Herkese selam. Bugün sizlere çoğu serinin final kitabının başına gelen hayal kırıklığı yaratan sonlardan nasibini almış bir başka seriden bahsetmek istiyorum. Evet Katiller Çetesi serisi...5 sene olmuş biliyor musunuz? Bu kitabın çıkması için 5 koca sene beklenmiş. İnsan ister istemez bir beklenti içerisine giriyor tabii. Bu arada ben baya baya unutmuşum neler yaşanmıştı ne olmuştu? Karakterler kimlerdi? Sadece hatırladığım insanlara acı çektiren, pis işler çevirenler için adaletin tecelli etmediği durumlarda bu çetenin üyelerinin ortaya çıkmaları ve intikam almaları. Tabii bedeli neyse ödeyerek. Bir de esas kızımız Sarai'nin (Izabel) Meksika'daki kadın ticareti yapan insanlardan kaçıp Victor adlı esas oğlanımızın arabasına binerek kendisini bu katiller çetesinin içerisinde bulması ve olayların gelişmesi. Neyse bomboş bir seri sonu kitabı olmuş bence. Birlik'in Izabel ve Niklas'ı kaçırıp Victor'a yem olarak tutmasını; Nora, Stone kardeşler ve Victor'un kendilerini kurtarmalarını falan okuyoruz. Şimdi şunu söylemek isterim 7 kitabı yazan yazarla bu kitabı yazan yazar kesinlikle aynı olamaz.Twitter'da kendisini takip ediyorum, bu kitabı yazdığı dönemler evlenip Meksika'ya taşındığı dönemlere denk geliyor. Meksika'da çok mutlu olmadığına, motivasyonunun düşük olduğuna yönelik de tweetleri vardı. Yoksunluk, mahrumiyet barındıran bir yerde yaşadığına dair hep serzenişte bulunuyordu. Bence bu mutsuzluk kitaba kesinlikle yansımış aksi halde başka bir açıklama bulamıyorum. Patır patır sevilen karakterlere kıymalar, zorlama ters köşeler, ikiz çıkartması??, canım Niklas'ımı bir türlü mutlu edememesi bunların başka bir açıklaması olamaz. Bu arada serinin başından beri Nizabelciydim. Bu kitapta da acaba mı ya dediğim sahneler oldu ama bakın ne saçma diyaloglar okudum;
Niklas: Victor senin için yeterli mi? İhtiyacın olan kişi o mu?
Izabel: O fazlasıyla yeterli.
Niklas: O zaman bana karşı nasıl bir şeyler hissedebiliyorsun?
Izabel: Bilmiyorum. (:D:D:D)
Bir başka diyalog:
Victor: Ona (Niklas'a) aşık mısın Izabel?
Izabel: Niklas'ı seviyorum ama seni sevdiğim gibi değil. Bunu açıklayamam ama elimde olan tek şey bu.
Bunlar hep yazarın bence biz Nizabelcilerden aldığı intikam. Kadın sürekli git gel yaptı ya. :D Neyse...
Kitaba dair en sevdiğim şey büyük puntolar oldu. O kadar uzun zamandır küçük puntolu kitaplar okumuşum ki ilaç gibi geldi bu gözlerime. (Bu arada 13. bölüm Nora'nın ağzından olacak kitapta Niklas yazıyordu kafanız karışmasın.) Herkese keyifli okumalar diyemiyorum zira çok keyifli değildi. 7 puan veriyorum o da serinin 7 kitabının hatrına. Selametle.