Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

576 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Bu kitabın gerçekten övülmeyi hak ettiğini düşünüyorum. Öylesine hoş bir anlatımı varki savaşın dehşetini iliklerime kadar hissederken kitap bittiğinde buruk bi huzur bıraktı bende. Biliyorum bu vahşetin sonunda bir huzur bulabilmem saçma geliyor. Ama kitabın sonu çok dozunda bir hüzünle, hikayeye yakışan bir sonla bitti. Kitabın sonundan ziyade süreç içine çekiyor insanı. İkinci dünya savaşını sanki kendim yaşamış gibi hissettim, tüm o sefalet, açlık ve dehşet anları bütün canlılığıyla gözlerimin önünde belirdi. Sanki her sahnede üçüncü bir karakter olarak ben vardım. İki albino kardeşin kömüre bulanmış karda, eski püskü kıyafetlerle oyun oynarken yanlarında ben vardım sanki. Yetimhanede ki çocuklarla beraber aynı masada aç kaldığımı hissettim. Marie-Laure ile beraber kör oldum, onun için babasıyla birlikte endişe ettim. Amcası pencereden dışarıyı seyrederken arkasında onları seyrettim, söylediği çocuk şarkılarını onun sesinden dinledim. Tavan arasında Marie-Laure ile uyudum. Sahilde onunla birlikte okyanusu seyrettim, benimde ayaklarıma salyangoz değdi sanki tiksinmedim. Sonra Werner'ın okuldaki eğitimini, karın altında yakından seyrettim. Friedrich' i beraber ziyaret ettik. Hem radyoda kitap okuyup yayın yapan Marie-Laure'un hemde radyonun diğer ucundan onu dinleyen Werner'ın yanındaydım.Daha bir çok sahne var aklımda hayran olduğum. Bunlar aralarından seçebildiklerim. Kitap hakkında son olarak söylemek istediğim çok yalın, duru, hoş bir anlatımı olması. Aynı zamanda farklı olaylara ve farklı zamanlara sıçramaları çok başarılı yapılmış. Bunların sonucunda kitap su gibi akıp gidiyor. Bir de içerisinde verilen bilgilerde ayrı bir tat katmış kitaba.
Göremediğimiz Tüm Işıklar
Göremediğimiz Tüm IşıklarAnthony Doerr · Diyojen Yayıncılık · 2019940 okunma
·
276 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.