Etgar Keret... Yaratıcı, hüzünlü ve yer yer çok komik... Etgar Keret'ı çok iyi bir öykücü olarak tanımlayamam birine tavsiye ederken de çok iyi öykücü diye tavsiye etmem, ama çok özgün, çok yaratıcı derim, mutlaka okumalısın derim. Benim sevdiğim bir kitaba ya da yazara gelecek eleştiriye zerre tahammülüm yoktur, sevgilimi terk ederim gerekirse... O yüzden de kimseye kitap, yazar, film tavsiye etmem pek. Yani şu konu şu filmde var, izle derim ama şu film benim en sevdiğim film, mutlaka izle demem herkese, belli kişilere derim. Etgar Keret'i hiç okumadıysanız okuyun, çok iyi bir edebiyatçı ya da öykücü diye değil, öyle mi zaten bilmiyorum, ama çok hınzır bir yazar. Yer yer benim sevmeyeceğim kadar melankolik buna rağmen bu melankoliyi bile sunuşu o kadar hınzır ki işte buna bayılıyorum. Mesela bu kitabın son öyküsü; ''Doğum Günün Kutlu Olsun'' Bana göre bir karakter değil kitaptaki, benim eleştireceğim bir tavra sahip, buna rağmen daha bu akşam alkol masasında iki kız arkadaşıma okuttum öyküyü, ikisi de bayıldı. Toplam iki sayfalık, okuyan iki ayrı kişinin bayılacağı bir öykü yazabilmek bence başarıdır. BU adamın bir öyküsü var mesela, bu kitapta yok ama okudum ben; Ay'da yaşayan insanlardan bahsediyor. Bu insanlar duyguları nesneleştirebiliyorlar. Müthiş yaratıcı bir öykü bence. Anlatılanı seversin sevmezsin o başka, ama korku şeklinde bir masa yaratmak, sevgi şeklinde bir vazo yaratmak fikrine ben acayip yükseliyorum, baya bildiğin tahrik edici derecede güzel bir fikir bu benim için. Bir de Etgar Keret yer yer çok erotik bir yazar ki bu yönünü de çok seviyorum. Mesela bu kitapta çok sevdiğim bir öyküsü var. Bukowski'nin ''Kasabanın En Güzel Kızı'' öyküsünü andırıyor biraz. Kendi görünüşünden memnun olmayan bir kız aynada göğüslerini bakıp bıçakla parçalıyor onları. O sebeple sevgilisi göğüslerini hiç göremiyor, kız göstermiyor sevişirken, adam ısrarla görmek istiyor, hiçbir şey senden uzaklaştıramaz beni diyor. Sonunu tahmin ediyorum öyküyü okurken ama buna rağmen sonu yine de vurucu olmayı başarıyor. Bir öyküden daha ne isteyebilirim ki? Her öykü bu kıvamda mı, değil; ama fark etmez. Hiçbiri sıkmıyor, bazısı ise büyülüyor ve kitabı tavsiye etmek için bu fazlası ile yeterli.

Buzdolabının Üstündeki KızEtgar Keret · Siren Yayınları · 2020280 okunma

·

101 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Meursault Samsa