Hobikologlandınız :)) Değerli kitapsever dostlarım, huzurlarınıza #hobikologtayfaokuyor grubumla okuduğumuz, Nermin Yıldırım’ın kaleminden çıkan ve okuyanlar tarafından çok sevilen “Unutma Beni Apartmanı” ile geldim. Kitabın adıyla ilgili uzun uzun düşündüm. Birine “unutma beni” dersiniz; ama bunu bi apartmana ismetmek bana çok farklı geldi. Zaten kitap içinde de yazarın apartman isimlerini uzun uzun incelediği ve ara ara da vurgu yaptığı bölümler var. Kitabımızın kahramanı, hayalet bir yazar olan Süreyya. Tek başına, insanlardan arıttığı hayatını sürdürürken bir telefon alıyor, bu telefon görüşmesi esnasında biz de doğumundan 43 yaşına kadarki hayatından kesitleri okuyoruz. Süreyya bebekken babasını kaybetmiş, annesi tarafından terk edilmiş bir kadın. Babaannesi tarafından yetiştiriliyor ve o da ölünce büyük bir mirasın sahibi oluyor. Süreyya’nın gezilerine, tuhaf ilişkilerine şahit oluyorsunuz kitap boyu. Güvenli bağlanmamış, babaannesi tarafından da baskı ile yetişmiş Süreyya’yı anlıyorsunuz. Ta ki bir hareketine kadar. Üç çocuk annesiyim. Süreyya’nın Barcelona seyahatinde tanıştığı Marcel ile ilişkisinin meyvesi olan Ada bebekle ilişkisini ne yazık ki üzülerek okudum. O saatten sonra Süreyya’yı anlamayı bir kenara bıraktım ve sadece okudum… Kitapta her konudan kesitler var. Türlü türlü yazarlardan alıntılar, kahramanlara vurgular, dönemin siyasi gelişmeleri, teknolojik gelişmeler. Böyle okumaları seviyorum. Gündemden soyutlanmamış, cesur bir kalem. Yazarın dili çok akıcı. Seçtiği konu güzel. Olayları hem Süreyya’dan, hem de kitabın başında Süreyya’yı arayan annesinden dinliyorsunuz. Yazardan okuduğum ilk kitap; ama son olmayacak.

Unutma Beni ApartmanıNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20173,607 okunma

·

131 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gülşah Ongun