Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

184 syf.
·
Puan vermedi
Felsefe
Madde ve bellek 1 nokta tasarımın imgeleri ayıklanmasına dair bedev'in işlevi bedenin işlevi Berksan burada madde teorileri ile tin teorileri hakkında ve bu konu üzerindeki ideali hakkındaki tartışmaların hiçbir şey bilmiyormuş gibi düşüncesini dile getiriyor. Buradan da karşımıza imgeler çıkıyor belki son imgelerin bütün temel bölümleri ile sabit yasalara göre birbirleri üzerine etki ve tepkide bulunduklarını ifade ediyor. Bergson bu yasaları doğa yasaları olarak adlandırılıyor. Bu yasalar kusursuz bilimi imgelerin her birinde olup biteni hesaplaşmayı ve öngörmeyi kuşkusuz sağladığından imgelerin geleceği şimdiki zaman içinde yer alıyor ve yeni bir şey katmıyor olmalıdır görüşünü ifade etmiştir. Bergson imgelerin birinde yalnızca algılar yoluyla bilmemenin kalmadığını Duygu halleri ile de bilmediğini diğerlerinden belirgin biçimde ayrıldığını söylüyor. Berk son benim bedenimdir sözünü dile getiriyor belki son çeşitli Duygu hallerini gözdenGeçiriyor. Örneğin örneğin berkson halılarını hatırlıyor ve karşılaştırıyor belki son benim bedenim dediğim özel imge'nin dış görünüşünü kendisine benzer bedenler üzerinde inceliyor. Berkson burada uyarımların sinir merkezlerine ileten toplardamarları sonra da merkezden çıkararak uyarımları bere bere terriye ileten ve bedenim bölümlerini tüm bedeni harekete geçiren atardamarları ve fark ediyor. Berk son her ikisinin yapılış amacını ve yönelimini fizyolojisi'nde ve psikoloğa soruyor. Berkson onların verdiği karışıklıkları sinir sisteminin merkez kaç hareketlerinin bedenin beden bölümlerinin yer değiştirmesine yol açabileceği merkezcil hareketlerin en azından bu hareketlerden bazılarının dış dünyanın temsilini ortaya çıkarabileceği yönündeOlduğunu söylüyor. Bergson toplardamarların imge olduğunu, beynin bir imge olduğunu, duyumsal sinirlerin aktardığı ve beynin içinde yayılan uyarıların da birer imge olduğunu söylüyor. Park son diğer imgelere dokunmadan "bedenim "diye adlandırdığı şeyi hafifçe değiştiriyor. Bergson imge içinde beyin ve omurilik sistemine giden tüm toplar damarları kesiyor. Bergson burada birkaç kappel vuruşuyla birkaç Demet lif kesilmiş olduğunu ancak evrenin geri kalanını hatta bedenimin geri kalanının da olduğu gibi kaldığını söylüyor. Bergson gerçekleştirilen değişimin anlamsız olduğunu söyler ve gerçekte "benim algım"tamamen yok olur der. Bergson imge'de merkezi sinirlerin bilmediğimiz rolü, hareketleri beyne ve Onur ile aktarmaktadır merkez kaç sinirleri ise bu hareketi periferiye taşır. Bergsona göre bedenim merkezi ve merkezkaç sinirlerle, sinir merkezi ile bir bütündür. Berk son hareketleri benim bedenimin içinde dışsal nesneleri eylemine bedenimin tepkisini, tepkiyi başlatarak hazırlamaya yönelik hareketler olduğunu söyler. Ayrıca kendileri imge olduğundan imge yaratmazlar Birgül ama belirli bir imgenin bedenin çevredeki imgelere göre konumunu değiştiren tıpkı bir pusula gibi her an belirlediğini söyler. Bergson problemin güçlüğü özellikle beyni ve beynin dönüşümlerini kendi kendine yeterli evrenin geri kalanından soyutlayabilir şeyler olarak tasarlamamızda yaratmaktadır der. Bergson burada materyalistler ve ikinciler özünde hem fikirdir der. Bergson beyin maddesinin bazı molekül hareketlerini ayrı ele alır der. Bergson 2 dokterinin altını kazarsak pulsuz at keşfeder ve böyle ifade eder. Bergson tamamen spekülatif bir önemi vardır, algı katışıksız bilgidir. Bergson tüm tartışmanın yöneldiği noktada bilimsel bilgi karşısında bilgiyi affetmesi gereken yerinde ne olduğuna dairdir der. Kimileri bilmen gerektiği düzeni benimseyerek algıyı gereksiz ve geçici bir bilim olarak görür. Kimileri ise algıyı önceden veri olarak kabul eder onu mutlaklık haline getirmede ve bilimin gerçeği simgeler bir ifade olarak görmektedirler. Her iki taraf için de algılamak öncelikle bilmek anlamına gelmektedir. Bergson burada bizim tartışma konusu ettiğimiz postulatlardır der. Berkson hayvanlar aleminde sinir sistemi yapısının en yüzeysel incelemesi bile postulut'tan yararlanmaktadır der. Suratı kabul etmek madde bilinç ve aralarındaki ilişkiler şeklindeki üçlü sorununu anlamsızlaştırmak olur. Berkson bilinç algının kapsamını canlı varlığa sahip olduğu eylem yoğunluğuna kesin bir yasa bağlanmaktadır der. Berkson bilinci hesap dışı bırakmak tümdengelim yapmak gayet cesur bir teşebbüs olur, ama böyle bir şey şart değildir nokta çünkü maddi dünyayı ortaya çıkararak bir imgeler bütününe sahip olduk başka bir şeyimiz de zaten olmaz. Hiçbir madde teorisi bu zorluktan kaçmadığını söyler. Bergson bizim bilinçli algılarımızın bir zorunlu alındığında pozitif yanı vardır. Bu da tine iişaret etmektedir. Yazar çocukluğu incelenmiş olan psikologlar bizim tasarımımız kişisellikten uzak olarak ortaya çıktığını bilirler. Tasarım merkezi olarak bizim bedenimizi benimsemesi yavaş yavaş tümevarımlar sonucu olur ve ancak o zaman bizim tasarımımız olur. İşte tüm imgelerin ortasında benim bedenim diye adlandırılan ve gücün eylemin çevredeki imgelerin kendi üzerine açıkça yansımasında ifade bulunan belli bir imgedir. Berkson saf algı üzerine çözümlerini şöyle özetliyor: maddenin içinde şu an verilmiş olandan fazla şey vardır; farklı bir şey değildir. Bilinçli algının tüm maddeyi kapsayamadığına kuşku yoktur, çünkü bilinçli algı bu maddenin içinde bizim ihtiyaçlarımızı gideren şeyi ayırır, ya da ayrıt eder. Maddenin doğası hakkında bize bilgiler sağlam saf algı gerçeklik ve idealizm araçlarında tavır almamızı sağlasa da saf bellek in denen şeye dair bize bir perspektif açarak kendi açısından bu iki doktrini materyalizm ve tini elcilik birbirinden ayırt etmektedir. Bergson bizi öncelikle ilgilendirecek olan şey sorunun bu yanıdır; çünkü bizim hipotezimizin bu yanı bir anlamda deneysel bir doğrulamayı incelemektedir der. Bergson bellek öncelikle algıya özel niteliği aktaran şeyse madde felsefesinin öncelikle belleğin katkısını ortadan kaldırmayı hedeflediğini söyleyebiliriz. Berkson saf algı analizimizden kaynaklanan şey bir anlamda ayrışan iki çözümdür, bu çözümlerden biri psikoloji psikoz fizyoloji yönünde aşarken diğeri metafizik yönünde aşar ve bunlardan ikisi de dolaysız bir doğrulama içermez.2. İmgelerin tanımasına dair: bellek ve beyin Berkson bellek zaman içerisinde imgelerin meydana getirdikçe topluyormuş gibi sanki bedenimiz onu çevreleyen şeyle birlikte bu imgelerden biriymiş gibi, sonuncusuymuş gibi, genel olarak oluş içinde anlık bir kenti uyguladığımız her an elde ettiğimiz şeymiş gibi Ceyeran ettiğini söyler. Bergson bu kesintinin içinde bedenimiz merkezde bulunduğunu söyler. Bergson geçmişin imgelerini kendilerini başka türlü koruduklarıdır ve sonuç olarak ilk hipotezi şöyle ifade eder: 1) Bergson geçmiş iki ayrı biçimde meydana gelir. 1. Devindirici mekanizmalarda 2. Bağımsız anılarda 2) Bergson mevcut nesnenin tanımasını, nesneden kaynaklanıyorsa hareketlerle özneden kaynaklanıyorsa tasarımlarla olur 3) Bergson içinde dizilmiş anılardan bu anıların uzam içinde Doğan ya da olası eylemlerini belirten hareketlere geçiş hissedilmez kademlerle olur. Beyin lezyonları bu hareketlere zarar verebilir yoksa onlara değil. Berkson deneyimi bu 3 önermeyi doğrulayıp doğrulamadığına açıklıyor bunlar: 1. Belleğin iki biçimi : dersin anı halini aldığı yani ders çalışıyorum tekrarlıyorum gibi 2. Genel olarak tanımı hakkında : hakkında imge anlılar hareketler burada görme duygusunu ele alıyor. 3. Anılardan hareketlere doğru tercih geçiş: tanıma ve dik katlı ele alıyor. Rüyada bedenin genel uyumu yoluyla dikkati tanımlamaya ve bilincin bu tavrı içinde öncelikle bir tavır bilincini görmeye adım adım yöneldiğini söylüyor. Bergson tartışmada Th. Ribot'un benimsediği tavır budur demiştir. 3. İmgelerin hayata kalışına dair bellek ve tin Berkson burada önceki görüşmeleri özetliyor. Burada 3 ayrı bölüme saptıyor bunlar: katışıksız anı, anı - imge ve algıdır. Bergson hiçbirinin tek başına meydana gelmediğini söylüyor. Berk son algı asla senin mevcut nesne ile basit bir teması değildir anı imgelere tamamen bulanmıştır ve anı imgeler onu yorumlayarak tamamlarlar. Berkson ana imge ise maddeleştirmeye başladığı "katışıksız anı "ya ve cisimleştirmeye yöneldiği algıya benzettiğini söyler.Son bu bakış açısını değerlendirdiğinde doğmakta olan bir algı olarak tanımlar. Berkson son olarak katışıksız anı kural olarak bağımsız olduğunu yalnızca renkli ve canlı imgelerin içinde tezahür ettiğini onun sayesinde ortaya çıktığını söyler. Berkson bilincin, belleğin analiz etmek için işleyen belleğin hareketin izlediği her seferinde kolaylıkla saptanabilir. Son çağrıştırmacılığın değişmez hatası oluşum bu sürekliliği ki yaşayan gerçekliktir yerine cansız ve yan yana ögelerin süreksiz çokluğunu koymasıdır. Diğer yandan çağrışımcılık ilkesi gereği psikolojik durum bir atom türü basit bir öge olur. Madde o halde bellek yoktur. İkisi birlikte vardır. Madde eşittir imgeledir. Fiziksel imgelerin bir arada bulunmasıdır algı ve imgelerden ahlakçı ve evrensel beyin maddesinin bir parçasıdır. 4. İmgelerin sınıflandırılması ve sabitlenmesi: algı ve madde ruh ve beden Belki son burada kitabın ilk 3 bölümden genel çözüm çıkartmaktadır yazar her zaman eyleme dönük olan bedenin temel işlevi, eylem amacıyla tinin yaşamını sınırlamaktadır. Beden, tasarımları ayıklanan bir aygıttır, yalnızca ayıklar. Bergson bedenimiz, Evren içinde her an işgal ettiği yer bakımından, üzerinde etkide bulunduğumuz maddenin bölüm ve behçelerini belirler. 1. Her hareket bir kımıldızsızlıktan diğerine geçiş olarak kesinlikle bölünmezdir. Belki burada bir hipotezin değil, bir olgu söz konusu olduğunu ve genellikle bir hipoten bunu maskeler. 2. Gerçek hareketler vardır. Belki sağduyunun bir fikrini daha kesin ifade eden matematikçi, pozisyonu, işaret noktalarıyla ya da eksenlerle aradaki mesafeye göre tanımlar. Ayrıca harekete de mesafenin değişmesi ile tanımlar. 3. Maddenin, sınırları mutlak anlamda belirlenmiş bağımsız cisimlere her bölünmesi, yapay bir bölünmedir. Yazar burada bir cismin bir madde nesne bize öncelikle bir nitelikler sistemi olarak kendini gösterir. Sistemin merkezinde direnç ve renk bakışın dokumasının verileri bulunur ve tüm diğer veriler bir anlamda askıda kalır. 4. Gerçek hareket, daha ziyade bir şeyden çok bir durumun aktarılmasıdır. Yazar bu 4 önermeyi ifade ederek, gerçekte birbirine karşı çıkarılan iki terim nitelikler ya da duyumlar ile hareketler arasındaki mesafeyi daraltmış oldu.
Madde ve Bellek
Madde ve BellekHenri Bergson · Dost Kitabevi · 200767 okunma
194 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.