Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

384 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Kitabı az önce bitirdim ve biraz fazla tepkiliyim. Bu yüzden incelemem kitabı okumak isteyenlerin beklentisini düşürebilir lakin spoilerlı olmayacak. Şimdi ilk kitabı bitirdiğimde (Buzdaki Kız: 8/10 vermiştim ve katilin ortaya çıkışına kadar güzel giderken, katilin tahmin edilebilir oluşundan kaynaklı beni şaşırtmamış ve bir polisiyeden beklediğim gerginliği asla hissettirmemişti) ilk kitabı bitirdiğimde dedimki ikinci kitap kesin daha iyi geliyor. Çünkü yazarın ilk polisiyesi falan filan. Ancak arkadaşlar öyle değilmiş. Yazarın tarzı, anlatımı, kurguyu ele alışı bu şekildeymiş ve maalesef ben bu durumu beğenmedim. Vazgeçtim, incelemem birazcık spoilerlı olacak. Dikkat!! Şimdi ilk sayfayı açtım, bismillah katilin cinsiyetini anladım. Dedim kesin ileride farklı bir ters köşe gelebilir, devam! Bu arada kitap akıcılıkta fena değil, güzel ilerliyor. Sonra şunu fark ettim; ilk kitapta da ikinci kitapta da gerilim yok arkadaşlar! Sıfır ürperme, sıfır 'ayy ne olacak acaba??' deme, sıfır 'hadii beee!!' diye bağırma. Sonra dedim 'İpek devam et şaşıracaksın', ancak ben böyle dedikten sonra geçtiğim diğer sayfada da katili tanımaya başladık.. Yani kitapta okura katili tahmin etme hakkı verilmeden biz katili ilk başta tanıdık ve cinayetleri neden işlediğini okumaya başladık. Polisiye kurgularda genelde son sayfalarda açıklanan bu durumu biz en başından beri okuyor olduk. Bu durum bazı okurların çok hoşuna giderken benim sıkılmama yol açtı. Sonra yavaşça merakım, heyecanım düştü. Çünkü katil belli, olay belli, kurban belli. Bir tek dedektifin katili yakalamasını okuyoruz. Neyse son sayfalara geldim ancak onda da dedektife yapılan haksızlıklar beni sinirden küplere bindirdi ve öyle böyle bu kitabı bitirdim. Genel olarak son bir toparlayayım; Birincisi üzgünüm çünkü çok iyi bir kurgu çıkacağını düşünmüştüm ama ilk kitapta olduğu gibi tahmin edilebilirdi. İkincisi kitapta, okurun vakayı okurken gerilimi, bunalımı hissetmesi sağlanmak istenmiş. Ancak bu durumu vakayla, duygularla göstermek yerine atmosfer, mekan, insan kokuları betimlemeleri kullanarak kolaya kaçılmış. Üçüncüsu ise (benim beklediğim gibi olmayışı, sizin beğenmeyeceğiniz anlamına gelmez. Özellikle şimdi yazacağım şeyleri detaylıca okumak istemeyen, daha sakin bir anlatım okumak isteyen okurlara gönül rahatlığıyla tavsiye ederim) Aşırı kan, şiddet, işkence, pornografik, karanlık sahneler kitapta detaylıca bulunmamakta. Sadeleştirilmiş bir anlatım mevcut diyebilirim. Kitabı bu yüzden tavsiye edebilirim. Dördüncüsü ve son olarak ben ilk kitapta da olduğu gibi polis memurları Moss, Crane, Peterson'u çok sevdim. Ancak Erika yaptığı stratejik hatalar sonucu beni hayal kırıklığına uğrattı. Daha doğrusu yazarın bir dedektife yüklediği bu basit hatalar kurgunun bana sahte oluşunu aşırı hissettirdi. Hangi baş dedektif silah taşımaz ve başka bir gizli operasyon sırasında sivil polislerin yerini ayan beyan belli eder gözünü seveyim yaa. Ben bile sinir olduysam güvenlik güçlerinden bir kişinin bu kitabı huzurla, hiçbir şeye takılmadan okuduğunu hayal bile edemiyorum. Her ne kadar devam kitabında Erika'ya ne olduğunu merak etsem de üçüncü kitabı şimdilik almayı düşünmüyorum. Belki Derin Sular'ın yorumlarına bakarım ve okuyanların fikrini alırım. Bilemiyorum. Size sevgilerimi sunuyorum, kendinize iyi bakın..
Gece Avı
Gece AvıRobert Bryndza · Yabancı Yayınları · 2017578 okunma
·
497 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.