Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

496 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Düşmüş Melekler Şehri SPOİLERLI YORUM
Düşmüş Melekler Şehri
Düşmüş Melekler Şehri
Düşmüş Melekler Şehri soru işaretleriyle dolu bir geçiş kitabıydı. Eski çember üyelerini kim öldürüyor, bebekler neden iblis olarak doğuyor, Simon'ın peşindekiler kim, Jace neden böyle davranıyor? derken kitap bir çırpıda bitti. Nedenleri az çok öğrendik. Bu nedenlerin doğurduğu sonuçları da beşinci kitapta göreceğiz. Sadece Clary'nin üstünde durmayan diğer karakterlerin de iç dünyasını gördüğümüz bir kitaptı (özellikle Simon'ın) bu durum çok hoşuma gitti. Kitap boyunca Jace'e çok kızdım, çok üzüldüm. Yaşadığı ruhsal çöküntü ve gelgitleri Will'e o kadar benziyordu ki duygulanmadan edemedim. Tabii işin sonunda Lilith'in kontrolü altında olduğunu öğreniyoruz o ayrı bir konu. Simon'ın kimlik bunalımı da kitabın temel taşlarından biriydi. Kitaplar ilerledikçe Simon'ı daha da çok seviyorum ve bağlanıyorum bu benim için çok büyük bir sürpriz oldu. Herkesin yardımına koşması yaptığı fedakarlıklar onu gözümde fav karakter yapmaya başladı. Hem Izzy'i hem Maia'yı aynı anda idare etmeye çalışması sinir uçlarıma dokunsada sonunda yine doğru yolu buluyor. Kitaba yeni katılan karakterimiz Kyle ilk başta beni çok işgillendirdi, çünkü her yerden Sebastian'ın çıkmasını bekliyordum. O yüzden Kyle'a biraz şüpheyle yaklaştım ama o da Maia'yı ısıran eski sevgilisi Jordan çıktı. Jordan Maia'ya gerçekten çok aşık bunu ısırma olayının gerçek yüzünü okuyunca anlıyoruz. Bayıldığım bir ship oldu Cassandra ablam inşallah yüzümü kara çıkarmaz. Simon, Jace ve Jordan sahnelerini çok keyif alarak okudum. Alec ve Jace'den alamadığım verimi bu üçlüden aldım. Diziyi daha izlemedim ve dizide böyle olmayacağına eminim ama kitaptaki Alec benim için çok overrated bir karakter Magnus olmasa hiçbir olayı yok. Üçüncü kitapta Jace ölünce hissetmemesi, dördüncü kitapta hala bu durumu bilmiyor oluşu, Cehennem Makinelerinde bize gösterilen parabatailık asla böyle değildi. Jem'e bir şey olsa Will'in canından can giderdi. Ölümcül Oyuncakların bence en büyük eksiği de parabatailığı bu kadar basit göstermeleri. Neyse ki Simon Jordan ve Jace var.... Bu kitaptaki CH göndermeleri beni boğdu, boğdu duvara attı. Camille'in hikayeye dahil olması, Magnus'ın Will'i, Tessa'yı, eski Londra günlerini hatırlaması.... Kardeş Zacharia.... Bu küçük detaylar insanı çok duygulandırıyor. Gerçi Alec Will'i kıskandıkça saçını başını yolasım geldi ama neyse dhdhfdhgdfghd. Magnus'ın Simon'a yüz, iki yüz sene sonra sadece biz kalmış olacağız demesi gerçekleri tokat gibi yüzüme çarptı... Kitabın sonu gerçekten içimi baydı, tam Lilith Kabil'in mühürü sayesinde öldü Jace kurtuldu derken bu sefer de Sebastian dirildi ve onun etkisi altına girdi. Ben artık bu çocuğun kendi özgür iradesiyle yaptığı şeyleri okumak istiyorum. Bu durum beşinci kitaba karşı hevesimi kaçırsada yapacak bir şey yok düştük bir kere Cassandra Clare batağına.....
Cassandra Clare
Cassandra Clare
Düşmüş Melekler Şehri
Düşmüş Melekler ŞehriCassandra Clare · Artemis Yayınları · 20131,624 okunma
·
276 görüntüleme
s. okurunun profil resmi
Yorumlarını okurken sürekli kendi yorumlarımı hatırlıyorum, kesinlikle seninle aynı düşünüyorum... Seriyi yeniden okuyasım bile geldi ahasggsh bu arada bana kalırsa Alec'i asıl seveceğin serisi Magnus'la olduğu seri "En Büyük Lanetler" gibi bir şeydi sanırım serinin adı, orada gerçek potansiyelini görünüyor.
Dante okurunun profil resmi
Yaaaa benimle aynı düşünüyor olman beni duygusal bir panda yaptı.... Şu an elimde olmayan tek Cassandra kitabı Magnus'ın serisini Alec'e gıcık olduğum için almayı da düşünmüyordum ama görüşlerimiz aynı olduğu için sen diyince alasım geldi hfghgfgdh ilk başta Simon'ı da sevmediğim için Gölge Avcıları Akademisi'nden Hikayeleri de almayacaktım ama üçüncü kitabı okuyup Simon'a aşık olduğum an koşa koşa gidip aldım dhghgfhdhf.
3 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.