Evet, öncelikle kitap gayet güzeldi.
Özellikle Efendimizden örnekler verilmesi
apayrı güzeldi.
Lâkin, çağımızın hastalığı öyle bir duruma
gelmiş ki, psikolojik deseniz değil maddi
deseniz değil manevi deseniz değil.
Psikologların, kişisel gelişimin ve hiçbir şeyin,
düzeltemeyeceği bir sıkıntı var ortada.
Sevgi var sanıp evlenen gençler, evlendikten
sonra iki yabancı oluyor evin içinde.Evlilik
öncesi hayatlara hasret duyuluyor.Evlenmeyen
evliliği merak ediyor, evlenen şikayet ediyor.
Benim tespitim şu ki; insanlar “Biz” olmayı
bilmiyor.Hatta bilmek dahî istemiyor.
”Ben”liğinden vazgeçemiyorlar.”Ben buyum.
Ben zaten hep böyleydim.Ben herkese
böyleyim.Ben kimseyi aramam, mesaj atmam
seni de bundan dolayı aramadım sormadım.
Ben zaten hediye almam…vb”
Örnekleri uzar gider.
Bu tip insanlar nedeniyle, ilişkinin temeli
olan sevgi ve güven gider, ilişki denen şey
biter, geriye iki yalnız insan kalır.
İşte bu nedenle, “ben”liğinden çıkıp,
“Sen”cil veya “siz”cil olabilen insanlarla
hayatınızı birleştirmelisiniz.
İnadından, egolarından, takıntılarından,
yalanlarından, geçmişinden, olumsuzluklardan
sıyrılabilmiş, sizi gerçekten sevebilecek
mutluluğunuzu düşünecek insanlarla gerçek
bir hayat yoldaşlığını kurun.
Yoksa o sizi zehirler, siz ise yaşamdan
tat alamaz hale gelirsiniz.Her yer dar gelir.
Ve bir süre sonra, insanlardan da uzak
kalmak istersiniz.
Benim diyeceklerim bu kadar, okuyup
hakiki manada istifade etmeniz duası ile…
Sayın, @yazarahmetbulut kitabı çok güzel
yazmış.Evlenmeyi düşünen, evlenmiş olan, bu
konuda merak ettikleri olan herkesin okuyacağı bir kitap.Eline emeğine sağlık.
| Aişe
[27/4/23]