Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

216 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bilşsel varoluşcu yolda nasıl değişirim?
Bu kitapla Stefanie Stahl'ın "İçindeki çocuk yuva bulmalı" ve Yalom'un son kitabı "Günübirlik Hayatlar"ı okuduktan sonra karşılaştım. Stahl, iççocuğun olumsuz ve olumlu yorum kalıplarını (Glaubenssätze) ve bunun yetişkinlikte nasıl bilinç altında ve ilişkilerde etkili olduğunu irdeliyor. Bazı yorum kalıplarının bir süre faydalı olsalar da yetişkinlikte nasıl olumsuz bir rol oynadıklarını anlatıyor! Yalom, son kitabında varoluşsal bir sorun olarak yaşlılık ve ölüm karşısında insanların kaygılarıyla bir terapist olarak nasıl çalıştığını (varoluşsal bilişsel therapi ile) öyküleriyle dile getiriyor. Şimdi gelelim kitabımıza.... Bu kitabı okuma klübümüzdeki dostum Yusuf "senin ilgini çeker" diyerek önerdi! Kitabın varoluşsal, sofistik bir yanı olduğunu söyledi. Kitabı karıştırdığımda birkaç terapi öyküsü ilgimi çekti. Sonra kitabı baştan alarak ilgiyle, altını çize çize okudum. Ben psikolog değilim, ancak danışmanlık yaptığım için konuşma ve dinleme süreçleri bana yabancı değil. Sanırım kitap yaşam bilgisi açısından fazla terapoitik, terapi yapan psikologlar içinse, fazla bildik konular olabilir. Benim gibi bu konularla ilgili ama terapi alanından uzak insanlar için bilişsel (alm. Kognitiv) varoluşsal çözümlemeyi anlamak için iyi bir kitap. Kitabın sonuna kısa bir sözlükcük konulsa iyi olurdu. Davranış terapisi, vs gibi birkaç kısa açıklama gerekli. Google'de de var ama, yazarın bakış açısını bilirdik. Ya da 'gövde yorum', 'dal yorum' vs gibi yazarın kavramlarını da açıklasa iyi olurdu. Bir de kaynakça yok. Bunlar ne yazık ki eksiklik. Kitaba gelince. Kitap üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde bilişsel süreç örneklerle anlatılıyor! Olay olduğunda yorum, duygu, davranış süreci bilişsel süreç ve sorumluluk açısından örneklerle ele alınıyor. Örneklemeler biraz savruk geldi. Biraz daha karşılaştırmalı örneklemeler olsa benim için daha yardımcı olurdu. Bu yorum, duygu, davranış üçlüsünde bilişsel bakış özellikle yorumu izliyor. Danışan olayı, sorunu anlatırken nasıl bir anlam yüklüyor? Bu yorumun kökü yüzeyde mi (dal yorum) derinde mi (gövde yorum)? Birçok yorum olabildiği için hangisi aktif hangisi pasif? Danışan bunların farkında mı? Yorumları anladıktan sonra değişim nasıl olabilir? Konuşma sürecinin yönü nerede? İkinci bölümde terapi anlatımıyla bu süreçte terapötik çalışmaya örnekler veriliyor. Terapi yapacak psikologlar için ilginç olabilir ama bana bir iki örnekten sonra sıkıcı geldi! Yalom ile kıyaslamak doğru değil ama nasılsa o, anlattığı terapi öykülerinde bir gerilim yaratabiliyor. A. Özer'in öykücükleri daha çok örnek düzeyinde. Kimi bölümler terapi yapanın derdiyle başlayıp teorik açıklamalar sonra geliyor. Kimi zaman da önden teorik açıklama yapılıp sonra örnekleme var. İkinci bölümde daha çok bireyler arasında seçeneklilik yani sorunların çözümüne ilişkin örnekler bulunuyor. Üçüncü bölümde ise birey içi seçeneklilikle bireyin içindeki farklı yanlarının çatışması ya da uyum sağlaması, özelikle kendi kendini etiketleme konu ediniliyor. Bölümler kısa ve öz olmasına karşın arada sıkılma bunalma yapabiliyor. Ben böyle sıkılmalar olduğunda kısa notlar almak, kitabın haritasını çıkarmak yoluyla ilgimi sürdürmemi sağladım. Kime tavsiye edilir? Yanından yöresinden "Davranış terapisi nedir? Bilişsel varoluşcu tavır nasıldır?" diye soruyorsanız bu kitap ilginçtir, varoluşculuğu anlayayım diye bir niyetiniz varsa ne yazık ki beklentiniz karşılanmayacaktır. Bakalım benim çıkarttığım haritanın resmini koyabilecek miyim? Ne yazik ki kitap haritasınin grafigini koyamyorum.
Var Olmak Cesaret İster
Var Olmak Cesaret İsterA. Kadir Özer · Remzi Kitabevi · 201357 okunma
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.