Robert Sheckley’e kelimenin tam anlamıyla ba-yıl-dım. Anlatımı, dili, kitabın konusu, akıcılığı, zekası ve elbette hicvi… Romanda iyi ve kötünün zamana ve mekana göre nasıl farklılık gösterdiğini görüyoruz. İyi ve kötünün genel tanımını hepimiz biliyoruz. Fakat toplumdan topluma ve kültürden kültüre farklılık gösteren bazı ögelerin varlığını da reddedemeyiz elbette. Romanda toplum ve kültürü de geçip galaksiler arası bir farklılıktan bahsediliyor. Bu bağlamda; iyi ve kötünün bahsi, suçun ve cezanın tanımını da yeniden yaptırıyor bize. Eğer caydırıcı bir ceza almıyorsanız suçu da bu doğrultuda işlemeyi düşünebiliyor insanoğlu (istisnalar hariç). Kitapta ayrıca insanın vicdanının en iyi yargıç olduğu vurgulanmakta bir anlamda. Bununla ilgili gizli çalışmalar da mevcut. Gizli derken bu dersi alan ve uygulayanlar dahi bunu yaptığından habersiz diyebiliriz kesinlikle. Bu kısmı spoiler olmaması adına fazlaca açıklayamıyorum. Sheckley, ana karakterimiz olan Will Barrent ve bizi aynı anda alıyor bu dünyanın içerisine. Her şeyi Barrent’la birlikte öğreniyor, şaşırıyor, gelişiyor, ürküyor ve sonuca ulaşmaya çalışıyoruz. Bu durum elbette ana karakterle aramızdaki bağın yoğunluğunu da kuvvetlendiriyor. Dünyadaki suçlular herhangi bir kurum, asker ya da polis tarafından değil, kendi iradeleriyle (her ne kadar bunu yaptıklarında bizim bildiğimiz anlamda bilinçli olmasalar da aslında bilinçli olarak) teslim oluyorlar ve Omega isimli gezegene dünya yaşamıyla ilgili anıları silinerek sürgün olarak gönderiliyorlar. Tabii hafızalarının silinmiş olmasının çok farklı nedenleri mevcut. Birinci ve en önemlisi güvenlik, sonrasında ise; bir ayaklanmanın çıkmasını engellemek, sapkınlıkları önlemek, toplumun mevcut düzenini korumak vs. Bunu sağlama politikaları biraz değişik ve bu durum da ahlakı sorgulamayı gündeme taşıyor doğal olarak. Romanda resmen izole olmuş bir toplumla karşı karşıyayız aslında. Hem Dünyada hem de Omega gezegeninde durum aynı bir nevi. Gerçeklerden habersiz yaşayan ve yönetilen bir toplum olgusunu yansıtıyor Sheckley. Tüm yaşananların insanoğlunun üzerindeki etkisi ise; belki de buradaki asıl konu. Sheckley romanında, absürd bir dille anlattığı olayların gerçekte insan üzerindeki etkilerine değiniyor bir anlamda. “Farkında olmadan zihinlerimize işlenen ya da işlenmeye çalışılan bilgiler neler? Amaçları ne? Nereden geliyor? Neye hazırlıyor?” gibi sorular beliriyor kafamızda ister istemez. Tüm bunları paylaşırken anlatım yolu olarak mizahı tercih eden Sheckley zaten halihazırda muazzam bir hiciv ustası olduğu için okurken bu durumun keyfini çıkarmak kalıyor bizlere de doğal olarak. Hiç düşünmeden tavsiye edebileceğim bir bilim-kurgu klasiği. Bu keyiften mahrum olmanızı asla istemem. Mutlaka okunmalı diyor ve noktalıyorum. Keyifli Okumalar!

Mevki UygarlığıRobert Sheckley · İthaki Yayınları · 2021545 okunma

·

173 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özlem