Bağ
BAĞ
ZEYNEP TAŞDELEN TENTEOĞLU
İNKILAP KİTABEVİ
Merhabalar Sevgili Kitap Dostları
Aşk, ihanet, dostluk, sadakat, aile, pişmanlık, emek gibi kavramların birbirini harmanlayarak bütünleşen roman türünde yazılmış eserleri okumayı sever misiniz?
Eğer cevabınız 'evet' ise tam adresindesiniz yok eğer cevabınız 'hayır' ise bu kitabı okuduktan sonra cevabınızı değiştireceğinizden emin olabilirsiniz
Niye mi? Hadi o zaman yorumumla az biraz kitap içeriği hakkında bilgi vereyim size.
#yorumum
Kitabımız yan karakterler haricinde bizi iki asıl karakterin dünyasına davet ediyor. Bu karakterlerden ilki Kemâl...
-Kemal kimdir?
Kemal Çınar kasabasında yaşayan, kasabada “Çınar'ın koca çınarı” olarak heybetiyle nam salmış olan Hüsrev Ağa'nın oğludur.
Kemal ve babası Hüsrev Ağa'nın arasına 20 yıllık bir ayrılık düşmüştür. Neden mi?
Hüsrev Ağa'nın üvey kardeşi, Kemal'in amcası olan Ahmet Bey yüzünden... Mal-mülk sevdasıyla gözü kararmış olan Ahmet Bey, Hüsrev Ağa'yı kandırarak 20 yıl önce Kemal'in kardeşi gibi gördüğü en yakın arkadaşı, dostu Eren ile Eren'in sevdiği kız olan Leyla 'nın ölümüne sebebiyet veren cani, bencil bir adam.İşte bu bencil adam yüzünden yıllarca baba-oğlun arası açılmış ve Kemal o zaman apar topar İstanbul' a doğru yola çıkmış. Gidiş o gidiş taa ki bir gün babasının hem dostu, hem de avukatı olan Necati Bey'den kara haberi vermek üzere gelen o telefon sonrasına kadar...Necati Bey telefonda “Ben babanızın avukatı, arkadaşı Necati Karaman... Babanız Hüsrev Bey çok hasta, fazla zamanının kalmadığını söylüyor doktorlar. Son arzusu sizi görmek, sürekli sizi sayıklıyor ve benden ne olursa olsun sizi bulmamı istedi. Kemal Bey, zamanımız tükeniyor, çok acil Çınar'a gelebilir misiniz?” diyor.
Kemal Bey önce “Gelebilmem mümkün değil Necati Bey” dese de içi içine sığmıyor ve Yardımcısı Haluk ile birlikte Çınar kasabasına doğru yola çıkıyor. Çınar kasabasına yetiştiğinde babası Hüsrev Ağa'nın yanına gidiyor. Hüsrev Ağa oğlundan af diledikten sonra ebediyen bu dünyaya gözlerini kapatıyor.
-Peki bundan sonra Kemal'in hayatında neler oluyor dersiniz?
Hüsrev Ağa vefat etmeden 2 ay önce değiştirmiş olduğu vasiyeti üzerine tüm varlığını oğlu Kemal'e bırakmıştır. Ve bundan sonra Kemal'in sırtında tüm kasabanın sorumluluğu ve geçmişin acı yükü vardır.
-Şimdi gelelim Kitabımızın ikinci Asıl karakteri olan Mila 'ya.
Mila ;Anne ve babasının şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşandığı ve kendi seçimi doğrultusunda babaannesiyle yaşayan bir kız çocuğudur. Babaannesi ile yaşarken birde dadı ve İngiliz mürebbiye ile 26 yaşına kadar gelmiş. 26 yaşına geldiğinde babaannesi Suna Hanım, torununun artık hayatın iplerini kendi eline almasını istiyordu. Mila 24 yaşındayken Suna Hanım tüm mirasını vasiyetinde torunu Mila'ya bıraktığını yazmış. Mila önceleri sürekli partiden partiye giden hiçbirşeyi umursamadan hayatı partici kız olarak geçiren biriymiş.
Mila üniversiteden mezun olur olmaz iş hayatına atılmadan önce bir mola niyetine dünya seyahatine çıkmayı planlamış. Genç kız dünya seyahatinin her durak arasında İstanbul'a uğrayıp babaannesiyle vakit geçiriyormuş.
Ama gel gör ki geçen 2 yılın sonunda Mila Avustralyadayken babaannesi olan Suna Hanım'ın vefat haberini alır ve ilk uçakla hemen İstanbul'a döner.
Mila Sinan adında bir adamla nişanlıdır. Bir gün Nişanlısı ve en yakın arkadaşının birlikte olduklarını görür ve o andan sonra İstanbul Mila için aşırı makyajlı bir kadın gibi görünmeye başlar. Sonra Mila İstanbuldan ayrılarak babaannesinin ona miras bıraktığı çiftliğe gelir ve ordaki kütükten yapılmış evde yaşamaya başlar. Her sabah çiftliği gezer çalışanlarla selamlaşıp hal hatırlarını sorarmış.
Bir gün Mila aylardır araştırdığı, üstünde çalıştığı şarap üreticiliği ile ilgili iş ilanlarına bakmaya başlar. Üretimin kalbinde olup her şeyi öğrenmeliyim, diyordu kendi kendine.
Milanın iş ilanlarına baktığı sırada Kemalde babasından kalan Ağahan Şirketi ile Ducreux arasında köprü olacak, Kemal'in üstünden tüm yükü alacak, İyi derecede Fransızca bilen bir elemana ihtiyacı vardır. İşte Kemal ile Mila'nın hayatları da burada birleşiyor...
-Kemal Mila'yı işe alacak mı?
-Mila yeni iş ve yaşam yerine adapte olabilecek mi?
-Mila ile Kemal birbirlerinin hayatlarını tüm gerçeklikleriyle öğrenebilecekler mi?
-Kemal ile Mila patron - çalışan ilişkisi içinde mi yaşayacaklar yoksa yeni bir aşka yelken mi açacaklar?
-Ahmet, Kemalin yakasından düşecek mi yoksa kendi ağına düşüp kendi çıkardığı cehennemin içinde kendi sonunu mu hazırlayacak?
Tüm bu soruların cevapları ve daha fazlası
Bağ adlı kitapta saklı...
Bu türden yazılmış eserleri okumayı seven kitapseverlere kesinlikle tavsiye ederim. Kitabı alacak okurlara şimdiden keyifli okumalar dilerim. Yazarımızın 
Zeynep Taşdelen Tenteoğlu Kaleminin Daim Okuyucusunun Bol Olmasını Dilerim. Sonraki kitap yorumlarında görüşmek dileğiyle... Kitaplar Işığınız Olsun.
·
110 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.