Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

267 syf.
·
Puan vermedi
Balzac kusura bakmasın ama bu kadar baygınlık geçirtici bir eser yazmakla çok iyi etmemiş. Sayfaları atlamamak için kendimi çok zor tuttum. Bunu sağlayan Balzac'ın edebiyatı ike birlikte konunun ana temasını teşkil eden Tılsımlı bir derinin her an sahneye çıkıp eylem gerçekleştirebileceği ihtimalidir ve bu ihtimalin gerçekleşmesiyle kaçıracağım şeyler, tüm kitabın ahnegini bozabilirdi. Onun yerine ahengi zaten gereksiz betimlemeler ve ayrıntılar bozmakla meşguldürler. Tüm bu ayrıntıların, yazarın özyaşamına göndermeler olduğu söyleniyor. Bir baba disiplini ile yetişen yazarın bunu romanına aktarmasına diyebileceğimiz bir şey olmamakla birlikte ana temanın uzağına düşmesi okuyucuyu da sıkıyor. Yoksulluktan, başarısızlıktan bunalan, sevgiye muhtaç bir delikanlınon hayatına son verme kararı ile başlayan roman bizi Alaaddin'in sihirli lambasına, Goethe'nin Dr. Faust'u ile Mephisto anlaşmasına, Oscar Wilde'nin Dorian Gray romanına hatta biraz daha zorlarsak Jack London'un Martin Eden karakterine götürür. İntihar etme düşüncesiyle Seine Nehri'ne atlamayı düşğnen Raphael karakteri, tesadüf üzeri bir antikacı dükkanında karşılaştığı tılsımlı bir deri ile (eşek derisi) şeytanla anlaşmaya gider. Bu deri dilekleri yerine getirirken her dilek sonrası dileyenin ömrünü kısaltır. Bu dilekler; mistik, fantastik, masalsı bir şekilde gerçekleşmez. Zembille inmez mesela gökten. Mantıklı bir açıklama ile yazar dilekleri gerçekleştirecek yollara gider. Tılsımlı Deri'yi aldığı antikacı bize Mephisto'yu anımsatır. Burada Raphael Dr. Faust'un kendisidir sanki. Karakterin resimle ilişkili oluşu, derinin gücü sevgili Dorian'ın arzularını hatırlatır. Raphael mutluluğu burjuvaya dahil olmakta arar. Dorian ise gençlik ve güzellikte aramıştır. İki karakter de mutluluğu ve kabul edilme arzusu taşırlar. Karakterin aradığı mutluluğu burjuva sınıfında bulamaması ise burjvazinin ne çirkin bir sınıf olduğunu anlatır bize. Kitapta bu sınıfın çirkin yönleri gözler önüne serilir. Tıpkı Martin Eden'in proleter sınıftan burjuvaya yükseldiğinde karşılaştığı insanlar gibi hayal kırıklığı yaşar Raphael de. Raphael, kendi yoksulluğunu ve sevgi arzusunu öyle dramatize eder ki, okurken kendimizi Raphael'e zorunlu olarak acmak gerektiğini sanırız. Başarısız olan bu yön ise kitapta en gereksiz ve uzun ayrıntıların olduğu bölümdür. Neredeyse yazılmasa da olur diyeceğim bu bölümler için. Kurgudaki Tılsımlı Deri'nin gücünü karaktere kullandırmada da başarısız olmuş gibidir yazar. Böyle bir güce sahip materyal ile hayal gücünün sınırlarını zorlamak insan için çok kolay olsa gerek. Yapamayacağımız, dileyemeyeceğimiz şey yokken, adım adım daha da yokluğa (maddi varlık dışında manevi varlığı elde etme çabası) gitmek, karakteri daha da zayıf gösterir. Halbuki gittikçe serleşen bir mizaca sahiptir Raphael ve bu yönüyle daha dirençli olması istenebilir. Tılsımlı Deri üzerine incelemelerin olduğu bölümlere, bilimin nimetlerinden yararlanan yazar bize; matematiği, fizik, kimya, botanik bilimini de tanırım yoluyla anlatır. Bu bölümler de abartılı ayrıntılara sahiptir. Tavsiye etmekte zorlanacağım bir kitap Tılsımlı Deri. Ölümcül Arzular olan başka bir çevirideki ismi de kitaba daha uygun bir isim aslında. Bunu da ayrıca belirtmek isterim.
Tılsımlı Deri
Tılsımlı DeriHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020888 okunma
·
622 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.