Kitaba genel bakış Öncelikle bu kitabı ne beğendim ne de beğenmedim. Doğru bulduğum tarafları olmakla birlikte yanlış bulduğum tarafları da var. Ben bir tarihçi değilim o yüzden yorumlarım öznel olacaktır. Bu kitabı okurken iddia edilen metinleri araştırarak gitmeye çalıştım. Çoğunda nedensellik ilkesinin yanlış bağlandığı sonucuna vardım. Hatta bunun için yapay zekâ kullandım. Cümleleri mantıksal olarak inceledim. Birçok konuda nedenler tek bir nedene bağlanarak ilerliyor. Başka nedenler atlanıyor. Bu da olayın etraflıca düşünülmesini engelliyor. Kitabın yakındığı şey, biz zaten eskiden beri tarihimizi etraflı değil taraflı okuduğumuz görüşüydü (Bu doğru bir iddia). Bu sefer ben de kendi tarafımdan yazmak istiyorum düşüncesiyle kaleme alınmış (Diğer taraf gibi dozu birazcık kaçırılmış). Kaynakça hakkında görüşüm Kitabın kaynakça bölümüne gelecek olursam çoğu kaynak Yavuz Bahadıroğlu ismiyle Yeni Akit gazetesi haber yazılarından alınmış. Yani yazar kaynak olarak kendini göstermiş. Takdir edersiniz ki böyle bir kaynak belirtme özellikle tarih konusunda yazı yazıyorsanız ciddiyetini kaybedecektir. Hatta bir alıntısında kaynakça olarak bugünlerde kapatılmış olan Zaman gazetesini göstermiş. Bu yüzden çok da güvenilir kaynaklar bulunmuyor içerisinde. Ana Fikir Son olarak bu kitap bana her ne olursa olsun değişik bir bakış açısı kazandırdı. Bir tarafta "kahraman" olarak adlandırılan mareşal, bir tarafta "hain" olarak adlandırılan son sultan. Kelimelerle tarif edildiği gibi "beyaz" ve "siyah" değil yaşanan şeyler. O gri alanı fark ettiğimiz zaman daha gerçekçi yaklaşıyoruz meselelere. Atatürk'ten nefret edebilir miyiz evet. Vahdettin'den nefret edebilir miyiz evet. Bu bizim kişisel deneyimimiz olarak kalır. Ve o gri alanları görmek için nefreti bir kenara bırakıp karşı tarafa geçmemiz gerekir. Ben bu kitapla bunu yapmaya çalıştım. Bu incelemeyi sonuna kadar okuyan okurlara da çok güzel iki yayın linki bırakacağım. Objektif ve güvenilirlik konusunda iyi olduğunu düşündüğüm bir gazetecinin moderatör olduğu programdan iki farklı yayın izleyeceksiniz. Biri Vahdettin'i anlatıyor, diğeri ise Vahdettin'in soyundan gelen bir hanımefendinin ağzından Cumhuriyet'i ve Vahdettin'i... Bu sayede gri alanlara geçiş yapmanıza vesile olmayı planlıyorum. Bu her iki taraf için de geçerli. Osmanlı'dan (son zamanlarından) nefret eden ve onları hain olarak görenler ve Atatürk'ten ve çevresindekilerle beraber kurduğu Cumhuriyet'ten nefret edenler için paylaşıyorum. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Sultan Vahdettin (Tarihin Arka Odası): youtu.be/YjTnH5efPGc (27 Kasım 2010) Hanzade Özbaş (Tarihin Arka Odası): youtu.be/yQlvb0GXtRg (4 Aralık 2010)

Kemalist YalanlarYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 2023159 okunma

·

297 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Süleyman Sina Çelik