385. Sayfada bıraktım. Beni yeterince çekmedi. Müziğe dair bilgiler de dimağıma hitap etmedi. Aslında iyi bir müzik dinleyicisiyimdir ama bu kitap ve kibirli kahramanın şeytanla anlaşma yapması ve başarıyı yakalaması serüvenini ileri bir tarihte belki yine okur bitiririm. Ama şu an o ruh halinde değilim. Büyülü dağ kitabıyla başlamış olsaydım keşke. "Bazen en iyi seçim, vazgeçmektir" demiş Dostoyevski.Üzgünüm ilk kez bir kitabı yarım bıraktım. 3 gün sonra... Kitabı tekrar elime aldım ve azimle bitirmeye çabaladım. Bunu yapmamda sanırım kendime karşı bir irade savaşı vermem ve zaferle çıkmayı istemem etkili oldu. Zira kitap oldukça zor bir metindi. Zaman zaman çok zorlanarak devam ettim. Anlatım ve kurgu elbette ilginçti fakat aşırı bir şekilde ayrıntılı açıklamalar, roman havasından uzaklaştırıyordu. Belki de bendeki izlenim böyle oldu. Kurgunun çerçevesini oluşturan 1. Ve 2. Dünya savaşlarının sosyal ve siyasal gölgesinin düştüğü romanda zehir gibi akıllı, yetenekli ve üretken, cins bir kafa olan kahramanı Adrian' ın şeytanla anlaşarak büyük başarılara imza atması ve trajik lanetlenmesi işleniyordu. Ancak her başarılı ve şöhret olan sanatçıların şeytanla anlaşma yapmış gibi anlama doğru okuyucunun yönlendirilmesine tepkisel davrandığımı itiraf etmeliyim. Zira sanatsal yetenek ve üretkenlik şeytandan değil, Tanrı'dandır. Yani ilham ilahi kökenlidir. Bunun tersi olan iblisle anlaşma kurgusu hoş değildi. Ama büyük yazar böyle kurgulamış, bize düşen okumaktır. Yine de kahramanın şeytansılığının yeteneğinin olması değil, anormal derecedeki kibri ve soğuk, insancıl duygulardan uzaklığıdır diye düşündüm. Beni oldukça zorlayan bu metni bitirdiğime seviniyorum yine de. Anlatım ve kurgu tekniğinden çıkarılacak örneklikler var. Klasik sevenler okuyabilir elbette. Fakat başka kitapların gerektirdiğinden daha fazla zihinsel efor harcamaları gerektiğini bilerek başlamalarını öneririm.

Doktor FaustusThomas Mann · Can Yayınları · 2018199 okunma

·

138 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.