Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

310 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ben bir Marksist Leninistim ve yaşamımın son anına kadar da böyle kalacağım.
Jean-Paul Sartre
Jean-Paul Sartre
: “Che, Çağımızın En Mükemmel İnsanı” demiştir.... "Che Guevara’ya ne kadar hayran olduğumu biliyorsunuz.Aslında onun sırf bir aydın değil, çağımızın en mükemmel insanı da olduğuna inanıyorum. Bir savaşçı, bir insan ve kuramlarını mücadele anındaki kişisel deneyiminden türeterek devrim davasını ileriye götürebilmiş bir kuramcı...." Victor Casaus’un seçkisi ve önsözüyle yayınlanan "Bellekteki Che" adlı kitapta daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış fotoğraflar, anılar, günlükler, mektuplar, şiirler, röportajlar ve öyküler yer alıyor... Harika bir külliyat..... Yayınevinden yapılan açıklamaya göre, kapsamlı bir albüm çalışması olan kitap, tüm dünyanın kararlı bir devrimci olarak tanıdığı Che’nin iç dünyasına bir yolculuk niteliği taşıyor. İçerdiği röportajlarla ünlü devrimci Che Guevara’yı kendi ağzından tanıma imkanı sunan kitap, onun Latin Amerika seyahatlerinin bir yol haritasını, okuduğu ve sevdiği kitapların, kızdığı ya da sevindiği olayların bir dökümünü barındırıyor. Ailesinin daha önce hiç kimseye açmadığı arşiv, Bülent Kale tarafından Türkçe’ye çevrilen kitapla hayat buluyor. Mektuplarından birinde yer alan şu kısa ifade, Che’yi daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir: “Benim seyyah evimin hâlâ iki bacağı var ve düşlerimin sınırı yok? En azından kurşunlar son sözü söyleyinceye dek. Che için vazgeçilemez iki önemli şey var onun gerçek üretiminde; kalem ve fotoğraf makinesi. En zor ve tehlikeli durumları yaşarken bile bunlardan hiç vazgeçmek istemiyor; iyi ve doğru bakıyor çünkü... Öldürüldüğü sırada Che’nin sırt çantasından beş kitap çıkmıştır... Che’nin sırt çantasından çıkan kitaplar...; Karl Marx’ın Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı kitabı, S. R. Vigosky’nin Güncel Kapitalizm Teorileri Üzerine Makaleler kitabı, Paul Carrell’in Geliyorlar kitabı (Ils Arrivent – Che’nin çantasından çıkan bu Fransızca kitap, İspanyolca olmayan tek kitaptır), H. B. Philips’in Analitik Geometri kitabı, ve son olarak Luis Peñaloza’nın Bolivya Ekonomi Tarihi kitabı... Che Guevara ile insan hiçbir zaman vedalaşamaz. Che Guevara da sonunu çok önceden bilmesine rağmen, devrimle vedalaşmamıştır hiç... “Hepsini bırakıyorum şimdi, kendimle beraber: Olduğum adamla” diyebilen bir devrimci, vedalaşabilir mi zaten hiç... Toplumsal ve politik bilimlerdeki ilerlemeler, başka alanlarda da olduğu gibi, ilmikleri zincir oluşturan, biriken, birbirine bağlanan ve sürekli mükemmelleşen uzun bir tarihsel evriminin parçasıdır. İnsanlık tarihinin ilk çağlarında, Çin, Arap ve Hint matematik bilimleri vardı. Bugün, matematiğin sınırı yoktur. Bilim tarihinde, bir Yunanlı Pitagoras, bir İtalyan Galilei, bir İngiliz Newton, bir Alman Gauss, bir Rus Lobaçevski ve bir Einstein vs. vardır. Aynı şekilde, toplumsal ve politik bilimler alanında, Demokrit’ten başlayarak Marx’a kadar uzun bir düşünürler zinciri orijinal araştırmalarını biriktirmiş, deney ve doktrinlerini dağ gibi yığmışlardır... Ki onlardan biride hiç şüphesiz Binbaşı(doktor) Ernesto CHE Guevara'dır... Guevara’nın önceki Pazar Bolivya ordusunun iki bölüğüyle gerilla kuvvetleri arasında, Rio Grande ırmağının kuzeyinde Higueras adlı bir cangıl köyü yakınlarında yer alan çatışmada öldürüldüğünü kanıtlamak üzere 10 Ekim 1967 Salı günü dünyaya bir fotoğraf iletildi. Cesedin fotoğrafı, Vallegrande kasabasında bir ahırda çekilmişti. Ölü, bir sedyeye, sedye de beton bir çeşme yalağının üstüne yerleştirilmişti. Guevara’nın hangi koşullarda öldüğünü bilmiyorum. Ama ölümünden sonra cesedine yaptıklarına bakarak, eline düştüğü insanların kafa yapısı hakkında bir fikir edinebiliriz. Önce sakladılar cesedi. Sonra sergilediler. Sonra, bilinmeyen bir yerde adsız bir mezara gömdüler. Sonra kazıp yeniden çıkardılar. Sonra yaktılar. Ama yakmadan önce, daha sonra teşhis edilebilsin diye, parmaklarını kestiler. Bu bize onların, öldürdükleri kişinin gerçekten Guevara olduğundan kuşkulandıklarını düşündürebilir. Aynı biçimde bundan hiç kuşku duymadıklarını ama cesetten korktuklarını da düşündürebilir. Ben ikincisine inanmaya yatkınım. New York Times, “Ernesto Che Guevara, şimdi artık muhtemel göründüğü gibi, Bolivya’da gerçekten öldürüldüyse, bir insanla birlikte bir mit de huzura kavuştu,” diye yazıyordu. Önceki iki yıl içinde “Che” Guevara efsaneleşmişti. Nerede olduğunu kesin olarak kimse bilmiyordu. Kimsenin onu gördüğüne değin tartışma götürmez bir kanıt da yoktu. Ama varlığı sürekli kabul ediliyor ve anımsatılıyordu. Guevara ”dünyada bir yerde”ki gerilla üssünden Havana’daki Üç kıta Dayanışma Örgütü ne gönderdiği son bildirisinin başında on dokuzuncu yüzyıl devrimci şairi Jose Martı’den bir dize alıntılıyordu: “Acıların vaktidir şimdi ve yalnızca ışığı görmek gerekir.” Sanki kendi ağzıyla açıkladığı ışığın içinde Guevara görünmez, her yerde hazır ve nazır bir duruma gelmişti... Che Kendini bir nefer olarak görüyor ve ölme ihtimalini doğal karşılıyordu... Che, mücadele sırasında ölebileceği ihtimalini son derece doğal karşılıyordu ve özellikle son yazılarında, bunun Latin Amerika’da devrimin kaçınılmaz ilerleyişini durduramayacağını vurguluyordu. Tricontinental’e gönderdiği mesajda bu düşüncesini bir kez daha ileri sürmüştü: “Tüm eylemimiz emperyalizme karşı bir savaş narasıdır… Ölüm nereden ve nasıl gelirse gelsin… Savaş sloganlarımız kulaktan kulağa yayılacaksa ve silâhlarımız elden ele geçecekse ve başkaları mitralyöz sesleriyle ve de savaş naralarıyla cenazelerimize ağıt yakacaksa, ölüm hoş geldi, safa geldi.” Gelgelelim Che’nin ölüm biçimi bir rahatlama getirdi. O’nun yakalandıktan sonra vurulması, Bolivya’daki otoritelerin tutsak bir Che’den bile korktuklarını göstermiyor muydu? O’nu yargılamak üzere mahkemeye çıkarmaktan korkmuşlardı, sesinin duruşma salonundan yükselecek yankılarından korkmuşlardı, bir kaşık suda boğacakları adamın dış dünyanın insanları tarafından nasıl sevildiğini herkesin görmesinden korkmuşlardı. Ama bu korku, O’nun efsanesinin dilden dile dolaşmasına yardım edecek, efsaneler ise bildiğimiz gibi kurşun geçirmez.... İntikam için, hiçbir yol uzun değildir… Hamburg, Almanya, 1 Nisan 1971, sabah 09.40. Derin gök mavisi gözleriyle güzel ve zarif bir kadın, Bolivya konsolosluğuna girer ve sabırla beklemeye başlar... Guevarist milisler içinde kendisine, Quechua ve Aymara dilinde, kız yada kız arkadaş ya da yerli genç kız; (Niña o joven indígena) anlamlarına gelen “İmilla” denilen bir kadın vardır. Gerçek adı: Mónica (Monika) Ertl. Kolombiya Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN)’nın Bolivya koluna katıldı. Che ile tanıştı. 1971 yılında Hamburg’ta Che Cuevara’nın ellerinin kesilme emrini veren Bolivya konsolosu Albay Roberto Quintanilla Pereira’yı ve Che’yi altı kurşunla öldüren Bolivya’lı polis şefi Quintanilla’yı, makamında öldürdü... Birileri için onun adı görevini gerçekleştiren cesur bir kadın, başkaları için gerilla, katil, belki de terörist olarak bellek bahçelerinde takılı kaldı... Bana göre, bu kendi zamanının ütopyaları için savaşan bir devrimin kadınsı tarafıdır.... Ernesto CHE Geuvara ve Mónica Ertl anısına özlem ve hasretle.... keyifle okuyunuz.... !!!
Bellekteki Che
Bellekteki CheErnesto Che Guevara · Everest Yayınları · 200816 okunma
·
1.068 görüntüleme
Alp Akay okurunun profil resmi
Yüreğine sağlık
cemo
cemo
, sayende bilgileri tazeliyor, bilmediklerimizi de öğreniyoruz. Sağ ol dostum.
cemo okurunun profil resmi
Senin yüreğinde sağlık sevgili dostum... en iyi akşamlara diyorum :))) ⭐️✌️
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Dağlar okurunun profil resmi
Bize de alkışlamak düşer👏🏼👏🏼sağolasın Cemo can 😍🕊✌🏼🌸
Dilek okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş, elinize sağlık..✨
cemo okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim... bazı kişiler vardır onlar hakkında olmayan birşey yazamayız.... CHE onlardan biridir... Ki siz benden daha iyi bilirsiniz.... aktarabildiysem ne mutlu... sizinde yüreğinize sağlık:)))
3 sonraki yanıtı göster
Sevdaveözlem okurunun profil resmi
Yine yapmışsınız yapacağınızı valla ne diyeyim elinize,emeğinize sağlık 👏🏻👏🏻🌺
cemo okurunun profil resmi
Keyifle okuyunuz :))) çok teşekkür ederim.... yazmak için motivasyon çok gerekli... sayenizde bende motivasyon sorunu olmuyor.... çok teşekkür ederim... yüreğinize sağlık....
2 sonraki yanıtı göster
H. okurunun profil resmi
Yine her zamanki gibi muhteşem bi inceleme olmuş Cemo bey. Var olun !!! 😊👏🏼💐🤝🏾
cemo okurunun profil resmi
Teşekkür ederim sizinde yüreğinize sağlık.... :)))
Xece okurunun profil resmi
Che Guevara, geçmişimi hatırlatıyor. Yolundan gittiğimiz müthiş bir insan. Boşuna yaşanmadı onca şey, yaşanmamış gibi de davranamam zaten dayı. Burası da kendime ithafen olsun.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.