KELEPÇE “Şeytan bir kere girmeyegörsün insanın içine. Yaptırmayacağı iş yoktur sahibine...” Birbirinden hüzünlü yaşamları üzülerek okudum satır satır. Kadınlarımızın yaşadıkları ve sonrasında dayanamayıp işlediği suçlar sonrası bir kelepçe ile parmaklıklar ardı... Beyza’nın da dediği gibi; ‘Böyle bir olay benim başıma gelmez!’ demesin. ‘Asla’ diye başlayan cümleler kurmasın. Hiç ummadığınız bir anda, kapkara bir çukurun dibinde bulabilirsiniz kendinizi...’ Parmaklıklar ardında olan kadınlarımızın her birinin yürek burkan hikayesi ve bazılarının onlarla birlikte olmak zorunda olan küçücük masum çocuklar... Bir yanları eksik büyüyor çocukların.  İnsanın onlara daha çok içi acıyor. Aysel’in yaşadığı travmalar, bebeğini susturmaya çalışırken başına gelenler üzücüydü. Sultan ve güzeller güzeli kızının, pislik İlyas yüzünden yaşadıkları affedilir bir durum değildi. O sahne halen gözlerimin önünde. Birde pişkin pişkin ona da imam nikahı kıyar, ana kız gül gibi geçinir gidersiniz demesi beni bile çileden çıkardı. Rabbim bizleri de çocuklarımızı da yüreği çürümüş insanlardan uzak tutsun. Bu eserde anlatılan ceza evinin diğerlerinden farkı koğuşun odalarının ayrı ayrı olması, hepsinin tek bir yerde kalmadığı anlatılıyor. Odalarının otel odası gibi tek tek olduğunu anlatı kader mahkumları. Bir de onlar için açılan kurslar ve meslek edinmeleri için eğitim vermeleri onlar için tek güzel yanıydı parmaklıklar ardında en azından bir meşguliyetleri olması güzeldi. Ancak ne kadar güzel yanı olursa olsun özgürlüğünüzün kısıtlanmış olması asla güzel olamaz. Rabbim oradaki kadınlarımıza çocuklarımıza dayanma gücü versin. #canantan #kelepçe #okudumbitti #yorum

KelepçeCanan Tan · Doğan Kitap Yayınları · 20163,572 okunma

·

236 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.