Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın özetine geçmeden önce şunları söyleyeyim: Çocuklar her zaman sevilmeye, korunmaya, dinlenmeye, sağlıklı iletişime,  birilerine güvenmeye, ilgiye, değer görmeye, ciddiye alındığını bilmeye ihtiyaç duyarlar. Karnının doyması kadar ruhun da doymaya ihtiyacı vardır. Çocuk bunları yaşamalı, hissetmeli.Aksi takdirde çocuk ya aşırı korkak, utangaç, içine kapanık olur ya da tam tersi saygısız olur. Görmediği saygıyı başkalarına da göstermezler. Terbiyenin sırrı, çocuğa saygıyla başlar, demiş Ralph Waldo Emerson. Çocuk aileden sevgiyi görmezse başkasının verdiği sevginin zerresine bile öyle bir sarılır ki ondan kopmak istemez. Bu da kişiye bağımlı olmasını, bundan da zarar görmesini sağlar. Yolun sonunda mutsuz olacağını, yanlış yolda olduklarını bilseler bile hep sevgi konusunda dilenci olurlar. Sebebi ise bir sevgi kırıntısına bile muhtaç olmaları. O yüzden lütfen çocuklarımızı sevelim, fikirlerine değer verelim. Onların önemli bir birey olduklarını hissettirelim. Hissettirelim ki dışardan birinden gördüğü en ufak bir ilgiye hemen kapılmasınlar.      Stefan Zweig'in eserleri hep az sayfalı ama o az sayfaya çok şey sığdıran, insanı yormadan hemen okuyabileceği eserlerdir. "Yakıcı Sır" adlı bu kitap da öyle. Eserin konusu; Edgar adlı 12 yaşındaki çocuğun, sevgiye çok muhtaç bir anında onunla arkadaş olan baron sayesinde yalnızlığını gidermiş, büyük biriyle arkadaş olduğu için de ayrıca kendini kocaman bir birey gibi hissetti. Çok mutluydu. Ta ki baronun kendisine yaklaşmasının asıl sebebini öğrenene kadar...            Hikâyenin daha detaylı özetine gelecek olursak; Edgar'ın hastalığı nedeniyle kendisine hava değişimi olsun diye Edgar ve annesi Semmering'e gelmiştir. Bulundukları otele Avusturya memur aristokrasinin çok bilinmeyen ve valilikte çalışan bir baron da tatil için otele gelir. Baron; çapkın, bakımlı ve şık biriydi. Otelde sıkılacağını anladığı için bari otelde kaldığı sürece biriyle flört edeyim diye düşünür. Yemek salonuna inerken flört edeceği kişiyi bulmak için etrafa göz gezdirir ve birini bulur. Bu kişi Edgar'ın annesidir. Bu kadına ulaşmak için plan yapar. Plânı Edgar'a yaklaşmak bu sayede de annesiyle tanışmaktı. Edgar ise anne babası tarafından sevgiye muhtaç biri olarak yetiştiği için baronun  arkadaşlığı kendisine ulaşılmayan nimetlerden biri gibi sayıldı. Edgar başta baronla çok mutluydu. Kendisine bir arkadaş bulmuş olmanın hele ki bu kişinin yaşça büyük biri olmanın mutluluğunu yaşıyordu. O kadar mutluydu ki Edgar, annesini arkadaşıyla tanıştırdı. Baron'un istediği şey olmuştu. İkisinin tanışmasının Edgar aracılığıyla olacağını biliyordu çünkü. İkilinin tanışmasıyla Edgar'ın mutluluğu kursağında kalmıştı. Gün geçtikçe Baron ve annesi birlikte daha çok zaman geçirmeye başlar. Her gün birlikte yemek yiyor, bazen birlikte dışarı çıkıyorlardı. Baron, anneye çok ilgi gösterir. Edgar ise arkadaşını paylaşmak istemediği için annesini kıskanıyor ve ondan nefret etmeye başlamıştır. Birlikte gittikleri her yer yerde Edgar da peşlerinden gider. Ama Baron Edgar'la hiç ilgilenmez. Baron asıl amacına yani annesiyle tanışınca Edgar'la olan arkadaşlık bağını kopardı. Bu durum Edgar'ın sinirini bozar. Bu yüzden annesine kötü davranmaya başlar. Annesi ise uslu, söz dinleyen çocuğu gitti yerine hırçın bir çocuk geldi diye şaşkındır. Baron artık Edgar'ı görmüyordu bile. Edgar; kendini yalnız, terk edilmiş, kenara atılmış, üzgün ve değersiz hisseder.  Durum böyle olunca  Edgar üzüntüden, kıskançlıktan artık barona da sataşmaya başlar. Annesi,  Edgar'a yaptıklarından dolayı çok kızar ve artık onu yanlarında istemez. Anne de barona kendini kaptırdığı için çocuğunun bu davranışları karşısında Baron'a karşı kendini hep mahcup hisseder. Baron bir gün Edgar'ın annesiyle baş başa kalmak için plan yapar. Edgar'ı bir yere gönderir. Edgar ise her nereye gideceklerse onu da beklemeleri için barından söz alır. Edgar söylenilen yere koşarak gider. Tam döndüğü sırada baron ve annesinin bir araca atlayıp gittiğini görür. Her ne kadar peşlerinden koşsa da yetişemez onlara. Edgar çok öfkelenir. Edgar onlardan hesap sormak için dönmelerini bekledi. Döndüklerinde barona kızgın olduğundan herkesin içinde ona bağırır. Anne bir kez daha mahcup olmuştu. Edgar'a çizgiyi aştığı için derhal odasına gitmesini söyler ve barondan onun adına özür diler. Anne, oğlunu artık yanlarında istemez. Bundan sonra odasında yemeğini yiyeceğini, hiç aşağıya inmeme cezası verir. Anne oğluyla konuşmaya gittiği zaman niçin öyle davrandığını sorar. Edgar, annesine barondan uzak durmasını, onun bir sahtekar olduğunu, ona kesin bir amaç uğruna yanaştığını söyledi. Ama anne bunların saçmalıktan ibaret olduğunu düşündüğü için uyarıya kulak asmadı. Artık anne ve baron baş başa yemek yiyor ve geziyorlardı. İkisinin istediği de buydu zaten. Çünkü yanlarında Edgar varken rahat konuşamıyorlardı. Edgar da ikisinin bu kadar baş başa kalma isteklerinin farkında olup onu yanlarından atmaya çalışmalarından dolayı kendisinden sakladığı bir sır olduğunu düşündüğü için onları bir an olsun yalnız bırakmıyordu. Onları göz hapsine almıştı. Ta ki annesi Edgar'ı cezalandırıp odasına gönderip üzerine kapıyı kitleyerek çıkmasına izin vermeyene kadar.  Edgar ikilinin konuşmalarını çok merak eder. Belki de büyük sır hakkında konuşuyorlar diye düşündü. Bu düşünce içini kemiriyordu. Pencere önünde hava almak isterken aslında pencereden atlasa kendisine bir şey olmayacağını anlar. Çünkü yüksekte değillerdi. Edgar pencereden atlar. Hemen bir yere gizlenip ikiliyi seyreder. İkilinin otelden çıktıklarını görünce onları takibe alır. İkili orman yoluna doğru yola çıkar. Gezerlerken baron birden anneyi kuytu bir yere davet eder. Edgar, okuduğu kitaplardan yola çıkarak baronun bir katil olabileceğini düşündü. Edgar birden paniğe kapılınca hareket etti ve arkasında saklandığı ağacın yapraklarından hışırtı sesin çıkmasını sağladı. Anne sesi duyunca irkilir ve otele geri dönmek istediğini söyler. Edgar, annesinden önce odaya varması gerektiğini düşünür. Anahtar kapının arkasında durduğu için hemen içeri girebildi. Pencereden ikilinin gelmesini seyretti. Otelin giriş kısmında durdular. Anne ve barın birbirilerine iyice sokulmuşlardı. Edgar bunu onların gölgelerinden anlıyordu. Kapının ardından sesler duydu. Bu sesin annesine ve barona ait olduğunu düşündü. Adam, kadını odasına davet ediyordu. Edgar, annesine tuzak kurulduğunu, annesini öldüreceğini  düşündüğü için birden kapıyı açıp barona saldırmaya başlar. İkisi de birbirini pataklar. Halbuki duyduğu ses onlara ait değildi ama tesadüfen baron da ordan geçtiği için Edgar olayı yanlış anladı. Ama yanlış anladığını da bilmiyordu. Sonraki günlerde anne, Edgar'a surat asar. Edgar da barona yaptıklarını duymuş olabileceğini düşündü. Anne günlerce oğluyla konuşmaz. Bir süre sonra anne, Edgar'la konuşmak istediğini söyler. Barona yaptıklarından haberdar olduğunu, yaptıklarından dolayı baronun otelden ayrıldığını söyler. Barondan özür dilemek için mektup yazmasını ister. Anne çok sert ve kararlı olduğunu gören Edgar korkudan denileni yaptı. Anne, kendisinin söylediklerini birebir yazmasını ister. Mektupta kendisinden özür dilemesini isteyen anneye Edgar tepki gösterir. Özür dilemeyeceğini, kendisinin haklı olduğunu söyler. Annesine yaptıklarından dolayı o tepkiyi verdiğini söyleyip ormanda olanları, kapı ardında işittiklerini anlatır. Annesi kendisine her şeyin bir yanılmadan ibaret olduğunu, kesin rüya gördüğünü söyler. Bunun üzerine Edgar kızar, yüzündeki şişlikleri gösterse de anne itiraz eder ve mektuba devam etmesini ister. Bunu reddeden Edgar, annesinin yüzüne dalga geçer gibi bakıp güldü. Anne de dayanamayıp tokadı basar.  Edgar kaçarak ordan uzaklaşır. Nereye gideceğini düşünürken aklına büyükannesi gelir. Yanındaki parayla istasyondan bilet alıp trene biner. Büyükannesinin evinin önüne kadar gelip, onlara nasıl ve niçin geldiğinin cevabını veremeyeceğini düşünerek ordan uzaklaşıp yakında bulunan bir parka gıda-iş oturur. Karanlıkta bir yerden sonra korktuğu için mecburen büyükannesine gider. Orada annesini de görür. Anne, Semmering'te oğlunu ararken Edgar'ı görenler aracılığıyla büyükannesine geldiğini tahmin etti. Hemen arkasından anne de büyükanneye gider. Herkes Edgar için çok korkmuştu. Edgar ise şaşkın, yaptıklarından pişman ve utanmıştı. Anne, telefonda eşine Edgar'ı bulduğu haberini verir. Baba da hemen büyükannenin evine gelir. Baba çok sert biri olduğu için Edgar korktu. Edgar'a niçin kaçtığını sorduğunda anne sapsarı kesilir, gizlice Edgar'a sus işareti yapar. Edgar da olanları anlatmazsa annesi onunla barışır diye anlatmadı. Edgar uykuya gönderildiğinde anne odaya girer ve çocuğunu öper, koklar. Anne de yaptıklarından pişman olur ve hayatının geri kalanını çocuğunun mutluluğuna adayacağına karar verir.
Yakıcı Sır
Yakıcı SırStefan Zweig · Venedik Yayınları · 201942,1bin okunma
·
123 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.