Hepimize mutlu, huzurlu, bereketli bayramlar! Günler veya eski baskısıyla Üstü Kalsın ya da 999. Gün ismiyle basılan, Cemal Süreya okuma serimizin son kitabı. Biraz düşünce dünyasından kalma notlarla oluşturulmuş kitap diyebiliriz buna. Kimi gün sayfalar dolusu yazarken kimi gün biraz hüzünlü geçmiş olacak ki yazar birkaç satırda bırakmış notlarını. İlk Cemal Süreya okuduğumda açıkçası pek çok şiirini anlamsız bulmuştum, anlamsız ve sapıkça yazılar dizisi dediklerim bile olmuştu. Tamam, şiirden mükemmel derecede anlamadığım doğru ama hoşuma gitmeyeni de söylemekten çekinmezdim. Şimdi ise notlar kitabına geldik ve burada tam 933 güne ait notlar var. Bir nevi günlük gibi düşünelim. Kimisi uzun kimisi kısa ve tabii ki tamamı muazzam, insanı etkileyen yazılar değil. Tahminimce kendisinin de böyle bir kaygısı olmadı ki yine tahmin ediyorum vefatı sonrası böyle bir derleme yapılarak insanlara sunuldu. Yaşadığı dönem ve çevresiyle ilişkilerine dair yazıları yine o dönem insanın içinde bulunduğu durumu özetler nitelikte. Hatta birini detaylandıralım. Günümüzde insanlar biraz ünlü oldular mı, birkaç yerde paylaşıldılar mı adeta akıllarını kaybediyor. Biraz para gelecek diye girmedikleri hal kalmıyor. Biraz ünlü olmak ve üste çıkmak için de her şeyi yapıyorlar fütursuzca. İşte bu duruma rağmen eski insanların naifliği haliyle bizi etkiliyor. Mesela imza günleri. Benim de gittiğim ve hatta şimdilerde gittiğime pişman olduğum imza günleri de oldu açıkçası. O izdiham orada yaşananlar da cabası. İmza verenlerin girdiği havalar çoğu kez iğrenmeme ve oralardan hızlıca uzaklaşmama da neden olmuştur. İşte bu süreçte bir yazar ve onun imza günü de olmazsa olmazdır. Ama Cemal Süreya bu günleri sevmeyen birisi. Kitapları yok satıyor, hayranı da çok, insanlar da ilgi gösteriyor o halde neden sevmiyor dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü eserleri daha az satılan veya hiç satılmayanlar kendini ezik görüp incindiği için bunu düşünür de sevmezmiş o günleri. Sevdiğimiz birileri mutsuzken biz nasıl gülüp neşe saçamıyorsak benzer bir davranış ve etkileyici. Tabi çok fazla konu var kitapta. Kırgınlıklar (mesela Aziz Nesin şiire gereksiz dediği için), küskünlükler, duygusal hayat, toplumsal yaşantı yani ne bileyim mekanlar ve insanlar aklımıza gelen gelmeyen ne varsa mutlaka ona dair bir şey var kitapta. YKY olunca kitapta kaliteyi hissetmek daha da bir mümkün oluyor onlara da teşekkür etmeden veda etmeyelim. Şimdi edebiyatımızın, Türk edebiyatının yazı makinasına geçeceğiz. Yani Ahmet Mithat Efendi’ye. Okumak isteyen herkese ulaştırabileceğimiz bilgisini yineleyip, hepimize iyi okumalar dilerim..

GünlerCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 2019674 okunma

·

138 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.