Item: Kadının Adı Yok
Author: Sevgi

Sevgi

@stara

15 Haziran 2023 19:06

184 syf.

Puan vermedi

Beden olduğumuz kadar şahsiyet olmadık. İnsandan sayılmadık mesela. Niye? Çünkü bir bedenin içindeyiz ki, bizden çok herkesin düşündüğü, bizden çok herkesin bildiği, bizden çok herkesin koruduğu. Bedenimiz kadar konuşulmadık. Kadını çıkarsak toplumdan konuşulacak konu yok. Öyle bir meşgul ediyoruz ki... ama asla insan oluşumuz, evlat, arkadaş, sevgili, akraba, iyi, başarılı olmamızla değil. Kaç beden olmamız gerektiği ile, ne kadar güzel olduğumuz ile, açık ya da kapalı oluşumuz ile, potansiyel cinsellik hatırlatmamız ve tahrik abidesi gibi görünmemiz ile, kahkahamızla bile meşgul ediyoruz ama şahsiyetimizle asla. Kutsal olduğumuz bir zaman var o da anne oluşumuz. Aman aman anne olamazsanız yandınız. Eşinizi baba yapamamışsınızdır. Hep suçlu hissettirilmeye alışılmıştır. Bla bla bla... konuşulur da konuşulur. Gerçekte neler mi yaşıyoruz? Bizim gözümüzden bize yaşatılanlar neler olabilir? Anlamaya çalışmış Duygu Asena. İnsan olduğumuzu da duygularımızı da kanıtlamak zorunda kalmış. Kadınları anlamak zor diyorlar. Kadının kendini anlamasına hiç izin vermediler ki. Kadın kendini ifade edecek ortamı doğduğu evde dahi azınlık evlerde buldu. Geneli konuşuyoruz azınlığı değil. Duygu Asena cesur anlatmış. Yasaklar getirilmiş anlatımına onunla mücadelesini vermiş. Regl olmak bile ayıpken ya da regl reklamlarında bile kadını tabiatı dışında anlatılarak savunmak ve normalleştirmek adı altında sömürülen kadınlar varken; o kalkmış yasakların merak üzerinden kızları nasıl girdaplara koyduğunu, nasıl bir merakla beslediğini anlatmış. Merveler tabirinin doğumunun ana etkenlerine inmiş. Herkesin üzerinde söz hakkı bulduğu kadından söz etmiş. Kadının adı yok! Bundan daha iyi bir slogan olamazdı. Toplum yapısından birkaç yön ile anlatarak. Özgürlük nedir? Bu tanım her yerde başka anlam kazanır. İki cins arasında bakılırsa da erkek olmak diye de cevaplanır. Özgürlüğün bedelini bir kadın ödeyerek alabilir mi? Erkeğin doğuştan sahip olduğu özgürlüğü kadın neden bedel ödeyerek almalı? -da bağlacı en çok kadınlar için kullanılıyor desem abartmış olmam heralde. Kadın da okuyabilir. Kadın da gezebilir. Kadın da çalışabilir. Kadın da akşama kadar dışarıda kalabilir. Kadın da araba kullanabilir. Kadın da doktor, mühendis, şoför, öğretmen, hemşire, teknisyen, bakkal, hakim, avukat, ceo, iş insanı, hademe, müdür, yönetici... olabilir. Kadın da arkadaşlarıyla eğlenebilir. Kadın da kahkaha atabilir. Kadın da... İlk kadın yazar. İlk kadın doktor. İlk kadın pilot. İlk kadın muhtar. İlk kadın hakim. İlk kadın öğretmen. ... Kazanılmış haklar üzerinden konuşulunca ilkler oluyor. Hep bir ayrı ve farklı olduğu açıklanarak ve kıyaslanarak eşitlik imalarıyla aslında cümlenin kuruluşunda bile kazanılacak eylemler olduğu anlatılır. Yaşadığım bölgede bir söz vardır eskilerin söylediği. Bir kız çocuğu doğduğundan müjdesi gökyüzünde meleklere, erkek çocuğu doğduğunda yeryüzünde insanlara verilir diye. Doğarken başlıyor kadının sınavı. Bazı coğrafyalarda doğumdan biçiliyor sınavları. Kız çocuk hayali kuran kaç aile var ki? Azınlık bir grup var ama biz geneli konuşmak zorundayız. Azınlıkta olan bir teyze 6 erkek çocuğu olduğunu ve yeşilkartlı olduğunu söyledi ironik bir dille. Bir kızım olsa sigortalı olurdum diye de ekledi. Kız çocuğu anne babaya düşkündür, giderken ilk soyadı alınarak çıkarılsa da baba evinden hiç eksilmez hatta artar düşkünlüğü ebeveylerine. Ayırmak istemem iki yaratılanı ama ayırmayı öğrettiler. Ayrı olmadığını kanıtlamayı ve savaşmayı öğrettiler. Kadının elinden aslında kadınlığını aldılar. Bedenini sevmeden büyüyen ve hayatında bir defa da olsun hep erkek olsaydım diye statü düşünen kadınlar büyüttüler. Doğumları düşünüyorum. Annene çocuğu doğurur ama kendisine dahil olmak üzere herkes babanın evlada tepkisine bakar. 9 ay dile kolay türlü rahatsızlık ve deformeler yaşayarak bir süreç geçirilir ama gözler babanın tepkisindedir. Anne hissederek yaşar o süreci o da ilk defa görür içinde taşıdığı dünyayı ama.. Onun tepkisi doğuştan kabulle başlayacak ya hani, o yüzden ikincil plandadır. Ne meşakkatli bir varoluş... Bebekliği, Çocukluğu, Arkadaşlıkları, Ergenliği, Arkadaşlıkları, Okul okumalı mı okumamalı mı sorusu, Sevmesi, Ya da sevmese de illa ki görücüye çıkması, Evlilik adımında eşinin ailesi tarafından kabulü, Evliliği, Eş oluşu, Ev hanımı oluşu, Çalışan kadın oluşu, Anneliği, Bakıcılarla evlat büyütülmesi, Dulluğu, Başka bir birliktelik düşünmesi, Yaşaması hep bir sorular ve sorunlar silsilesi olan varlık KADIN! İnsanlar doğar, büyür, evlenir, çocuk sahibi olur, yaşar ve ölür. Tam tersi de olabilir. Evlenmeyebilir, çocuğu olmayabilir ama bunları bir kadın isterse problemli olur. Evlilik tanımı yani iki insanın birlikte olması huzur adıyla gelişme gösteren bir yaşam olmalıdır. Çocuklar olsa da olmasa da illa huzur temelli olmalı. Çocuklar göz aydınlığıdır var olurlarsa ne âlâ. İnandığım kitap Kur’an’da eşler için Rum 21’de “Birbirlerinde huzur bulasınız diye yarattım.” der Allah. İki cinsin birbirindeki tanımı huzurdur. Başka bir ayette Bakara 187’de “Birbirinize örtüsünüz”der. Kimse eşler kadar birbirinin varlığında bütünleşmez gerçek bir kıymet aranırsa. Ama evliliklere bakıyoruz hep bir hiyerarşi var. Erkek para kazandığı için daha yüksektedir ve istediklerinin olması tabiidir. Huzuru veren kadın olmalı çünkü erkek çalışandır. İş bölümü haksızlıktadır topluma göre. Ev hanımlığı küçültülür. E doğal olarakta kız çocuğu olmaktan tutun evli bir kadın olmaya, işler yolunda gitmezse dul bir kadın olmaya kadar kadının statüsü ve hakkındaki düşünceler hep iffete ve erkeğe hizmete bağlanır. Zamanla işin kurtuluşunu ekonomik özgürlükte bulur kadın ve çok çalışır. Ama yine kadındır ve geldiği her statüde kadınlığının etkisi var gibi bakılır. Evde, sokakta, işte her yerde kadın bir metadır. Kadın bir Zeyna’dır. Zeyna isminin anlamı güçlü ve süslü demektir. Kendine bakmayı seven ve böylece dikkatleri üstüne çeken kişi anlamına gelmektedir. Savaşçı bir ruhu vardır. Nasıl olmasın? Siz hiç takımınla smokininle çıktın kefeninle dönersin denildiğini duydunuz mu? Gelinliği mutluluk günüyle bütünleştirir kefeninle dönersin diye sözcükler kullanıldı kadınlar üzerinden. Duygu Asena kadının her halini ele almış eserinde. Kadının cinselliğine çok değinmiş. Yasaklar cezbedicidir ya, kurallar daha çok çiğnemek için hatırlanır ya... toplumun tabusu madem namus ve cinsellik buyurun kadından taraf böyle yansıyor demişte anlatmış. Baba için evlenene kadar omuzlarda namus yükü gibi gösterilen kadınlar. Kırmızı kurdele ile ak pak yetiştirdik törenleri ile uğurlanan kadınlar. Evliliği bir başarı gibi hayatlarının merkezine koymaya alıştırdıkları kadınlar. Kadının bedeni üzerinden erkekler, namus savaşı yapar ama kadının kendisinin kıymetli olduğunu ona hissettirmeyi asla düşünmezler. Kötü gördükleri de kendileri, korumacı gördükleri de kendileridir. Erkekleri bu kadar kendileri yapan, kadınlar üzerinden söylenecek her söz ve eylemde kendilerine hak görmeleri. Kadınlar okumalı, kadınlar okunmalı çünkü kadınsız bir dünya yok. Alışılsın, daha kaç yüzyıl geçmeli aynı düşüncelerle. Kadın bir kez kendini bulduğunda iç sesi ona şunu fısıldar. Neden daha önce yapmadın? Kendine cevap: Çünkü buna hakkım olduğunu bilmiyordum. Gerçeklerin dışında kalmak mümkün değil. Anlaşılsın artık! Hale Soygazi’nin başrolünü oynadığı bir aynı adlı sinema filmi var ama kitap kadar anlatması mümkün değil. İzlenilebilir ama önce kitabı okunsun. İçinde birçok filme konu olmuş hikaye var. İlk bölüm Müje Ar’ın rol aldığı İffet’i hatırlatacak. Önce okuyun. Göreceksiniz her şey çok tanıdık... Keyifli okumalar!

Kadının Adı YokDuygu Asena · Doğan Kitap · 20136,4bin okunma

··

173 görüntüleme

Murat CESUR

@murathocaedebiyat4040 ·

18 Haziran 2023 01:21

Kitabı okumamıştım lakin okumayı düşünüyor, çok istiyordum; bu bağlamda yazdıklarınıza, ifadelerinize, duygu ve düşüncelerinize içtenlikle katılıyor; size teşekkürlerimi sunmak istiyorum. 👍🏻👍🏻👏🏻👏🏻

Sevgi

@stara ·

18 Haziran 2023 12:58

Ben teşekkür ederim, zaman ayırıp okuduğunuz ve düşüncelerinizi ifade ettiğiniz için. Ve naçizane tavsiyem, aklımızın bir yanında kalmış ertelenmişlikleri ihmal etmeyin. ☺️🌹

Emine çam

@emfazet ·

21 Kasım 2023 12:43

Harika bir inceleme olmuş

Sevgi

@stara ·

22 Kasım 2023 21:54

Teşekkür ederim. 😊💐

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sevgi