Gönderi

251 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Server Tanilli'nin düşünce dünyasında Fransız filozof ve aydınlarının çok önemli bir yeri var. Cumhuriyetçilik, ifade ve düşünce özgürlüğü, devrimcilik, eşitlik gibi kavramları Fransız aydınlanmacılarına göre şekillendiğini görüyoruz. Server hocanın özellikle söyleşi ve sohbet tadında yazdığı biyografilerini okumayı seviyorum. Voltaire biyografisini okumakta bir hayli zevkli ve öğreticiydi. Tabii ki Voltaire tanımıyor olamayız. Fakat ne kadar tanıyoruz? Fransız devrimine giden süreçte Rousseau ile beraber en çok ön plana çıkan aydındı. Ansiklopedi yazarlarının ve çağın diğer düşünürlerinin de payını unutmuyoruz fakat Voltaire ve Rousseau devrimin temelinde yatan düşünceleri yaşayarak ve yazarak deneyimlemiş insanlardı. Fransız devriminden sonra Voltaire yerine Rousseau'nun daha çok ön plana çıkmasının en önemli sebebi şudur. Voltaire su katılmamış bir özgürlükçüydü. Ateşli bir cumhuriyet taraftarı değildi, ona kalsa reform yapılsa daha iyiydi. Platon gibi bilge kralın yönetiminden bahsediyordu. Bu bakımdan biraz Jakoben bir yanı vardı. Ama diğer taraftan da zengin ve soylu olmaktan gurur duyuyor ve vazgeçmek istemiyordu. Bundan dolayıdır ki devrim sonrası Rousseau'nun zengin karşıtı, devrimci, cumhuriyetçi ve salt eşitlikçi görüşleri ön plana çıkmıştır. Lakin Voltaire'in hayat hikayesine baktığımızda doğuştan soylu ve zengin birisi olmadığını görüyoruz. Ticari zekası ve edebi yetenekleriyle bu zenginliği elde ediyor, doğru evlilikler ve doğru arkadaşlıklar sayesinde soyluluk ünvanı alıyor. Krallara hizmet ediyor, soylu ailelerle arkadaşlık ediyor. Ama bununla beraber düşüncelerinden dolayı hapse giriyor, sürgün ediliyor, ülkesinden uzaklarda yaşamak zorunda da kalıyor. Nerede bir zulüm ve haksızlık görse sesini çıkartıyor. İnsanlara yardım ediyor. Davası olmayan bir aydın değildi, ama onun davası radikal veya temeli dogma olan bir dava da değildi. Bugün düşünceleri hâlâ güncelliğini koruyorsa, bunun en büyük sebebi taraf tutmadığından olsa gerek. Evrensel doğrulara sıkı sıkıya bağlıydı. Son olarak dikkatimi çeken bir diğer önemli husus. Fransız aydınlanmasının temelinde İngiliz demokrasisi ve aydınlanmasının yattığıdır. Rousseau da Voltaire de hayatının bir döneminde gençken İngiltere'de bulundu. Dönemin önemli bilim adamları ve filozofları ile arkadaşlık yaptılar. Ve ülkelerine döndüklerinde İngiltere'de öğrendiklerini ve yaşam deneyimlerini kendi ülkelerinin mücadelesi için geliştirdiler. Mesela Rus aydınları da Fransa ve Almanya'da eğitim alarak kendi ülkelerinin kalkınmasına ve devrimine öncülük etti. Avrupa'daki devrimlerin temeli düşünce ve bilim yoluyla atıldı. Sonrasında siyasete sıçradı. Bizim gibi gelişmekte olan ve eski imparatorluk ülkelerinde ise devrimin sadece siyasi tarafları başarılı olabildi. Fakat devrimler kanlı olduğu gibi kalıcı da olamadı. Kalıcı olanlar ise bugün hâlâ geçmişle hesaplaşmak zorunda hissediyor kendini. Bu yüzden dönemsel olarak krizlere giriyor. Çünkü düşünce ve bilim tarafını görmezden geldik. Dinde ve eğitim sisteminde reform yapamadık. İnsanını dönüştüremeyen ülkeler kalıcı huzura ve refaha erişemiyorlar maalesef.
Voltaire ve Aydınlanma
Voltaire ve AydınlanmaServer Tanilli · Cumhuriyet Kitapları Yayınları · 202052 okunma
·
166 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.