Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

460 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Benim ilk okuduğum olmasa da, Lev Tolstoya giriş niteliğinde gayet akıcı ve güzel bir başlangıç olabilir. Yine de durgun günlük faaliyetleri ve onların tasviri pek dikkatinizi çekmiyorsa, başka kitaplarla başlayabilirsiniz. Kitabı pek beğendim. Öncelikle "Çocukluk" tan bahsedeceğim, uygulamada çocukların fazla olmadığı kanaatindeyim, bu yüzden de çoğumuzun bu devri bitirdiğini söyleyebilirim. Zaten çocukluk hakkında ne konuşulursa konuşulsun, hepimizin aklına farklı ve özel hikayelerimiz geliyor. Dolayısıyla okurken her ne kadar farklı hayatlarımız olsa da, bazenleri kendi çocukluğumu okuyormuşum gibi geldi bana. İlkgençlik kısmında, yine, hepimiz için farklı yaşta başlayan bu zaman biriminde çocukluğun değerini pek iyi anlatıyor Tolstoy. Sayfalar ilerledikçe, yaşına yaş eklendikçe küçük Nikolayın nasıl olgunlaşma gereği duyduğunu, kendini yaş kalıbına düzgün sokması gerektiğini düşündüğünü, kendi fazlasıyla kastığını görüyoruz. Gençlik kısmına geldiğinde ise, Nikolay, tamamen pesimist, yani karamsar ve tutanaksız birine dönüşüyor. Çoğumuz gibi. Nikolayın durmadan aşık olması, her çöktüğünde yeni bir "asla pes etme, her şey iyi olacak" listesi hazırlayıp kenara atması, yolsuz hissettiğinde dine sarılıp sonra boşlaması, tipik özellikleri harika ele alınmış. Ayrıca kadınsanız "Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik"i okumakla erkek bir kimsenin nasıl yetiştiğini, aklında nelerin döndüğüne bakabilirsiniz, yine de bunun Tolstoy'un en otobiyografik romanı olduğunu ve diğer erkeklerin de Nikolayın tıpkısı olmadığını unutmayın ve de bunu cinsiyet meselesi olarak algılamayın. Bu basımı, iletişim yayınlarını alacak olursanız, tahminen 100 sayfaya değin ön söz ve son söz var, çevirisi de kaliteliydi. İyi okumalar.
Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik
Çocukluk, İlkgençlik, GençlikLev Tolstoy · İletişim Yayınları · 2014620 okunma
·
91 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.