar vererek gemi personelinin önemli kişilerden oluşmasını sağlamıştır. Çünkü bu durum geminin uğradığı limanlarda personelin daha saygın karşılanmasını sağlamıştır. Bu yapılan, Abdülhamid'in, Fırkateynin amacına ulaşması için oluşturduğu iyi bir görevlendirmeydi. Ayrıca gemi kumandanlığına getirilen Osman Paşa'nın Padişah'ın yaverlerinden olması, geminin Halifeliğin temsilcisi olduğu anlamına geliyordu. Bu durum Asya kıyısındaki Müslümanlar için heyecan verici olacaktı. Onların İslam Birliği için olan heyecenlarını artıracaktı. Bu heyecan onları diri tutacaktı. Gemi Japonya'ya kadar yol boyunca uğradığı limanlarda Müslümanlar için heyecan fırtınasına sebep oldu. Sanki halife gelmiş gibi sevindiler ve heyecana kapıldılar. Geminin 1889 yılının Ekim ayında Hindistan'ın Bombay limanına demir atması buradaki Müslümanları sevince boğdu. Oradaki Müslümanlar gemiyi karşılamaya geldi. Sanki halife gelmiş gibi karşıladılar. Heyecan o boyutlara varmıştı ki, Müslümanlar gemiyi görmek için hücum etmişti. Merdivenlerden giremeyenler düşüp boğulma tehlikesine aldırmadan gemiye atlamışlardı. "Bağımsız Müslüman toprağı" diyerek gemide namaz kılmışlardı. Akşam hava kararıncaya kadar halk gemiyi terk etmek istememişti ve etmemişti de... Nasıl sevinmesinlerdi ki. Emperyalist güçlerin ve Müslüman olmayanların baskısı altındayken Abdülhamid Han'ın gönderdiği bu gemi onların üzüntüsünü gidermişti. Devam edelim... 1 Kasım 1889'da Kolombo limanına demirlenen gemi şehrin ileri gelenleri tarafından heyecan ve merakla ziyaret edilmişti. Gemi tamir ve bakım için bir süre burada kaldı. Buradan hareket eden gemi 8 Haziran 1890'da Japonya'ya ulaşmıştı. Gemi sadece uğradığı ülkelerdeki Müslüman ahali üzerinde değil, gemi güzergâhına yakın bölgelerde yaşayan Müslüman halkları da heyecanlandırmıştı. Zaten hedeflenen de buydu. Böylesine önemli bir geminin Osmanlı topraklarından binlerce kilometre uzakta yola devam ettiğini öğrenen,mesela Hollanda sömürgelerinden "Sunda Adasında" yaşayan Müslümanlar, halifenin gemisinin kendi limanlarına da mutlaka uğrayacağına ve kendilerini de selamlayacağına inanmışlar ve gerekli hazırlıkları yaparak heyecan ve coşkuyla beklemeye başlamışlardı. Geminin geçtiği güzergâhta sömürgesi bulunan tüm Batılı devletler rahatsız olmuş ve Müslüman halkların hissiyatlarının kendilerine zarar verecek boyutlara ulaşmaması için, geminin uğradığı güzergâh üzerindeki idarecilerine haber göndererek gemiye mutlaka saygı gösterilmesini emretmişlerdir. Nihayet gemi ile istenilen baskı yapılmıştı.İstenilen kazanımlar elde ediliyordu. Müslümanlara yalnız olmadıkları bildirilmiş oluyordu. Bu, onlara direnmeleri için moral verecekti. Ertuğrul Fırkateyni Gemi kutsal dava uğruna yolculuğuna devam ediyordu. Geminin elbette her limana uğraması mümkün değildi. Bölge genişti ve vakit yoktu. Civar bölgelerdeki limanlarda beklenti içinde olan Müslümanlar, gemi kendi limanlarına uğramadığı için hayal kırıklığına uğrayıp üzüldüler. Bunu fark eden fitneci emperyalist güçler algı operasyonu yapmaya başlayacaktı. Bunu fırsat bilen sömürge idareleri Osmanlı Devleti aleyhinde propaganda yaparak, halkın gözünde Osmanlı Devleti ve halifeliğin itibarını düşürmeye çalıştılar. Bu, her zaman yaptıkları işti...
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.