George Eliot (d. 22 Kasım 1819, Nuneaton - ö. 22 Aralık 1880, Londra) George Eliot takma adıyla yazan 'Mary Anne' ya da 'Marian Evans' , Victoria döneminin en ünlü İngiliz yazarlarındandır. George Eliot'ın, en ünlü romanı sayılan Floss Nehrindeki Değirmen'i (The Mill on the Floss) 1860'da yazdı. Eser âdeta kendi trajik hayatının olaylarıyla örülmüştü. Eksen kahraman Maggie Tulliver'in iç bunalımları, çevresindekiler tarafından anlaşılmayışı, kızın en büyük yaşam trajedisidir. Yazar da kendi yaşamında evlilik dışı kurduğu ilişki yüzünden çevresinin kırıcı sözleriyle karşılaştı. Tulliver ailesinin toprakları üzerindeki değirmen boyuna dönüp durur, sanki orada yaşayanların gündelik hayatının çarkları gibi. Floss Nehrindeki Değirmen, insan duygularının yüceliğini, sevginin büyük düşmanlıkları aşan gücünü anlatır. Kitap, Eliot'un kendi geçmişindeki unsurlardan yola çıkarak çocukluğu ve bir kadının kimliğinin koşullar tarafından nasıl şekillendirilip sınırlandığını inceleyip, tutku ve hayal gücünün orta sınıf dar görüşlülüğüyle ve dokunaklı bir şekilde sevgili kardeşi Tom'la çatışma içindeki Maggie Tulliver'in etrafında dönerken, George Eliot'ın taşra yaşamını ve insan ilişkilerinin karmaşıklıklarını ve asi ruhu George Eliot'unkine çok benzeyen bir kadın kahramanı ve kadın hâllerini işler. Maggie Tulliver'in yetişkinliğe yaklaşırken, yaşamın içinden, onu, ailesi, çevresi ve çok sevdiği erkek kardeşi Tom ile çatışmaya sokar. Daha da acı olan ise, kendi doğasının ahlaki sorumluluk iddiaları ile kendini gerçekleştirmeye yönelik tutkulu açlığı arasında bölünmüş olduğunu fark ettiğinde başlar.
Değirmenci Dovecote Mill'in iki çocuğunun gelişimindeki kalıtımsal niteliklerin kaçınılmaz durumlarına vurgu yaparak vurdumduymaz Tom model olarak annesine, karamsar, düşüncesizce hareket eden ve hayalperest Maggie, babasına benzemektedir. Maggie, Tom'dan farklı olarak keskin bir zekaya sahip bir kızdır. Hikaye, 1840'larda bir taşra kasabasının orta sınıfa mensup halk arasında geçer; süreklilik ve değişim kavramlarını ele alınır ki Tulliver ailesi, modernleşme yanlısı avukat Wakem tarafından maddi olarak çökertilir. Tom aileye ait mülkü kurtarmak için çabalarken Maggie, engelli oğlan Philip'le olan arkadaşlığıyla geçmişten gelen düşmanlığı ortadan kaldırmak için çalışır. Erkek kardeş-kız kardeş ilişkisi ve aile bağlarının gerektirdikleri arasındaki uyuşmazlıkla, yetişkinliğe eriştiğinde, beklentileri ve arzuları arasındaki çatışma ve acı verici bir son... Tüm yaşananlar içinde Maggie, kendini çok farklı üç erkek arasındaki ilişkilerde bölünmüş hisseder: gururlu ve inatçı erkek kardeş, ailesinin en büyük düşmanının oğlu olan yakın bir arkadaş ve karizmatik ama tehlikeli bir talip. Floss Nehrindeki Değirmen kardeş ilişkilerini ve ikili ilişkiler adına dokunaklı durumlarıyla George Eliot'un en otobiyografik romanı olarak kabul edilip ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasındadır. Yine severek okudum yazarı, yormayan dili ve anlatımı fakat ara ara cümleler arası bağlantılarda geçişleri sevemedim çeviri kaynaklı mi bilemedim tek zorlayan nokta o oldu...
