Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

192 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
AZİYADE-kitap yorumu
Konusundan kısaca bahsedersem: Aziyade, yarı otobiyografik bir eser. Yazarımız gerçekte Birçok kez İstanbul'da bulunmuştur, İstanbul'a ilk kez 1876 yılında bir Fransız gemisiyle, görevli subay olarak geldi. Loti, Osmanlı yaşam biçiminden etkilendi ve pek çok eserinde bu etkiyi gösterdi. Aziyadé adlı romanına adını veren kadınla burada tanıştı. Kimi aydınlar onun gerçekten bir Türk dostu olduğuna inanırken, kimileri de onun aslında Osmanlı'nın zayıf ve geri kalmış hâlini acıyarak sevdiğini savunuyorlardı. Kitapta Loti karakteriyle gözler önüne serilen karakter aslında yazarımızın hayatından kesitleri de barındırıyor. Loti Selanik sokaklarında gezerken bir çift yeşil göz(aziyade'nin gözleri) ile karşılaşmasıyla çok etkilenir ve daha sonrasında ikisi arasında bir aşk başlar. Bu aşk gizlidir çünkü Aziyade 4 hanıma sahip bir adamın cariyesidir aynı zamanda. Kitap boyunca Loti'nin Türkiye hakkındaki düşünceleri, türk halkının özelliklerini detaylıca, Aziyade ile olan aşkını, türk arkadaşlarını ve ülkesini bırakıp gelmesine karşın osmanlıya ve türklere duyduğu sempatiyi okuyoruz. Öncelikle kitabı çok beğendiğimle başlamak istiyorum. Gerçekten tarih içeren, dönem kitapları hep ilgimi çekmiştir zaten ve bu yüzden bu kitabı da çok beğeneceğimi biliyordum. Beklentimi karşıladı diyebilirim ki büyük beklentiyle başlamıştım. Kitabın yarı otobiyogrofik oluşu daha çok ilgimi çekti diyebilirim. Yazarla ilgili biraz araştırma yaptım ve gerçekten türklere duyduğu sempatiye çok şaşırdım. Aziyade gerçekte Hatice diye bir kadınmış aslında ve yazarımız aynı şekilde bu kadına aşık olup türkiye'yi terk etmek istememiş. Hikayede bir noktada kopukluklar vardı kitapta bu kısımları bağdaştıramadım sadece. Loti bir sayfada Aziyade'yi bırakıp gitmeyeceğini söylerken diğer sayfada bir anda gitmeye karar vermesi ve yok olması, kendin bir anda çekmesi çok ilginçti. Dönüp tekrar yanlış mı okudum dedim ama hayır çok garip bir şey oldu gibi geldi nedense. Kaçırdığım bir şey mi vardı dedim ama anlayamadım. Bu konuda beni aydınlatmak isteyen olursa yorumlara beklerim. Kitap inanılmaz bir inceleme içeriyordu türk halkı hakkında. Bizi bu kadar detaylı gözlemlemesi ve yazması çok hoşuma gitti yazarımızın. O dönemlere gidiyorsunuz ve yaşıyorsunuz resmen. Her açıdan kültürümüzü gözler önüne sermişti. Çok beğendim gerçekten. Yazarın dili inanılmaz akıcıydı. Sayfalar bir anda gidiyor elinizden ve durduramıyorsunuz, merak ediyorsunuz. Ne olacak diye meraktan kaç sayfa okudum hatırlamıyorum bir oturuşta. Gerçek bir hikaye ve dönem hikayesi olmasının büyük etkisi var bunda. Sadece kitapta belli kısımlarda karşımıza çıkan mektuplaşmalar biraz sıktı beni diyebilirim. Bunu demeden edemeyeceğim. Özellikle kitapta önsözü bulunan Loti'nin arkadaşının mektupları çok uzun ve anlamsız geldi. Mektup o kadar dolambaçlı ve kapalı bir dilde yazılmıştı ki bence anlaması çok güçtü. Ablasının mektupları daha iyiydi diyebilirim. Bu kadar kapalı anlamlı bir mektup yazmayı nasıl başarmışlar anlamadım. Sanki gizli bir şifre çözüyormuş gibi ne diyorlar diye okumak gerekti. O kısımlardan dolayı puan kırdım. Loti karakterini sevdim diyebilirim. Sonda aldığı karar çok dengesiz ve ne anlama çıktığını belirtmeyecek cinsten olsa da türk halkına gösterdiği sempati güzeldi. Her ne kadar ben de biraz bu sempatinin acımadan ve üzülmeden kaynaklandığını düşünsem de bir noktada. Çünkü çoğu yerde ürk halkının düşünceleri ona komik, saçma ve bayağı geliyor ve bundan bahsediyor. Aziyade'nin büyü, dua ile ilgili olan konuşmaları, korkuları ona saçma geliyor ancak buna sabrediyor ve gülüp geçiyor diyebiliriz. Kültürümüz dikkatini çekiyor ve merak ediyor. Aziyade kitapta çok konuşmadı ve diyaloğu yoktu ama yine de sakin ve klasik osmanlı dönemindeki boyun eğen kadın modeli olduğu anlaşılıyordu. Yaşam tarzı çok garip ve tam o döneme özgü osmanlı kadını yaşamıydı. Haremdeki 4. kadın olması ve sevgilisinin yanına gidip gelmesi sürekli , adamın da bundan haberi olmaması çok garipti. Olağandışı gibi geldi başta. ikisinin aşkı çok saçma başlıyor ve öyle devam ediyor gibi ama o dönemi düşündüğümüzde belki de oldukça normal bir aşk diyebiliriz. Loti bir çift yeşil göze sadece vuruluyor ve daha sonrasında aziyade'yi görmesiyle daha konuşmadan bile Selanik'te kalmayı istiyor. İstanbul'a gidiyor ve Aziyade bir şekilde peşinden geliyor aşkları asla btimiyor. Sonunu da düşününce büyük bir aşk gibi yansıtılıyor ama o dönemlerdeki aşkların çoğu zaten abartılı geliyor bana. Sonunda aşkından ölen birileri mutlaka oluyor. o yüzden sonradan normal geldi bu olaylar. Çok fazla karakter vardı kitapta bence ve bu karakterlere çok değinilmemişti. Sadece adları yazılmıştı bazılarının ve onlar kim nerden çıktı, adları sadece bir sayfada geçse bile olsa yine de bilmek istiyor insan. bu yönden eksik buldum eseri. Yan karakterlere çok önem vermemişti. Türk arkadaşlarını ve onların düşüncelerini, karakterlerini anlatsın yazarımız isterdim. Bazı olaylardan sonra bu adamın karakteri nasıl ki böyle bir tepki verdi Loti dediğim oldu. Bazı eksikler vardı kitapta gerçekten. Genel olarak beğendiğim bir kitaptı. Herkese önerebilirim. Bence o dönem türkiye'sini merak ediyorsanız, dönem aşklarına ilgi duyuyorsanız kesinlikle okumalısınız. Tarih içermesi çok güzeldi. Dediğim eksikler ve biraz daha duygu olsaydı kitapta çok daha beğenebilirdim. Bence bir şans vermelisiniz siz de.
Aziyade
AziyadePierre Loti · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021765 okunma
·
264 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.