Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

263 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
1988 yılında ilk baskı olan kitap 2004 yılında bir kez daha gözden geçiriliyor. Server hoca AKP iktidara geldikten sonra çoğu kitabını güncelleyerek yeni baskılarını yaptı. Geçmişi analiz edip, yaşadığı dönemi değerlendirerek, gelecek hakkında tahminlerde bulunuyor. Ve yapmış olduğu tahminlerin gerçekleştiğini maalesef yaşayarak deneyimliyoruz. Osmanlı'dan Cumhuriyete sirayet eden tüm aksaklıklara değiniliyor. Muasır medeniyetler seviyesine yaklaşmak için gerekli tüm koşullara sahip iken, nasıl oldu da bugün rekabet etmemiz gereken ülkelerin çok gerisinde kaldık. Avrupa'nın aydınlanma dönemiyle beraber dini dogmaları kenara bırakıp, eğitime ve bilime önem verdikten sonra bugünkü refah devletlerini kurmaları iki yüz yılını almıştı. Biz ise hâlâ din ile bilimi uzlaştırmaya çalışarak yeni yetişen nesilleri heba ediyoruz, çağımızın gerisinde kalıyoruz, toplumsal huzuru ve barışı kaybediyoruz. Özellikle köy enstitülerinin özgünlüğünden bahsediyor kitapta Server hoca. Neden eğitimde gereken reformu yapamadığımızı açıklıyor. Gerek yönetimsel, gerek dini gerekçeler, gerekse de ülkenin kurulu düzenine hakim olanların köy enstitülerini istememesinden dolayı dünyada eşi benzeri olmayan bir eğitim sistemini heba ettik. Bundan 30 yıl önce de YÖK'ü tartışıyorduk, bugün de tartışmaya devam ediyoruz. AKP iktidara geldiğinde öğretmenlerin geçim sıkıntısı kanayan bir yaraydı. Bugün ise gelinen noktada bu yara uzun bir süre kapatılamayacak gibi. Özellikle sözleşmeli ve taşeron öğretmen tehlikesine bundan 20 yıl önce dikkat çekmiş Server hoca. Eğitimin kalitesizliği, bölgeler arası eşitsizlik, öğretmenlerin şiddete maruz kalıp itibarsızlaşması da geçmişten bugüne süregelen önemli sorunlar. Eğitimde yapılması gereken reformlar uzun zamandır dile getiriliyor. Maalesef AKP'nin yirmi yıllık iktidarında neoliberal politikaların ve dini ideolojinin empoze edilmesiyle beraber eğitim sistemi hiç olmadığı kadar yozlaştı ve kalitesizleşti. Devlet okullarının herhangi bir işlevi kalmadı, özel okullar mantar gibi türedi. Okullar ticarethaneye dönerken, öğrenciler müşteri oldu. Özel okullarda çalışan öğretmenler ise üç kuruş paraya sömürülen emekçiler oldu. Tüm bu yazdıklarımdan Server hoca 2000'li yılların başında bahsediyor. Ve biz göz göre göre bu yaşadıklarımıza dur diyemiyoruz.
Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz?
Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz?Server Tanilli · Cumhuriyet Kitapları · 2009120 okunma
·
98 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.