Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

254 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
(Spoiler uyarısı) Yazarımız kitabın başında Fransa'nın Alman işgali döneminde olduğunu, ve kitapta kaynak kullanmadığını belirtiyor. Buna rağmen Batılı bir tarihçi olmasına göre oldukça iyi bir şekilde tarafsız kalmış, tarihi olayları yorumlayarak farklı bir bakış açısı sunmuş. -Avrupa'nın kıtadan ziyade Asya'nın bir uzantısı ve fırlaması(coğrafi olarak ki Avrupa'yla aynı kültürel ve dil çeşitliliğine göre neden Hindistan'ın Avrupa gibi kıta olamayacağı soru işareti)olduğunu, -Avrupa'nın Mısır, İran, Yunan, Asya toplulukları ve Roma gibi olmadığını kendisinin 14.,ve 15. yüzyıllarda anlamlandırılmış ama daha oluşmamış bir medeniyet olduğunu, Rönesans devrinin(ki kitapta belirsiz ama gerçekleşmiş bir dönem olduğu belirtilmiştir) gelişine kadar durgun ve dünyaya seyirci olduğunu, -Roma'nın Avrupa'ya tamamen mâl edilemeyeceğini, Roma için önemli olanın Akdeniz ve Afrika olduğu, -Roma'nın Avrupa'dan kültürel alışveriş yapmadığı ama Avrupa'ya kültürel miras bıraktığı(Resim, heykel, hukuk, dil vb.), -Avrupa'nın "Yapay, anlamlandırılmış siyasi ve tarihsel keyfiyete göre kimlik" verdiği, Moğol Rusya'sının Avrupa olmadığı ama Kiev Rusya'sını Avrupalı olduğu, Kristof Kolomb Amerika'yı keşfedince İspanya'nın Avrupa'lı olduğu ama fabrika inşa etmeyince Avrupalı olmadığı, (tıpkı Osmanlı'nın Viyana'ya kadar gelip 400 yıl otururken Avrupalı olmadığı ama Balkan savaşları'ndan çıkan yeni devletlerin gökten inmiş gibi Avrupalı olduğu gibi) gibi görüşleri vardır. Asya ve Ortadoğu için yaptığı tespitler önemlidir ve kitabı okudukça yazarın tespitleri ilgi çekici hâle gelmektedir: -Rönesansa kadar (M.Ö dahil olmak üzere) Asya ve Ortadoğu güçsüzse Roma, Bizans ve diğer devletler güçlüdür, -Ortadoğu askerî olarak yenemedikleri Roma ve Bizans'ı din ve dinî miraslarıyla yenmişlerdir. Yahudilik Roma'ya başkaldırmıştır (görünmez savaş bayrağını ilk onlar çekmiştir), Hristiyanlık Roma'nın kurumlarını yok etmiştir, İslam askerî olarak son darbeyi vurmuştur. -Moğolların bugünkü Rusya, Çin ve Avrupa'nın oluşumundaki katkı payı büyüktür, en büyük katkısı Moğol egemenliğindeki bölgelerin asayişinin iyi olması ve kültürel alışverişi hızlandırmış olması gibi bir çok tespiti vardır. Ancak yazarımızın kaynak kullanmadığını tarihçi olarak birikimlerinden yararlandığını tekrar vurguluyorum. Yazarımızın kitabı bir tarih yorumudur. İyi gözlemleri ve tespitleri vardır, okunur. Tarih yorum kitapları okumak tarihi olayları ve günümüzü daha iyi yorumlamamızı sağlayabilir ama doğru ve kanıtlanabilir nesnel bilgi birikimimizle olursa ortaya sağlıklı görüşler ve yorumlar çıkabilir tıpkı Emmanuel Berl gibi. Ama kulaktan dolma, uydurma, sahte belge, siyasi ve toplumsal çekişme-taraftarlıkla, kulaktan kulağa gelen bilgilerle ortaya çıkacak olan görüş ve yorumlar toplumu zehirler, yanlış yönlendirir ve yanlış düşündürebilir. Kitap az da olsa bilgi kaynağı olarak okunabilir ama yazarın tarihi bir yorumu olduğu unutulmamalıdır.
Atilla'dan Timur'a Avrupa ve Asya
Atilla'dan Timur'a Avrupa ve AsyaEmmanuel Berl · Doğan Kitap · 199912 okunma
··
242 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.