Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

359 syf.
7/10 puan verdi
Emily serisinin son kitabını da okuyarak serüven tamamlanmış oldu. Öncelikle, bu seri de çok özel bir seriydi. Yazarın asıl tanınmasını ve sevilmesini sağlayan 'Yeşilin Kızı Anne' serisinden çok daha güzel bir seriydi. Sebebini pek anlamasam da az çok şöyle açıklayabilirim: Emily, bana daha olgun ve insanları gözlemlemede çok daha iyi geldi. Bunun yanında çok güçlü bir edebi kişiliği, doğal olarak insanı kendisine çeken bir cazibesi vardı. Ben ne kadar Yeşilin Kızı Anne serisini 2. kitabının yarısına geldiğimde bırakmış olsam da Emily çok daha güzeldi. Karakterler o kadar canlıydı ki bu seriyi bitirmeden rahat edemedim neredeyse. Neler olacak, sorusu beni bu seriye bağlayan şey oldu ve bu kitabı da hemen bitirdim her ne kadar önceki kitaplarla arada uzun bir zaman bırakmış olsam da. Kitapta sevmediğim birkaç şey oldu tabii fakat bunlara girmeyeceğim. Emily'i arkadaşım gibi gördüm, neredeyse onunla sohnet ettim seri boyu. Akılda kalıcı sahneler vardı ve hatırladığım zaman gülümsetiyordu. Emily, doğayla iç içe biriydi. Kendisi bir gün sonsuza dek yok olacaktı, bunun farkındaydı fakat bu güzelliğin her zaman baki kalacağının bilincindeydi ve doğa onu bu yüzden hep büyülüyordu. Saygısını, sevgisini hep doğaya yansıtıp karşılığını da alabiliyordu. Doğayı, tabiatı, güzelliği kelimelerle ifade edebilecek bir yetenek bahşedilmişti ona. Emily'nin duygularını, düşüncelerini daha fazla duymayı isterdim. Hepsini de sıkılmadan okurdum sanıyorum. Diğer karakterlere az çok değinecek olursam başta da söylediğim gibi bu karakterler resmen yaşıyorlardı. Ya ben çok içine düştüm ya da yazarın içinde olduğum dünyayı olduğu gibi kolayca yansıtabilmesi bu karakterlerin yaşıyor olabileceğine bana inandırdı. Zaten kitapta da Emily'nin Elizabeth Teyze'sinin ayağı sakatlandığında sırf ona özel yazdığı kitabı da bu unsurları taşıyordu. Gülün Erdemi. O kitabı okumayı isterdim, her bir cildini. Yazar kendi hayatından birçok unsur katmış gibi hissettirdi bana. Karakterler uyum içindeydi, asla fazlalık görülebilecek bir şey yoktu kimsede. Ilse gibi bir kızla da arkadaşlık kurmayı isterdim. Belki derin bir karakter değildi fakat şart değil. Herkesin mutlu olmasını bir şekilde sağlayabilecek insanlara ihtiyacı var. Teddy. Dâhi bir ressam olarak anılan, yine sanatta çok yetenekli kitabın en güzel karakterlerinden biri. Gerçekçiliği konusunda emin olmadığım tek karakterdi hatta. Nedenini bilmiyorum, son bölümün Emily'nin sadece bir rüyasıymış gibi düşünmemden kaynaklıdır belki de. Elizabet ve Laura Teyze de yine başarılı karakterlerdi. Kuzen Jimmy... Ah, sanırım en sevdiğim karakter oydu. Bay Carpenter da ondan sonra geliyor olabilir. Evet, gariptir ki Emily 3. sırada. Perry de komikliğini hep hissettiren sıcak bir karakterdi. Dean Priest'a hiç girmeyi istemiyorum. O adamdan sanırım nefret ediyorum. Yaşlı Kelly'den de. Sevmenin ne kadar güçlü bir şey olduğunu ve herkesin yaralarını sarabileceğini gösteren, yaşamı sevdiren, hayatın badirelerine rağmen ondan kopamayacağımızı, zorluklarla mücadele etmemizin bir şeylere değeceğini iyi bilen ve anlatan bir kitaptı.
Emily -3-
Emily -3-L. M. Montgomery · Ephesus Yayınları · 2021442 okunma
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.