Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

165 syf.
·
Puan vermedi
Korku dolu bir serüvene(!) hazır mısınız? İnsanı dehşete düşüren bir hikayemiz var. Daniel bize anlatacak bu müthiş öyküyü. Onun başından geçen bir olay değil bu anlatılacaklar. O da bir başka kişinin anlattığı bir öyküyü aktaracak bize. Hazırsanız başlıyoruz. Hemen hevese kapılmayın. Gizem dolu, merak, kan, şiddet içeren bir öykümüz yok. Henry James, bu tarz konularla gitmez okuruna zaten. Daha duygusaldır o. James'in Daniel olarak isimlendirdiği giriş bölümündeki karakterin anlatacağı hikaye, o müthiş hikaye aslında olayların başından geçtiği kişilerin iç dünyalarında yaşadıkları ya da hissettikleri panik duygusu veya tedirginlik üzerine bir korku. James, yazdığı bu kitapta olayların gidişatını ikinci önemde gösterip, okuyucularını, karakterlerinin iç dünyalarında yaşadıkları fırtınaları görmeye çağırıyor. Karakterler, yaşadıkları olaylara karşı nasıl tepkiler veriyor, neler hissediyorlar? Asıl korkunç özelliklere sahip olan şeyler ise neredeyse anılmıyor burada. Onlar, duyguları ortaya çıkarmak için var olan anahtarlar sadece. Örneğin, kitapta geçen bir sahnede, evin içinden dışarıyı gösteren bir pencerede gördüğü kişi karşısında yaşadığı şok, korku, panik...bir bölümü tamamlayacak kadar uzun sürebiliyor. Hatta bu duyguları yaşayan kişi, henüz o bölüme kadar hiç konuşturulmamış diğer karakterler adına da duygular taşıyabiliyor, onların yaşayacağı muhtemel durumları tahmin edebiliyor. Yan karakterlere yüklediği özelliklerde ise James, bu karakterlerin karakteristik, kişisel özellikleri ile sadece anlatımla geçiştiriyor. Birinin çok zeki olduğunu ya da sessiz olduğunu, bu kişilerin olaylara verdikleri tepkilere göre değil, yazarın öyle olduğunu söylediği için öyle olduğu görülüyor. Giriş bölümünde hikayeyi anlatacak olan Daniel, sözü yaşanan olaylarda tıpkı Daniel gibi sadece bir anlatıcıdan ibaret olacak olan öğretmene bırakır. Bu öğretmen aynı zamanda bir o kadar da tüm olayları yaşayan ve yaşatan karakterdir. Ebeveynlerini kaybetmiş olan iki çocuğun kişisel eğitimini görev edinen bu öğretmen, gittiği evde hortlaklar görür. Gördüğü hortlakları kendisinden başkası görmez. Çocukları bu hortlaklardan korumak ister öğretmen. Bu esnada çocuklarla olan diyaloglarında, çocukların da bu hortlakları gördüğüne inanır. Zaten öğretmenin sanrısı, hortlakların çocuklara kötülüğü musallat etmeye çalışmaya yöneliktir. Bu korku dolu serüvende(!), ortaya çıkan hortlakların tek bir anlık görüntüsü, korkuya kapılan öğretmeni düşünsel bir yolculuğa, iç monoloğa sürüklüyor demiştim. Bu yolculuğun sayfalarca sürsüğünden de bahsetmiştim ama şu da var, bunca sayfa süresince okuyucu bir yerde, başlangıcın ne olduğunu unutubiliyor. Çünkü bu iç monolog daldan dala atlayabiliyor. Yürek Burgusu bir peri masalı mı? İyileri kötülerden koruyan bir savaşçı mı söz konusu? Dini motifler de yüklü mü bu masala? Kitap hakkında yapılan tartışmalarda, tartışmacılar iki gruba ayrılır. Bu gruplardan biri, bahçeli bir evde geçen olayın bahçesi için buranın aslında cennet olduğu iddiasında bulunur. Evin içindekiler ya da cennettekiler melekler, evin dışındakiler ise cehennem iblisleridir ve kötülüğü cennete yaymak isterler. Anlatıcı öğretmenimiz ise bu durumda cenneten kapısında alevli kılıcıyla bekleyen Kerrubiler'dendir. Yan karakterlerden olan dadı rolündeki Grose'nin karakterinde, dini inancının getirdiği perili, şeytanlı, cadılı masallardan gördüğümüz ve bu tarz hikayelere hemen inanan ve istavroz çıkaran kişilere benzerdir. Dini motiflerin yüklü olduğuna buradan varabiliriz.
Yürek Burgusu
Yürek BurgusuHenry James · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,734 okunma
·
385 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.