Yazar Patrick Süskind, Koku: Bir Katilin Hikayesi isimli bu eserinde bizi 18. yüzyıla, Fransa'ya götürüyor. Dünya üzerindeki en pis, en iğrenç kokuların hüküm sürdüğü Paris'te bir balıkçı tezgahının altında kitabımızın kahramanı Jean Baptiste Grenouille dünyaya geliyor. Annesini idama sürekleyen Grenouille, bebekliğinde birçok süt anne değiştiriyor çünkü bu bebeğin çevredeki yetişkinleri rahatsız eden kokmama gibi bir özelliği var. Hayata bu şekilde başlayan kahramanımızın eşi benzeri görülmemiş koku alma yeteneği, onu hayatı boyunca eşsiz bir kokuya ulaşmak için cinayetler işlemekten geri koymuyor ve kitap çok etkileyici bir finalle son buluyor. Konusu bu şekilde olan eseri değerlendirecek olursam öncelikle yazarın bu müthiş kurgusunun gerçekten saygıyı hak ettiğini belirtmek gerekiyor. Ayrıca kitaba genel olarak bakıldığında satır aralarında psikolojik doluluk olduğunu itiraf etmeliyim. Dünya üzerindeki her kokuya karşı hassas ve duyarlı olan Grenouille, kendi kokusunun olmadığını fark ettiği an delirme noktasına ulaşıyor. Çocukluğundan beri gelen dışlanmışlığın, sevgisizliğin, duygusuzluğun ve aidiyetsizliğin nirvanaya ulaştığı bu anda Grenouille, insanın hayattaki anlam arayışının sonuçsuz kaldığı bir psikolojiye bürünüyor. Hayattaki anlamın, bir benliğinin oluşmasının en güzel kokuyu yapmaktan geçtiğini düşünen Grenouille için cinayetler işlemek de bu amaca hizmet ediyor. Eser yer yer çok sıkmasına rağmen sabırla okunmayı hak ediyor. Grenouille'ün hayatına girdiği herkesin, onun haberi olmasa da, kendisiyle bağlantısının kesildiği an ölmesi de yazarın yaratıcı düşüncelerine güzel bir örnek olmuş. Ayrıca birkaç yıl önce izlediğim filmi ise kitap kadar olmasa da güzeldi. Herkesin okumasını tavsiye edebileceğim bir eser. Herkese keyifli okumalar dilerim

KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201922,1bin okunma

·

35 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Okur.